Pinokyo'nun Rüyası - (Kayıp Şehir, #2)

9 puan

Yazarla Röportajımızı merak edenleri beklerim :)

http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/04/roportaj-selvi-atici.html

Doktor Ömer sen nasıl tatlısın öyle. Şimdi her hastane de bir Ömer ararım ben J Bir şeyi söyleyip öyle yoruma gireyim. Seriyi ayrı ayrı okuya bilirsiniz. Her kitap farklı karakteri anlatıyor ama bağlantılılar. Yani Ömer Deryal’in yakın arkadaşı. Kimliksiz de görülüyor ve sizi meraklandırıyor. O yüzden bence sırayla gidin. Hatta yazarın her kitapta daha da iyi olduğunu görebilmek adında da bunu yapın. Ama yine de siz bilirsiniz tabi J
Ömer çapkın biri. (Gazel’e kadar tabi ki.) Tek gecelikleri ile meşhur hastanede. Ve en konuşulan, en kıskanılan doktordur. Hemşireler kendisine hayran. İç dünyasın da ise iyi kalpli ve düşünceli biri. Ailesinden uzakta yaşıyor. Sebepleri de var. Babasını hiç sevmez. Nedeni? Kitapta bulun onu J
Gazel ise benim gözümde Burcu’yu bile sollayan bir karakter oldu. Yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi. Ailesine bakmak için yaptıkları ise içimi sızlattı. Masum ve çocuksu tavırları sizi çok etkileyecek.
Yazarın kalemine alışık olanlar bilir, olaylar biraz polisiye tadın da oluyor. Kaçmalı kovalamacalı… İşte yine öyle bir durumda Gazel gökten düşüyor Ömer’e J Sanırım en iyi tabir bu olur. Orayı da anlatmayacağım çünkü bana göre trajikomik bir sahneydi. Bilmeden okunması gereken bir sahne. Böylece kitabımız başlıyor. Gazel ve Ömer ikilisinin aynı evde geçirdikleri yerleri genelde sırıtarak okudum. En tatlısı da Ömer’in sürekli Gazel’e çikolata getirmesiydi. Ama ben Deniz adlı cadıyı unuttum. Bu ikili için bir pürüz çünkü kendisi Ömer’in şirret sevgilisi olur. Onu elinde tutmak için sergilediği tavırlar, Türk sinemasının kötü kadın karakterlerinin yaptıklarıyla birebir aynıydı. Basit ve içten pazarlıklı deyip onun kişilik analizini sonlandırıyorum.
Her şey düzenli ilerledi. Ne çok dram ne çok komik ne de çok kovalamaca vardı. Hepsinden biraz biraz işte böyle güzel bir kitap çıkmış ortaya. Tekrara düştüğüm kitaplardandır birisi. Yani okuyacak kitabım olmadığında ya da nostalji havamda isem döner bu kitabı da okurum. Kaç kere okudun deseniz inanın hatırlamıyorum. Puan kırdığım tek yer ilk sayfalarda ki Ömer’in tavırları. Okuyunca anlayacaksınız. Bunun dışında gayet iyi ilerleyen bir hikâyeydi. Bence okumalısınız.

"Neden zorluyorsun ki?"
"Çünkü ev sen olmayınca çok boş geliyor. Çünkü önüme gelen herkesle kavga etmeye başladım. Çünkü günlerdir senin yatağında yatıyorum. Çünkü manyak gibi senin tişörtünü koklayıp duruyorum. Çünkü dakikada üç kez telefonumdaki resmine bakıyorum. Çünkü bombok durumdayım. Çünkü seni acayip özledim. Bunlar yeterli mi?"


"Sen orada, öylece duruyorsun. Hiçbir çaba harcamıyorsun. Sadece bana bakıyorsun ve ben sanki ringde bir boksör tarafından mideme sayısız yumruk yemiş gibi hissediyorum. Sanki bedenimi karıncalar istila etmiş gibi her yanım karıncalanıyor."


http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/04/yorum-pinokyonun-ruyas-kayp-sehir-2.html

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »