Kağıt Prenses (The Royals #1)

7 puan

Kitap çıktığından beri çok ses getirdi. Bu kadar beğenilen bir kitap ne kadar ilgimi çekse de ilk başta acaba bu övgüler, methiyeler çok mu şişiriliyor, diye tereddüt etmedim değil. Kitabı okumaya başladıktan sonra ilk birkaç bölümde bu tereddütümün boş olmadığını düşünmeye başlamıştım ki bir baktım kurgu bambaşka bir boyuta geçti.
Ella Harper, Royal ailesinin üzerine tabiri caizse bir yıldırım gibi düştü.
Royal kardeşler, kaosun göbek adı..
Bu savaşı Ella mı kazanacak yoksa Royal kardeşler mi kazanacak?
Royal kardeşler ne kadar pislik yapsalar da - yazar görülene inanmayın derinlerinde kimsenin bilmediği şeyler yatıyor- diye sanki satır aralarında biz okuyuculara her şeye hazırlıklı olun mesajı vermiş.
Sırlar, dönen oyunlar ve Reed Royal gerçekte kim, nasıl biri, kendini gösterdiği gibi çok ama çok kötü çocuk mu yoksa dışarının onu öyle bilmesi mi önemli..
Kitap boyunca aklımda bu sorular dönüp durdu ve hala cevabını bulamadım, umarım serinin ikinci kitabında gizemler yavaşça çözülmeye başlar.
Aslında genel olarak kurgu basitti ama akıcı ve ister istemez okuyanı meraklandıran heyecanla okumamızı sağlayan bir kitaptı. Ve ara vermeden ben ikinci kitapla devam ediyorum.


-----------


Bekle, ben ne diyorum? Kötü çocuklardan ve Reed’den hoşlanmıyordum. O karşıma çıkan en büyük hödüktü…
“Neden bana öyle bakıp duruyorsun?” diye sordu öfkeyle.
Bütün çılgın düşüncelerimi kenara atarak karşılık verdim. “Neden bakmayayım?”
“Görünüşümden hoşlandın, değil mi?” diye sataştı.
“Hayır, sadece bir ahmağın profilini aklıma çiziyorum. Bilirsin, eğer sanat dersinde çizmem istenirse, bir ilham kaynağım olur diye,” dedim alaycı bir şekilde.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »