intuccthis

Profil Resmi
İlgi Alanları:  her türlü
Hakkında: 
hakkım yok
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
intuccthis bir yazarı favorilerine ekledi.

1934'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Gümüştepe köyünde dünyaya geldi. Ailesinin sekiz çocuğundan biriydi. Henüz beş yaşındayken tüm ailesiyle birlikte Ağrı'nın Tutak ilçesinde dedesinden kalma yerlere tekrar sahip olmak ve oraları işletmek umuduyla göç etti. Babası aileyi geçindirmek üzere köylerde imamlık yapmaya başladı. Kıt kanaat geçinen babasının tek arzusu oğlunun Basra'da ve Kûfe'de bulunmayacak derecede bir din alimi olmasıydı.[1]
Babası kendisini yatılı din okullarına, Kur'an kurslarına, ünlü hocalarının yanına eğitim için verdi. Bu hocalardan dini eğitimi alabilmek için Ağrı'dan Muş'a, Adana'ya ve oradan da Türkiye'nin birçok şehrine, kasabasına ve köyüne gitti. Biri hariç tüm hocalarından bedava eğitim gördü. İşte bu hocadan ders alabilmek için kendisinden istenilen zamanın parasıyla 100 TL'yi ödeyebilmek için hem esans satmaya, hem de hocalık yapmaya başladı. Kendisine hocalık yapan bu kişi ise daha sonraları Ankara Elmalıdağ Müftüsü oldu. Askerlik çağına ulaşana kadar Kürtçe, Çerkezce ve Arapça öğrendi. Antropolojiyle de yakından ilgilendi. Müftülükten ayrıldı, TRT'ye geçti. TRT'de prodüktör olarak çalıştı ve TRT'den emekli oldu. [2]
Müftülük yılları [değiştir]

Müftülük sınavını kazandıktan sonra ilkokul diploması olmadığı için tayini yapılamadı. Bu yüzden İstanbul Mahmutpaşa İlkokulu'nu kısa sürede dışarıdan bitirdi. Sivas müftüsü iken de ortaokulu dışardan bitirdi ve en son liseyi tam bitirmek üzereyken ölümcül bir silahlı saldırıya hedef oldu.
İlk imamlık deneyimlerini askere alınmadan önce Tarsus'a bağlı Baltalı köyünde yaptı. Askerliğinden sonra, İstanbul'da bulunan İsmailağa ve Üçbaş medreselerinde hocalık yaptı. Daha sonra müftülük yılları başladı. İlk olarak Tekirdağ'da müftü yardımcısı olarak göreve başladı. Ardından Gemerek'te, Altındağ'da, Sivas'ta ve son olarak da Sinop'un Türkeli ilçesinde müftü olarak görevde bulundu. 1958 yıllında başlayan müftülük görevi 1966'da son buldu. Bu yıllar arasında birçok şeye tanık oldu ve sürgün edildi.[3]
Müftü iken İslamı, Hıristiyanlığı ve Yahudiliği hem kendi kaynaklarından, hem de diğer kaynaklardan yararlanarak daha detaylı bir şekilde birbiriyle karşılaştırıp, kökenlerini aramaya yönelik çalışmalar yürüttü.[4] Bu çalışmanın yanında söylenceleri ve efsaneleri de okudu. Bu yoğun çalışmalar dini inancında sarsıntılar yarattı.[5]
Uzmanlık alanları [değiştir]

Fıkıhçı,İslam Hukukçusu
Kelamcı,İslam Kelamcısı
Hadis Bilimcisi
Doğu Bilimcisi
Din Etnoloğu [6]
Prodüktörlük ve yazarlık yılları [değiştir]

Turan Dursun, inancındaki sarsıntı nedeniyle müftülükten istifa etti. Bir arkadaşının önerisiyle Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nda ambar memurluğu, malzeme memurluğu, koruma memurluğu ve evrak memurluğu gibi görevlerde çalıştı. Ardından prodüktör sınavlarına girdi ve başarılı oldu. Bundan sonra TRT Kültür Müdürlüğü'nde dinsel yayınların hazırlanmasında prodüktör olarak çalıştı ve bir çok yapıma imzasını attı. Bunlardan en çok yankı uyandıranlar ise şunlardır: Tarihte Türkler, Başlangıcından Bu Yana İnsanlık ve Akşama Doğru. Araştırmasını kendisinin yaptığı ama bir türlü yapımına izin verilmeyen Birinci Büyük Millet Meclisi Öncesi ve Sonrası adlı yapıtı vardır. TRT'deki 16 yıllık görevinden 1982 yılında emekliye ayrıldı.
1987 yılında Doğu Perinçek'le tanıştı ve onun yardımıyla 2000'e Doğru adlı dergide Din Bilgisi adında bir sayfada yazmaya başladı. Daha sonra Saçak, Teori ve Yüzyıl gibi dergilerde de yazdı. Ayrıca dünyada ilk Kuran Ansiklopedisi'ni hazırladı. Bunun yanı sıra birçok kitabı yayına hazırladı. İbn-i Haldun'un Mukaddime adlı eserini Türkçeye çevirdi.[kaynak belirtilmeli]
Ölümü [değiştir]

