Biz Ve Onlar

İnsanlar neden hayatlarını hayvanlarla paylaşma ihtiyacı duyarlar? Diğer insanlarla kuramadıkları bağı ikame etmek, insanlarda bulamadıkları duygusal tatmini onlarda bulmak için mi? Sınıfsal statülerini ve zenginliklerini sergilemek için mi? Bakımlarına muhtaç olan bir canlıya “efendilik” taslayarak iktidar ve tahakküm heveslerini tatmin etmek için mi? Yoksa onlarla birlikte yaşamak, altında başka bir saikin aranmasına hacet olmayan, kendine özgü ve benzersiz bir ilişki deneyimi yaşattığı için mi?



Leslie Irvine, Biz ve Onlar’da bu sorulardan yola çıkıyor. Önce insanların hayvanlarla herhangi bir fayda veya çıkar beklentisi olmadan kurdukları ilişkilerin tarihine bakıyor. Bu kitapta, insanların asırlar boyu “etinden, sütünden, yününden” yararlandıkları evcil hayvanların değil, insanlara “yoldaş” olan hayvanların hikâyesi anlatılıyor. Hikâye kadim dönemlerde başlıyor; avcı-toplayıcılardan Mısır’ın kutsal kedilerine, Ortaçağ’ın cadılarına, Viktorya döneminin “iffetli” köpeklerinden günümüz kentlerinin “pet”lerine ve evsiz köpeklerine uzanıyor. Irvine bize, hayvanların her çağda, insanın kendi benliğini ve “büyük harfle” İnsan’ı inşa etme sürecinin ayrılmaz parçaları olduklarını gösteriyor. İnsanın insan olma sürecinde hayvanlarla kurduğu etkileşimin ortak zeminini gözler önüne seriyor.

İnsanlar neden hayatlarını hayvanlarla paylaşma ihtiyacı duyarlar? Diğer insanlarla kuramadıkları bağı ikame etmek, insanlarda bulamadıkları duygusal tatmini onlarda bulmak için mi? Sınıfsal statülerini ve zenginliklerini sergilemek için mi? Bakımlarına muhtaç olan bir canlıya “efendilik” taslayarak iktidar ve tahakküm heveslerini tatmin etmek için mi? Yoksa onlarla birlikte yaşamak, altında başka bir saikin aranmasına hacet olmayan, kendine özgü ve benzersiz bir ilişki deneyimi yaşattığı için mi?



Leslie Irvine, Biz ve Onlar’da bu sorulardan yola çıkıyor. Önce insanların hayvanlarla herhangi bir fayda veya çıkar beklentisi olmadan kurdukları ilişkilerin tarihine bakıyor. Bu kitapta, insanların asırlar boyu “etinden, sütünden, yününden” yararlandıkları evcil hayvanların değil, insanlara “yoldaş” olan hayvanların hikâyesi anlatılıyor. Hikâye kadim dönemlerde başlıyor; avcı-toplayıcılardan Mısır’ın kutsal kedilerine, Ortaçağ’ın cadılarına, Viktorya döneminin “iffetli” köpeklerinden günümüz kentlerinin “pet”lerine ve evsiz köpeklerine uzanıyor. Irvine bize, hayvanların her çağda, insanın kendi benliğini ve “büyük harfle” İnsan’ı inşa etme sürecinin ayrılmaz parçaları olduklarını gösteriyor. İnsanın insan olma sürecinde hayvanlarla kurduğu etkileşimin ortak zeminini gözler önüne seriyor.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

262 sayfa
Haziran2011 tarihinde, İletişim Yayınları tarafından yayınlandı



Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

yaprak
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski