Küçük Ağaç'ın Eğitimi

6 puan

Daha öncede Kızılderili mantığıyla işlenmiş kitaplar okudum. Zihnimde bu kitapları; Kızılderililerin insanlara, ağaçlara, hayvanlara, tüm doğaya ve evrene olan saygı, duyarlılık, dürüstlük, samimiyet içeren felsefeleriyle bir romandan ziyade öğretici bir kişisel gelişim kitabı etkisinde anlamlandırıyorum.

Küçük ağacın eğitimi; kahramanını Zeze, Küçük Prens, Heidi gibi seveceğiniz bir hikâyede Büyük beyaz adamın Çeroki kabilesine yaptığı zulmü, bu zulüm karşısında yerlilerin verdiği insani mücadeleyi anlatıyor. Küçük ağacın eğitimi erken yaşta anne babasını kaybetmesiyle birlikte büyük anne ve büyük babasının yanında yaşamaya başlamasıyla başlar. Onların yanında ağaçların, rüzgarın sesini dinleyerek doğanın dilinden anlamaya, ölüm olmadan yaşam olmayacağını kısacası hayata dair insanı bir şekilde kendi ayaklarının üzerinde kalmayı öğreniyor. Yaratıcılığı körelten eğitim sitemini sorgulamaya iten yanıyla okunası
kitaplardan..

Küçük Ağacın Eğitimi kimi zaman içinizi sevgiyle, kimi zaman hüzünle doldururken kahramanımız Küçük Ağacı bağrınıza basacaksınız. Ancak yazarla ilgili iddialar otobiyografik eser niteliğiyle kendisini sevdiren bu hikayede içinize kuşku düşürüyor. Forrest Carter ismiyle bilinen yazarımız bir otel odasında esrarengiz bir şekilde suikaste kurban gitmesinin ardından aslında Forrest Carter adıyla hakkında fazla bilgiye ulaşamadığımız ancak daha derine indiğimizde gerçek adı Asa Earl Carter, Ku Klux Klan isimli siyahi karşıtı aşırı faşist gizli bir örgüte üye olduğu, federal hükümetin ırkları birbiriyle kaynaştırma politikasına ve medeni hakların genişletilmesini isteyenlere karşı verdiği mücadeleyle adını duyuran Amerikan Alabama eyalet valisi George Corley Wallace’in seçim konuşmalarının yazan yazarın bu kitabı otobiyografik değil tamamen gerçeği yansıtmayan kurgu üzerine yazdığı söylenir.

Kitapta anlatılanlara karşı her ne kadar güvenimiz kırılsa da aşağıdaki altını çizdiğim satırların gerçek hayatta doğruluğuna inandığım için okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kitaptan Altını Çizdiklerim:

- İyi bir şeyle karşılaştığın zaman, yapman gereken ilk şey bulabildiğin insanla onu paylaşmaktır; bu şekilde iyilik öyle bir yayılır ki nereye gittiğini bilemezsiniz. Ki bu da doğrudur.

-Yalnızca arılar ihtiyacından fazlasını depolar bu yüzden de ayılar tarafından soyulur. Paylarından fazlasını depolayan insanlar içinde durum böyledir. Bu yüzden savaşlar çıkar ve herkes kendi payını artırmak için söz oyunlarına başvurur.

-Onlara göre sevgi ve anlayış aynı şeydi. Büyük anne, anlamadığı bir şeyi sevemeyeceğini söyledi. İnsanları ve Tanrı’yı anlamazsan ne insanları ne Tanrı’yı sevebilirdin.

- Büyük anne, beden aklını açgözlü ya da hırslı olmak için kullanır, onunla her zaman insanları kandırır ve onlardan nasıl maddi çıkar sağlayacağımı düşünürsem ruh aklını bir cevizden daha büyük olmayan bir boyuta düşüreceğimi söyledi.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »