Bizim 68’liler

Bizim 68liler, 1960ların, 1961 Anayasasının getirdiği özgürlüklerin açılımında, toplumsal gelişmede sorumluluk üstlenen gençliğin öyküsüdür. Ulusalcılığı, çağdaşlığı, sosyalizmi, Atatürkçülüğü; emperyalizme, özellikle de ABD emperyalizmine karşı duruşu bayrak yapmış bir kuşaktır 68liler...Türkiyede daha geç gelişecek sol siyaset ve işçi hareketinin öncesinde, aydınlanmacı açılımda kendini sorumlu tutan, bu nedenle de ağır bedeller ödemeye gönüllü olmuş bir kuşak...Şükran Soner öğrenci ve gazeteci olarak odağında yaşadığı eylemlerden bir demet anı sunuyor....Şimdi yılların ardından, yaşanmışlıkların, tanıklıkların bütünü içinde, hangi gençlik-işçi olayına, hangi toplumsal olaya odaklanırsam odaklanayım, genel olarak ilk akla gelen ‘bunca acıya, bunca bedele değer miydi? Ne oldu?.. türündensoruların haksızlığına inanıyorum. İnsan gibi insan, inanmış, sorgulayan, değerleri olan her birey, kendi koşullarının bütünü içinde davranır. Toplumsal dinamikler, refleksler de öyledir.1968 kuşağı, bizim 68liler, aydın-genç insanın ülke sorumluluğu üstlendiği toplumsal değerler içinde yetiştiler. Dünyayı, Türkiyeyi, insan haklarını, demokrasiyi sorgulayan sol, sosyal açılımların, örgütlenmelerin içinde yer aldılar. Türkiyeye biçilen don, aydınlanmacı, sol gençliğin açılımları ile ters düşünce de, en çok onlara bedel ödetilerek toplumsal refleksin köreltilmesi gerekti... Yaşananların özeti bu olsa gerek...Şükran Sone

Bizim 68liler, 1960ların, 1961 Anayasasının getirdiği özgürlüklerin açılımında, toplumsal gelişmede sorumluluk üstlenen gençliğin öyküsüdür. Ulusalcılığı, çağdaşlığı, sosyalizmi, Atatürkçülüğü; emperyalizme, özellikle de ABD emperyalizmine karşı duruşu bayrak yapmış bir kuşaktır 68liler...Türkiyede daha geç gelişecek sol siyaset ve işçi hareketinin öncesinde, aydınlanmacı açılımda kendini sorumlu tutan, bu nedenle de ağır bedeller ödemeye gönüllü olmuş bir kuşak...Şükran Soner öğrenci ve gazeteci olarak odağında yaşadığı eylemlerden bir demet anı sunuyor....Şimdi yılların ardından, yaşanmışlıkların, tanıklıkların bütünü içinde, hangi gençlik-işçi olayına, hangi toplumsal olaya odaklanırsam odaklanayım, genel olarak ilk akla gelen ‘bunca acıya, bunca bedele değer miydi? Ne oldu?.. türündensoruların haksızlığına inanıyorum. İnsan gibi insan, inanmış, sorgulayan, değerleri olan her birey, kendi koşullarının bütünü içinde davranır. Toplumsal dinamikler, refleksler de öyledir.1968 kuşağı, bizim 68liler, aydın-genç insanın ülke sorumluluğu üstlendiği toplumsal değerler içinde yetiştiler. Dünyayı, Türkiyeyi, insan haklarını, demokrasiyi sorgulayan sol, sosyal açılımların, örgütlenmelerin içinde yer aldılar. Türkiyeye biçilen don, aydınlanmacı, sol gençliğin açılımları ile ters düşünce de, en çok onlara bedel ödetilerek toplumsal refleksin köreltilmesi gerekti... Yaşananların özeti bu olsa gerek...Şükran Sone


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789944150989

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski