Bozkır Hikayeleri

Hikâyeler tılsımını kolay kolay yitirmezler. Zaman ve zemin dönüştükçe var olurlar,farklı ağızlarda ve formlarda yaşarlar.
Yazılı edebiyatın ilham kaynağı olan halk anlatılarıyla birlikte varlıklarını sürdürürler. Söylence, mit, efsane, rivayet, masal…
Türlü biçimlerde tekrar tekrar vücut bulurlar. Günümüzün eğlenceleri ve meşgaleleri dahi kolay kolay alt edemez anlatıları. Bir elektrik kesintisinde kıpırdanırlar yahut hikâye anlatılması gerekmişse aniden dökülüverirler
belleğin heybesinden.

Kahvehane köşelerinin meddahları tarihe karışsa da, tiyatrolarda, sokaklarda
hatta sosyal medyada yeni yeni hikâye anlatıcıları, masal anlatıcıları peyda olmaya devam ediyor. Emrah Ece de onlardan birisi. Hikâyenin, anlatının alamet-i farikası ağızdan ağıza aktarılırken aktaranın beğenisinden, dimağından süzülmesi, yeniden şekillenmesidir. O da denk geldiği, duyduğu yahut okuduğu hikâyeleri, anlatıları, söylenceleri kendi üslubuyla başka kulaklara, gözlere aksettiriyor.

Söylencelerin, hikâyelerin ardından bozkırlara, Kaf Dağı’nın ötesindeki diyarlara uzanan
bir serüven okurlarını yahut “maceracılarını” bekliyor…

Hikâyeler tılsımını kolay kolay yitirmezler. Zaman ve zemin dönüştükçe var olurlar,farklı ağızlarda ve formlarda yaşarlar.
Yazılı edebiyatın ilham kaynağı olan halk anlatılarıyla birlikte varlıklarını sürdürürler. Söylence, mit, efsane, rivayet, masal…
Türlü biçimlerde tekrar tekrar vücut bulurlar. Günümüzün eğlenceleri ve meşgaleleri dahi kolay kolay alt edemez anlatıları. Bir elektrik kesintisinde kıpırdanırlar yahut hikâye anlatılması gerekmişse aniden dökülüverirler
belleğin heybesinden.

Kahvehane köşelerinin meddahları tarihe karışsa da, tiyatrolarda, sokaklarda
hatta sosyal medyada yeni yeni hikâye anlatıcıları, masal anlatıcıları peyda olmaya devam ediyor. Emrah Ece de onlardan birisi. Hikâyenin, anlatının alamet-i farikası ağızdan ağıza aktarılırken aktaranın beğenisinden, dimağından süzülmesi, yeniden şekillenmesidir. O da denk geldiği, duyduğu yahut okuduğu hikâyeleri, anlatıları, söylenceleri kendi üslubuyla başka kulaklara, gözlere aksettiriyor.

Söylencelerin, hikâyelerin ardından bozkırlara, Kaf Dağı’nın ötesindeki diyarlara uzanan
bir serüven okurlarını yahut “maceracılarını” bekliyor…


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 164 sayfa
Mart2020 tarihinde, Ötüken Neşriyat tarafından yayınlandı


ISBN
9786051558776
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: hikaye

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski