Batı Nasıl Zengin Oldu?

Bu açıklamalardan sonra ülkeler arasındaki refah farklılıklarının nedenlerine geçebiliriz. Ülkeler arası refah farklılıkları dediğimizde, hemen Batı‟nın zenginliği ile Afrika‟nın fakirliği gözümüze çarpmaktadır. Batılı ülkelerdeki gelir ve refah seviyesinin yüksekliği, dünyanın geri kalanıyla büyük bir tezat oluşturmaktadır. Peki, Batı bu zenginliği nasıl elde etmiştir? Dahası Batılı ülkeler son üç yüzyılda hızla büyür ve zenginleşirken, diğer ülkeler neden yerinde saymıştır? Zenginlik ve fakirlik değişmez bir alın yazısı mıdır, yoksa belirli koşullar yerine getirildiğinde fakir ülkeler de zenginleşebilirler mi? Yazının devamı bu sorular etrafında şekillenecektir ve bu sorulara cevap bulunmaya çalışılacaktır.

Nathan Rosenberg ve L. E. Birdzell, “Batı Nasıl Zengin Oldu?” (How The West Grew Rich) isimli kitaplarında yukarıdaki sorulardan yola çıkarak Batı‟nın zenginliğe doğru yolculuğunu tarihsel olarak incelemişlerdir. Ulaştıkları sonuç, ne yazık ki, refaha ulaşmanın sihirli bir formülünün olmadığı; Batı‟nın zenginleşmesinde pek çok unsurun birlikte rol oynadığı ve bu unsurların ancak uzun zaman içerisinde kendini gösterecek kurumsal faktörleri ifade ettiğidir.

Bu açıklamalardan sonra ülkeler arasındaki refah farklılıklarının nedenlerine geçebiliriz. Ülkeler arası refah farklılıkları dediğimizde, hemen Batı‟nın zenginliği ile Afrika‟nın fakirliği gözümüze çarpmaktadır. Batılı ülkelerdeki gelir ve refah seviyesinin yüksekliği, dünyanın geri kalanıyla büyük bir tezat oluşturmaktadır. Peki, Batı bu zenginliği nasıl elde etmiştir? Dahası Batılı ülkeler son üç yüzyılda hızla büyür ve zenginleşirken, diğer ülkeler neden yerinde saymıştır? Zenginlik ve fakirlik değişmez bir alın yazısı mıdır, yoksa belirli koşullar yerine getirildiğinde fakir ülkeler de zenginleşebilirler mi? Yazının devamı bu sorular etrafında şekillenecektir ve bu sorulara cevap bulunmaya çalışılacaktır.

Nathan Rosenberg ve L. E. Birdzell, “Batı Nasıl Zengin Oldu?” (How The West Grew Rich) isimli kitaplarında yukarıdaki sorulardan yola çıkarak Batı‟nın zenginliğe doğru yolculuğunu tarihsel olarak incelemişlerdir. Ulaştıkları sonuç, ne yazık ki, refaha ulaşmanın sihirli bir formülünün olmadığı; Batı‟nın zenginleşmesinde pek çok unsurun birlikte rol oynadığı ve bu unsurların ancak uzun zaman içerisinde kendini gösterecek kurumsal faktörleri ifade ettiğidir.