Bugün Türkiyede her kesimde ve özellikle de işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi içinde Avrupa Birliğiyle ilgili iki yaklaşım göze çarpmaktadır. Birinci yaklaşım, Avrupa Birliğinin, insanlığın idealini temsil eden alternatif bir sosyal model olduğu görüşündedir. İkinci yaklaşım ise, emperyalist bir güç olan Avrupa Birliğinin temel hedeflerinden birinin Türkiyeyi, halkımızı ve işçi sınıfımızı parçalayarak, bir bölümünü tümüyle Avrupa Birliğinin denetimi altına sokmak olduğu görüşündedir. Bu kitabın amacı, Avrupa Birliğinin emperyalist özünü ve Avrupa işçi sınıfının emperyalizmi destekleyen politikalarını sergilemek, Avrupa Birliğinin ve Avrupa işçi sınıfının, Türkiyeye ve Türkiye işçi sınıfına hiçbir yarar sağlamayacağını anlatmaktır.
Bugün Türkiyede her kesimde ve özellikle de işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi içinde Avrupa Birliğiyle ilgili iki yaklaşım göze çarpmaktadır. Birinci yaklaşım, Avrupa Birliğinin, insanlığın idealini temsil eden alternatif bir sosyal model olduğu görüşündedir. İkinci yaklaşım ise, emperyalist bir güç olan Avrupa Birliğinin temel hedeflerinden birinin Türkiyeyi, halkımızı ve işçi sınıfımızı parçalayarak, bir bölümünü tümüyle Avrupa Birliğinin denetimi altına sokmak olduğu görüşündedir. Bu kitabın amacı, Avrupa Birliğinin emperyalist özünü ve Avrupa işçi sınıfının emperyalizmi destekleyen politikalarını sergilemek, Avrupa Birliğinin ve Avrupa işçi sınıfının, Türkiyeye ve Türkiye işçi sınıfına hiçbir yarar sağlamayacağını anlatmaktır.