CFR Dış İlişkiler Konseyi

Amerikan emperyalizminin çekirdek örgütleri olan; Dış İlişkiler Konseyi (Council On Foreign Relations), Üçlü Komisyon (Trilateral Commission) ve Bilderberg Grup (Bilderberg Group) gibi gizli örgütlerle ilgili herhangi bir kitap yayımlandığında, Amerikancılar dünyanın neresinde olursa olsun duraksamaksızın saldırıya geçerler ve araştırmacıları komplo teorisi üretmekle suçlarlar. Oysa, onlar da bilirler ki, bu yazarlar komplo teorisi üretmezler, var olan komploları ortaya çıkarırlar. Bu yolla, emperyalizmin yeni komplolarının önünü kesmeye çalışırlar.Komploları açığa çıkaran güvenilir araştırmacılar, soruna ekonomik açıdan bakarlar, çünkü komplolar özünde ekonomiktir. Konunun uzmanlarından Amerikalı William Blase, Dış İlişkiler Komisyonu adlı bir makalesinde şunları yazıyor. Kaynağa atıfta bulunmak bilimsel yöntemdir. Ama bu kural, komplo teorileri için pek geçerli görünmüyor. Bin tane kaynak gösterebilirim. Bu çaba, şüphecileri yine de ikna etmeyecektir. Bana öyle geliyor ki, kanıtlara bakmayı reddederek, zihin hastalığının tüm belirtilerini gösterirler. Kanıtları görmezden gelmek ve gerçek olmayacağını ümit etmek, düşünce hastalığının temel göstergesidir. Eğer bir güç, ulusal hükümetleri ve çokuluslu şirketleri kontrol ediyorsa, vakıf bursları ve eğitim yoluyla bir dünya hükümeti propagandası yapıyorsa, medya da günün sorunlarını denetleyip yönlendiriyorsa, geçerli seçeneklerin çoğu denetleniyor demektir. Dış İlişkiler Konseyi ve gerisindeki finans gücü, 70 yıldır bunların tümünü yapmış ve Yeni Dünya Düzeninin propagandacısı olmuştur.1Gerçeği araştırmalara yapılan saldırılar, 20.yüzyılın önemli bilim felsefecisi Sir Karl Raimund Popperin düşüncelerinden esinlenmiştir. Onun düşüncelerini kendilerine örnek alan komplocular ortada bir komplo olmadığını iddia ederler. Amerikalı araştırmacı Garry Allenin, None Dare Call it Conspiracy (Kimse Buna Bir Komplo Diyemiyor) adlı kitabının önsözünde belirttiği gibi Bir Komplonun ilk koşulu, herkesi, komplonun var olmadığı konusunda ikna etmektir.2İki önemli uzmanın bu değerlendirmeleri, gerçeği ortaya koyanları komploculukla suçlayanların, emperyalizmin işbirlikçiliğine neden soyunduklarını, açıklamış olur. Onlar, bu saldırıyı yapmak zorundadırlar. Bulundukları yeri ve konumu koruyup geliştirmeleri, buna bağlıdır.Popperci antikomplocu koronun kullandığı bir diğer saldırı silahı, Dış İlişkiler Konseyi, Üçlü Komisyon ve Bilderberg Grubunun gizli örgüt olmadığı; küresel alanda faaliyette bulunan düşünce kuruluşları olduğu iddiasıdır. Bu iddianın sahibi, bu örgütlerin kurucu beyinlerinden olan David Rockefellerdir. Oysa bizler, bu örgütlerin tüm toplantılarını gizli olarak gerçekleştirdiğini; üstelik bu gizliliğin, toplantı yapılan ülkenin polis ve özel operasyon timleriyle birlikte, FBI ve CIAnın koruması altında yapıldığını biliyoruz. Bu örgütlerin faaliyetleri, dünyaca kabul gören gizli örgüt tanımıyla tam olarak örtüşmektedir. Gizli Örgütler hakkında değerli kitaplar yazmış olan Attila Tokatlı, Bilderberg türü gizli örgütler için şu temel tanımlamayı getiriyor: Amaçları sınırsız ve sürekli olan, bütün insanlığın yazgısıyla ilgili evrensel hedefler taşıyan; bu hedefleri her aşamada, yeni açılımlara ulaştırdığı için, varoluş nedenleri değişik biçimlere bürünse de, öz bakımından değişmeyen ve doğal olarak siyasal karakter taşıyan bu örgütler, gizli örgüttür.3Bu tanımla; antikomplocu koronun yalana dayalı propagandası yeterince cevaplanmış oluyor.

Amerikan emperyalizminin çekirdek örgütleri olan; Dış İlişkiler Konseyi (Council On Foreign Relations), Üçlü Komisyon (Trilateral Commission) ve Bilderberg Grup (Bilderberg Group) gibi gizli örgütlerle ilgili herhangi bir kitap yayımlandığında, Amerikancılar dünyanın neresinde olursa olsun duraksamaksızın saldırıya geçerler ve araştırmacıları komplo teorisi üretmekle suçlarlar. Oysa, onlar da bilirler ki, bu yazarlar komplo teorisi üretmezler, var olan komploları ortaya çıkarırlar. Bu yolla, emperyalizmin yeni komplolarının önünü kesmeye çalışırlar.Komploları açığa çıkaran güvenilir araştırmacılar, soruna ekonomik açıdan bakarlar, çünkü komplolar özünde ekonomiktir. Konunun uzmanlarından Amerikalı William Blase, Dış İlişkiler Komisyonu adlı bir makalesinde şunları yazıyor. Kaynağa atıfta bulunmak bilimsel yöntemdir. Ama bu kural, komplo teorileri için pek geçerli görünmüyor. Bin tane kaynak gösterebilirim. Bu çaba, şüphecileri yine de ikna etmeyecektir. Bana öyle geliyor ki, kanıtlara bakmayı reddederek, zihin hastalığının tüm belirtilerini gösterirler. Kanıtları görmezden gelmek ve gerçek olmayacağını ümit etmek, düşünce hastalığının temel göstergesidir. Eğer bir güç, ulusal hükümetleri ve çokuluslu şirketleri kontrol ediyorsa, vakıf bursları ve eğitim yoluyla bir dünya hükümeti propagandası yapıyorsa, medya da günün sorunlarını denetleyip yönlendiriyorsa, geçerli seçeneklerin çoğu denetleniyor demektir. Dış İlişkiler Konseyi ve gerisindeki finans gücü, 70 yıldır bunların tü... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975891314X

Etiketler: siyaset bilimi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

elone
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski