Aura Gizemleri

Kendimi bildim bileli aurayı hep merak etmişimdir. Ben beş altı yaşlarındayken ilk defa aurayı gördüğümü büyüdükten sonra anladım. Türkiye’nin küçücük bir şehrinin şirin küçücük bir köyünde dünyaya gözlerimi açtığımda hayatın bu kadar zorluklarla dolu olacağını henüz seçememiştim. Dört yaşlarındayken ailemle kaplıcalara gittiğim sıralardı sanırım suya düştüğümü ve boğulmaktan son anda kurtarılarak hayata tekrar döndüğümü tuhaf bir şekilde hatırlıyorum. İşte her şey o anda oldu. Boğulma tehlikesinden sonra olmuş olmalı ki hayatımın değiştiğini ve bir daha aynı olmayacağının sinyallerini almıştım. Benim yaşımdaki bir çocuğun yaşından olgun davranması gerçekten tuhaftı. Anlaşılmadığımı his ediyordum, çocuk değil büyük gibi görüyordum kendimi. Çevremdeki büyüklerin ise bana karşı davranışları karşısında hırçın tavırlarım bana sinir nöbetleri geçirtiyordu. Böylece zaman geçiyordu ve ben altı yaşına geldiğimdeydi sanırım ilk aura deneyimi köyde yaşadığım zaman da deneyimledim. Bizim bir ineğimiz vardı ve onun kişiliği çok farklıydı, biraz hırçındı. Haziranın sıcak bir gününde evin önünde olan oturaklı şekliyle bir traktörü anımsatan büyük kayanın üstünde otururken adını Kano koyduğumuz ineğin geldiğini gördüm. Uzunca bir zaman birbirimize baktığımı hatırlıyorum. Bu bakışma sırasındaydı işte onun kafasını sarmalayan o ışığı görmem.

Kendimi bildim bileli aurayı hep merak etmişimdir. Ben beş altı yaşlarındayken ilk defa aurayı gördüğümü büyüdükten sonra anladım. Türkiye’nin küçücük bir şehrinin şirin küçücük bir köyünde dünyaya gözlerimi açtığımda hayatın bu kadar zorluklarla dolu olacağını henüz seçememiştim. Dört yaşlarındayken ailemle kaplıcalara gittiğim sıralardı sanırım suya düştüğümü ve boğulmaktan son anda kurtarılarak hayata tekrar döndüğümü tuhaf bir şekilde hatırlıyorum. İşte her şey o anda oldu. Boğulma tehlikesinden sonra olmuş olmalı ki hayatımın değiştiğini ve bir daha aynı olmayacağının sinyallerini almıştım. Benim yaşımdaki bir çocuğun yaşından olgun davranması gerçekten tuhaftı. Anlaşılmadığımı his ediyordum, çocuk değil büyük gibi görüyordum kendimi. Çevremdeki büyüklerin ise bana karşı davranışları karşısında hırçın tavırlarım bana sinir nöbetleri geçirtiyordu. Böylece zaman geçiyordu ve ben altı yaşına geldiğimdeydi sanırım ilk aura deneyimi köyde yaşadığım zaman da deneyimledim. Bizim bir ineğimiz vardı ve onun kişiliği çok farklıydı, biraz hırçındı. Haziranın sıcak bir gününde evin önünde olan oturaklı şekliyle bir traktörü anımsatan büyük kayanın üstünde otururken adını Kano koyduğumuz ineğin geldiğini gördüm. Uzunca bir zaman birbirimize baktığımı hatırlıyorum. Bu bakışma sırasındaydı işte onun kafasını sarmalayan o ışığı görmem.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 1, 180 sayfa
10Mayıs2013 tarihinde, Kafekültür tarafından yayınlandı


ISBN
978-605-143-080-5
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: parapsikoloji, aura, gizem

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

kafekitap
1 kişi

Okumak İsteyenler

ercan
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski