Kökeni Latince Aurum kelimesinden alan Altın anlam olarak da Parlayan Şafak demektir.Para anlamında ilk defa Çinde ipeğe bir alternatif olarak kullanıldı.İlk Altın Para Anadoluda Udya Kralı Crouisus tarafından darp edildi.Parasal olarak ondan daha kıymetli madenler bulunmasına rağmen yıllar boyunca insanların rüyalarını hep o süsledi ona ulaşmak için bir çok değişik yollar arandı, hatta kimya tarihinin erken dönemlerindeki ilerlemenin pek çoğu adi metallerden altın üretmenin yollarını arayan simyacıların çabalarından doğmuştur. Belki de en eğlencelisi Bernard Trevesi 1450 yılında yazdığı reçetedir, 2000 adet yumurta akı zeytinyağı ve sülfirik asit karıştırılarak, çok kısık ateşte iki hafta boyunca pişirilmesiydi bu da diğerleri gibi hüsranla sonuçlandı. Peki neydi Altının sırrı? Asla paslanmaması mı? Kızılötesi ışığı yansıtması mı? Kayıpsız ısı iletmesi mi? Çok yumuşak olmasından dolayı kolayca şekil alması mı? Yoksa ekonomik belirsizlik döneminde de güvenilir bir değer saklama aracı olması mı? Kimbilebilir?1998-2002 yılları arasında Altın Borsası Başkanlığını yapan Serdar ÇITAK, kendi dili ile Kapalı Çarşıyı, madenciliğin ince yanlarını ve Merkez Bankalarının tutumunu aktararak geçmişten günümüze kimi zaman kolda veya boyunda mücevher olan, kimi zamanda yastık altında yatırım aracı olarak duran altının hikayesini lezzetli bir dilde aktarıyor.
Kökeni Latince Aurum kelimesinden alan Altın anlam olarak da Parlayan Şafak demektir.Para anlamında ilk defa Çinde ipeğe bir alternatif olarak kullanıldı.İlk Altın Para Anadoluda Udya Kralı Crouisus tarafından darp edildi.Parasal olarak ondan daha kıymetli madenler bulunmasına rağmen yıllar boyunca insanların rüyalarını hep o süsledi ona ulaşmak için bir çok değişik yollar arandı, hatta kimya tarihinin erken dönemlerindeki ilerlemenin pek çoğu adi metallerden altın üretmenin yollarını arayan simyacıların çabalarından doğmuştur. Belki de en eğlencelisi Bernard Trevesi 1450 yılında yazdığı reçetedir, 2000 adet yumurta akı zeytinyağı ve sülfirik asit karıştırılarak, çok kısık ateşte iki hafta boyunca pişirilmesiydi bu da diğerleri gibi hüsranla sonuçlandı. Peki neydi Altının sırrı? Asla paslanmaması mı? Kızılötesi ışığı yansıtması mı? Kayıpsız ısı iletmesi mi? Çok yumuşak olmasından dolayı kolayca şekil alması mı? Yoksa ekonomik belirsizlik döneminde de güvenilir bir değer saklama aracı olması mı? Kimbilebilir?1998-2002 yılları arasında Altın Borsası Başkanlığını yapan Serdar ÇITAK, kendi dili ile Kapalı Çarşıyı, madenciliğin ince yanlarını ve Merkez Bankalarının tutumunu aktararak geçmişten günümüze kimi zaman kolda veya boyunda mücevher olan, kimi zamanda yastık altında yatırım aracı olarak duran altının hikayesini lezzetli bir dilde aktarıyor.