Adem Baba Hangi Dili Konuşuyordu?

Ömer Sevinçgül

Tanrı var diyelim, niye tapınayım ki.. Tapınmayı reddetme özgürlüğüm varsa bu özgürlüğümü kullanıyorsam niye ceza çekiyorum o zaman... Meleklere inanmam için geçerli bir kanıt gösterebilir misin... Dünyada da mutlu olmak isterim ben, ama dinin kuralları ne yapmak istesem yolumu kesiyor... İnsanlar ademle havvadan türediyse, evrim yoksa, neden insanların deri renkleri, beden özellikleri birbirinden farklı...Neden devamlı pek çok canlı türünün soyu tükeniyor... Bir hıristiyan ya da musevi cennete gidebilmek için ille de ben dinimi bıraktım, sizin dininizi kabul ettim mi demeli... Kitaba göre bilinen ilk insan, adem ve havva.. Aralarında konuşuyorlardı herhalde.. Hangi dili konuşuyordu adem.. Şimdi yüzlerce dil var dünyada, bunlar nasıl meydana geldi... Güncel, insanın aklında şüphe bırakan daha birçok sorunun cevabı bu kitapta...OKUMA PARÇASI / kıyametin kopması aklen de mümkün mü?kıyamet ne demek..? ne zaman kopacak, bilen var mı..? neler olacak.?. her şey yıkılacak mı..? daha önce ölenlerin de haberi olacak mı kıyametten..? kıyamet, evrenin, dünyanın yıkılıp son bulması, bütün canlıların ölmesi ve sonra bütün ölülerin dirilmesi gibi büyük olayların tümüne birden verilen addır. ne zaman kopacak, bunu yalnız allah biliyor... peygamber efendimize de bildirmiş, ama biz tam olarak bilemiyoruz... madem allah söz vermiş, elbette yapacak... her şey yıkılacak, sonra ahiret alemleri kurulacak, insanlar için yeniden bedenler yaratılacak, hayat verilecek onlara, ruhlar bedenlerini bulacak... bunu akıldan uzak görmek için hiçbir sebep yok... her baharda kıyametin, güzün yıkılan varlıkların baharda yeniden yapılandırılmasının, canlandırılmasının örneklerini görüyoruz... tüm evreni en ince ayrıntısına varıncaya kadar akıl almaz bir düzenle yaratan, onun merkezine hayatı koyan allah, onu niçin yıkamasın, sonra niye yeniden kuramasın... ilmini, iradesini, kudretini göstermiş, kanıtlamış, bize de bildirmiş, elbette yapabilir... bilimle yapılan hesaplara göre bile evrenin bir ömrü var. tıpkı insan ömrü gibi... küçük bir alem olan insan, nasıl belli bir süre yaşıyor, sonra ölüyorsa, büyük bir insana benzeyen evren de uzunca bir süre yaşadıktan sonra ölecek... nitekim ünlü uzay fizikçisi paul davis, son üç dakika adlı ünlü bilimsel kitabında bunu gayet güzel anlatıyor... hatta, kitabının başında kıyamet tarihini de söylüyor, hesaplamış, bir rakam bulmuş. iki bin yüz yirmi altı yılında kıyamet kopacak diyor... kıyametin kopması hususunda sebep çok... bunların tümünü irdeliyor yazar, bu konuda çalışmalar yapan ünlü bilim adamlarının öne sürdükleri düşünceleri aktarıyor... söz gelişi, bir gezegenin yörüngesinden çıkıp öbür gök cisimleriyle çarpışmaya başlaması bile sebep olarak yetiyor... ya da evrendeki çekim gücünün yetersiz hale gelmesi... işitmişsindir, evrende genel ısı oranı sürekli düşüyor, bir soğuma var... termodinamik yasalarından biri bu... evren devamlı genişliyor çünkü... bir nokta gelecek, ayakta duramayacak... bir hadis var bu konuda, ebced hesabıyla kıyametin vaktini tahmin eden bir bilgin, hicret takvimine göre bin beş yüz kırk beş tarihinde kıyametin kopacağını söylüyor, allah en iyi bilendir diye de ekliyor, bu tarihin kesin olarak söylenemeyeceğini, bir tahmin olduğunu dile getiriyor... iki tarih birbirine çok yakın... ikinci tarih miladi tarihe göre iki bin yüz yirmi bir oluyor... evrenin ömrü gibi milyarlarca yılın hesabında beş on yıllık bir farkın hiçbir önemi yok... işitmişsindir, kıyamet kafirlerin başında patlayacak, o dehşeti müminler yaşamayacak... o zamanda, ya inanan kimse hiç kalmayacak ya da kıyametten önce inananların ruhları alınacak, kıyamet korkusu onlara yaşatılmayacak... ölen insanların ruhları da kıyametten etkilenecek, ama yaşayanlar gibi olmayacak bu etkilenme... karda, tipi de ıstırap çekenleri pencereden seyreden bir adamın etkilenmesine benzer bir etkilenme biçimi...