Azınlık Hakları ve Türkiye

Azınlık Hakları ve Türkiye konulu bu çalışmanın temel amacı, azınlıklar meselesinin hatlarını belirleyerek, konuyu hukuki boyutlarıyla ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle azınlık kavramının içeriği belirlenmiş, daha sonra tarihsel gelişimi incelenmiştir. Azınlıklar sorunu, doğası gereği, yaşandığı ülke, devlet, bölge ve zamana göre farklı boyutlar taşır. Bu nedenle konu, Devletler Hukuku alanında, her devletin kendi egemenlik sınırı dahilinde kabul edilmekte, ancak uluslararası insani müdahale ilkesi de saklı tutulmaktadır. Azınlık hakları, ulusal ve uluslararası olmak üzere iki düzeyde korunmaktadır. Uluslararası koruma, evrensel insan hakları belgeleri ve bölgesel düzeyde yapılan çalışmalarla sağlanmaktadır. Ulusal koruma ise, her devletin anayasa ve yasaları ile vatandaşlarına öngördüğü hukuki koruma alanını ifade etmektedir. Elbette uluslararası alanda yapılan çalışmalar, bunlara taraf olan ülkeler için de bağlayıcı olmakta, sağlanan gelişmeler iç hukuka yansımaktadır. Türkiyenin azınlık hakları konusunda temel hukuki bağıtı, 1923 Lozan Anlaşmasıdır. Türkiye son yıllarda, Avrupa Birliğine üyelik hazırlıkları doğrultusunda, önemli iç hukuk reformları gerçekleştirmektedir. Anayasa ve yasalarda yapılan bu reformların önemli bir kısmı insan haklarına yöneliktir. Bu gelişmeler, doğrudan ya da dolaylı olarak, azınlık vatandaşların hak ve özgürlüklerine de yansımaktadır. Esasen azınlık hakları konusundaki bu gelişmelerin, Türkiyede, azınlıklar hukuku için üstün norm niteliğinde olan Lozan Anlaşmasını da daha etkin kılması beklenmektedir. Bu çalışma Ülkü Bilginin Akdeniz Üniversitesi, Kamu Hukuku Anabilim Dalınca kabul edilen yüksek lisans tezine dayanıyor.

Azınlık Hakları ve Türkiye konulu bu çalışmanın temel amacı, azınlıklar meselesinin hatlarını belirleyerek, konuyu hukuki boyutlarıyla ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle azınlık kavramının içeriği belirlenmiş, daha sonra tarihsel gelişimi incelenmiştir. Azınlıklar sorunu, doğası gereği, yaşandığı ülke, devlet, bölge ve zamana göre farklı boyutlar taşır. Bu nedenle konu, Devletler Hukuku alanında, her devletin kendi egemenlik sınırı dahilinde kabul edilmekte, ancak uluslararası insani müdahale ilkesi de saklı tutulmaktadır. Azınlık hakları, ulusal ve uluslararası olmak üzere iki düzeyde korunmaktadır. Uluslararası koruma, evrensel insan hakları belgeleri ve bölgesel düzeyde yapılan çalışmalarla sağlanmaktadır. Ulusal koruma ise, her devletin anayasa ve yasaları ile vatandaşlarına öngördüğü hukuki koruma alanını ifade etmektedir. Elbette uluslararası alanda yapılan çalışmalar, bunlara taraf olan ülkeler için de bağlayıcı olmakta, sağlanan gelişmeler iç hukuka yansımaktadır. Türkiyenin azınlık hakları konusunda temel hukuki bağıtı, 1923 Lozan Anlaşmasıdır. Türkiye son yıllarda, Avrupa Birliğine üyelik hazırlıkları doğrultusunda, önemli iç hukuk reformları gerçekleştirmektedir. Anayasa ve yasalarda yapılan bu reformların önemli bir kısmı insan haklarına yöneliktir. Bu gelişmeler, doğrudan ya da dolaylı olarak, azınlık vatandaşların hak ve özgürlüklerine de yansımaktadır. Esasen azınlık hakları konusundaki bu gelişmelerin, Türkiyede, azınlıklar hukuku için üstün no... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789756051801

Etiketler: insan hakları

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski