Eğer, hayatımızın bir anına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın.
Eğer, hayatımızın bir anına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın.
Nasıl olur da böyle bir kitap baş tacı olması gerekirken olan değerinden daha az bilinir...? Kadının gözünden, kadının dilinden, kadının yüreğinden geçenleri bir erkek (Kürşat Başar) nasıl bu kadar sahici, şaşırtıcı ve ürkütücü derecede mükemmel anlatabilir...? Nasıl olur da bir kadının yüreğine bu derece delici dokunabilir...? 10 üzerinden 10... Bir başyapıt...
Başucumdaki kitap..
Başucumda müzik...
Bir erkek ancak bu kadar güzel anlatabilir bir kadının hislerini. Okuyalı çok oldu ama çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Çok severek okumuştum. Gerçek bir hikayeden esinlenmesi de etkileyiciliğini artırıyor. Tavsiye ederim, özellikle kadın okurların severek okuyacağını düşünüyorum
Sadece sayfa 166'ya kadar okudum. İlk başta uslubu sıradışı ve ilginç gelse de sonradan her şeye derin anlamlar yüklemeye çalışması, nefes almadan betimleme yapması bayıyor. Ayrıca anlatılan aşk hikayesi de çok yüzeysel, karekterlerin tarifi de bir kaç yerde kendi içinde çelişkili.
Aşk nedir anladım.Hayatımın kitabıydı diyebilirim.Harika bir kitap kesinlikle okunmalı.
Hiç bitmeyecekmiş gibi davrandım. O kadar harikaydı ki , okurken kendimi kaybettim. Her güzel şey bitermiş sözüne gayet iyi yakışıyo.
erkek bir yazarın hikayeyi bir bayanın dilinden bu kadar hissederek yazması benim için romanın en etkileyici kısmıydı
Bazen kitaptaki kadına o kadar sinir oldum ki elimden bıraktım kitabı. Ama anlatım itibariyle okuduğum en iyi kitaplardandı. Yazarın duygularını dile getiriş biçimi çok güzeldi.
Zamanında Genç Werter'in acılarını okuyanlar intihar ediyormuş.
Kürşat Başar'ı okusalar ne yaparlardı acaba.
kurgu, dil, akıcılık oldukça başarılı.
Boğazımda düğümler oluşturan bi kitaptı.
çok beğendim ,bazı noktalarda tekrara düşülmüş ama yine de duygu aktarımı başarılı,tutkuyu hissettim
çok bilinen ve kullanılan bir aşk hikayesini aşırı yavaş ve gereksiz uzun yazmış. uzun zaman elimde sürüklendi kitap. zor bitirdim.
İtiraf etmeliyim ki olumsuz bir eleştiri yapılamayacak kadar güzel olan 'Başucumda Müzik' kitabını bazı yerlerinde sıkıcı buldum. Ama yine itiraf ediyorum ki sıkılarak hata yapmışım :) ♥ Bir kadının duygularını bu kadar güzel anlattığı için Kürşat Başar'ı tebrik ediyorum. ♥
Bir erkek tarafından yazıldığına inanması güç. Bir kadının duyguları ve aşkı ancak bu kadar güzel aktarılabilir. Okuduğum en etkileyici kitaptı. Gerçek hayattan alınması daha da etkileyiciydi. Sonunda beni salya sümük ağlatmayı başarmıştı.
Kız arkadaşımın verdiği ilk kitap olmasa belki de bu kitabı hiç okumazdım.Ama iyi ki vermiş ve alıp okumuşum baştan sona büyük bir merakla okuduğum çok beğendiğim kitap.Kesinlikle çok başarılı bir yazar.
Beklediğim gibi bir roman değildi.
Romanın en iyi tarafı akıcı bir üsluba sahip olması ve olayların sonunu güzelce bağlanması. Onun dışında tipik bir Anna Karanina özelliği taşıyordu bence roman.
Çok beğenmiştim zamanında. Gerçek olaylara dayanması da etkileyici. Başar'ın en iyi kitabı olabilir.
ne ağlamıştM ı ama nedenini hatırlamıyorum EN SEVDİĞİM TÜRK ROMANLARINDAN BİRİ OLARAK KALACAK
Uzun sıkıcı betimlemeler, kendi içinde çelişkiler, aşık olduğuna inandıramayan anlatıcı, bana göre vasattı. Kürşat Başar okumak çok istemiştim ama bu kitap beklentilerimi karşılamadı. Okurken tekrarlardan o kadar sıkıldım ki bitse de gitsek artık dedim. Bitirmek için okudum. Okurken de o kadar soğudum ki başka kitabını bir daha zor okurum.
Kürşat Başar'ın okudugum ilk kitabı, kitabı elime ilk aldığımda çevremdeki herkes 'çok güzel bir kitap buuuuuuu...' diye hayran hayran tepki verdi. Ben de bir heves başladım kitaba, kitabın konusunu daha ilk sayfalarda öğerndiğim için sonunu da bildiğim için( gerçek bir hayat hikayesinden esenlenilmiş) kitap pek iyi gitmedi ve birşekilde bitti.Güzeldi ama sonunu ve konuyu önceden bilmeseydim daha çok mu etkilerdi beni bilemiyorum..
Fazla güzeldi galiba.
Yaptığımız her şeyi sonunda sevdiklerimizi üzer mi diye düşünerek yapmak.
Sanırım fazla etkileyiciydi.
kitabı okumadan önce gerçek hayata dayalı bir roman olduğunu öğrenmem sebebiyle sonu hakkında meraklanmasam da Kürşat Başar'ın bir kadının duygularını bu kadar güzel ve ayrıntılı ifade edebilmesini çok takdir ettim ve şaşkınlıkla karşıladım.
Bir kadın, sırf doğrusunun bu olduğuna inandığı için , bir başkası ya da aşk uğruna; kendi hayatından ve hatta kişiliğinden vazgeçebilir mi ki!?
Çok yoğun olmasına rağmen akıcı. Olayları az, duygu- düşüncesi çok bol olan bir romandı.
Aşk'ı ve aşk yolunda verilmiş savaşları anlatan bir kitap. Bir öğretmenimin önerisiyle okumuştum. İyi ki okumuşum. Kesinlikle okunmalı.
Yaşanmış bir hikayeden kurgulanan bir aşk romanı. Yazar hayata ve aşk'a dair muhteşem ayrıntılarla, akıcı bir dille kurgulamış tüm yaşanılanları. Bu yüzden okuması da bir hayli zevkli ve sürükleyici bir kitap çıkmış ortaya.
sevgi ve sevmek adına başarılı bir çalışma olmuş. Ama hayatta bu kader cesaretli kadın pek nadir bulunur sevgiyi yaşamak, bunu bu şekilde sürdürmek her kesin harcı değildir.kitabın sonunda keşke kavuşsalardı dedim,film izlerim hep kötü bitmesini isterim ilk defa kavuşmalarını istedim beni alıp götürdü, okudukça içim bi tuhaf oldu sevgi güzel şey yaşadıkça anlıyorum.
Kitabın ilk birkaç sayfasında anlatımın bir erkek tarafından yapıldığını düşünmüştüm, çünkü duygular harika dile getirilmişti.. Yazar kendi hislerinden yola çıkarak yazmıştır demiştim. Ancak kadın olduğunu farkedip okumaya devam ettikçe Kürşat Başar'ın bir erkek olarak, kadınca yazımına, bu denli hissedebilmesine, ondan da öte aktarabilmesine şaşırıp hayran kaldım.. Bir dönem aşkı, hem de ne aşk.. İmkansız ama umutlu.. Beklediğimden çok çok iyiydi, iyi okumalar :)
Nadiren ikinci kez okudugum hayatimin kitabi diyebilecegim bir roman. Kesinlikle okuyun!
bilmezdim, bir erkeğin bir kadını bu kadar güzel anlatabileceğini Başucumda Müzik'i okumadan önce.. önyargılarınızdan sıyrılın ve öyle okuyun derim.. aşk her şeye değer..
Duyguları en iyi şekilde yansıtabilen kitaplar arasında benim için. Bir solukta okunası bir eser.
Hayatımın kitabı ! İki kere okuduğum tek kitaptır. Anlatımıyla, diliyle, hissettirdikleriyle bence muhteşem. Kitabın gerçek kahramanlarını araştırdığınızda çok daha anlam bulacaktır.
çok geç kalmışım okumak için pişmanım.. önyargılıyım aşk kokan kitaplara ve kitaplar herkesin dilindeyken herkes okurken inatla okumam senelerdir acaba derken sonunda elime aldım iyiki de aldım 'Başucumda müzik' adına yakışır bir melodi gibi aktı hem bitmesin istersiniz hem sonunu merak eder bitsin diye çabalar iki arada kalırsınız ya öyle işte..kendime not : önyargılı olma erteleme oku erteleme yaşa ve neyse işte öyle ..
BİR ERKEK, BİR KADININ DUYGULARINI ANCAK BU KADAR İYİ ANLAYABİLİR HERHALDE.YAZARININ ERKEK OLMASI ŞAŞIRTICI
Kürşat Başar'ı tanıdığım kitap. Kesinlikle okumaya değer bir yazar ve kitap. Şiddetle tavsiye edilir!
436 sayfa