Turan Dursun, 4 Eylül 1990 tarihinde İstanbul'da evinden çıkıp işe giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Dört yıl sonra, İslami Hareket Örgütü'ne yönelik operasyonda cinayetin çözüldüğü açıklandı. Örgüt üyesi Arif kod adlı Tamer Aslan, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde verdiği ifadede Turan Dursun'un öldürülmesine nasıl karar verdiklerini şöyle anlattı:
“ Mesut [kod adlı İrfan Çağrıcı], yazarlık yapan ve yazdığı yazılarda Hz. Peygamber efendimizle kutsal Kur'an-ı Kerim'i küçük düşüren Turan Dursun'un öldürülmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine benle kod adı Kemal olan kişiyle önce bu konuya itiraz ettik. Çünkü bu şahıs öldürüldüğünde basın bu olayı abartılı olarak halka yansıtacak bundan dolayı da şahsa kötülükten ziyade iyilik yapmış olacağız kanaati benle Kemal'de hakimdi. Biz bu görüşmüzü Mesut'a ilettiğimizde bizimle 15 gün görüşmedi. Mesut, tekrar Turan Dursun'un öldürülmesi olayını yinelemesi üzerine ben ve Kemal olayın istihbaratını yapmak üzere görev aldık.[7] ”
Bu cinayetle ilgili yakalanan İslami Hareket Örgütü üyelerinden İrfan Çağrıcı müebbet hapisle cezalandırılmış olup halen tutukludur. Turan Dursun cinayetinin tetikçisi olan Muzaffer Dalmaz ise halen yurt dışında firardadır.[kaynak belirtilmeli]
Turan Dursun anısına her yıl Turan Dursun Araştırma ve İnceleme Ödülü verilmektedir.

1934'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Gümüştepe köyünde dünyaya geldi. Ailesinin sekiz çocuğundan biriydi. Henüz beş yaşındayken tüm ailesiyle birlikte Ağrı'nın Tutak ilçesinde dedesinden kalma yerlere tekrar sahip olmak ve oraları işletmek umuduy... tümünü göster

10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
intuccthis okumuş.
Darağacında Üç Fidan

1968ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, Gerçekçi ol, imkânsızı iste, diye haykırdığı günlerdi...Böyle bir dünyada, Denizler de özgürlük bayrağını Türkiyede yükseklere taşıdılar. ABDye, NATOya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler.Ve egemenler, bu özgürlük kabarışının intikamını 12 Mart karanlığında üç gençten çıkarmak istediler. Somut hiçbir yasal dayanak olmadan Denizi, Yusufu, Hüseyini ve nice arkadaşlarını idamla yargılayıp, Asalım, asalım! çığlıklarıyla darağacına göndererek özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini boğmaya çalıştılar...Baskı altında geçen yirmi iki yılın ardından, bu yeni basımıyla Darağacında Üç Fidanı sunarken, bugün koyu bir karanlığın ve ahlâksızlığın içine itilmek istenen yurdumuzda, gözlerimizde hâlâ bir umut ışığı, darağaçlarında solmayan üç fidanın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz...

1968ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, Gerçekçi ol, imkânsızı iste, diye haykırdığı günlerdi...Böyle... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
intuccthis okumuş.
Gösteri Peygamberi

Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama... Tender Branson, Creedish mezhebinin dünyadan yalıtılmış sahte cennetinde doğup büyümüş ve dış dünyaya gönderilmiş binlerce misyonerden biri. Kilise doktrinine göre görevi, yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek. Kaderi beklenmedik biçimde değişip onu şöhretin doruklarına taşırken aynı zamanda medya ve popüler kültürün içyüzüyle tanıştırıyor. Yarı tanrıya dönüşme yolunda yaşadıkları yakında yüzleşeceğimiz kıyametin çarpıcı bir habercisine dönüşüyor... Branson, mezhepte kendisine zaten hiç verilmemiş olan hayatı dış dünyanın çirkinliğine sonuna kadar gömülerek yok etmeyi deneyecektir. Ne var ki, hayatına karışan gizemli Fertility Hollis'e göre, kendine bir kader çizmeye çalışması anlamsızdır. Olacaklar zaten bellidir ve olmak zorundadır... Ve intihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark gazetede manşet olmaktır. Chuck Palahniuk, önlenemez kaderine doğru nefes kesici bir hızla sürüklenen kahramanın gözünden tüketim toplumunun hastalıklı ve anlamsız yaşam biçimini bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Dövüş Kulübü'nün yazarından, en az ilki kadar çarpıcı bir roman, benzersiz bir yeraltı edebiyatı örneği.

Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
intuccthis şu an okuyor.
Din Bu 1: Tanrı ve Kuran

Turan'ım...On dört bin kilometreden bağırıyorum sana.Kutlarım. Gece karanlıkta kara nadasın içinde, kara koyunun kara kuzusunu gören gözlerinden öperim. Ali Akbaba, Sydney.İslam dinin tezyif eden, Diyanet'i ihanete ve hıyanete çeviren çıkarcı ve ilahiyat mezunu kimilerinin yüz kızartıcı şeriat meczupluklarına meydan okuyan yazılarınızın hayranıyım. Ellerin dert görmesin. Ben, yaşı seksene yaklaşan, Ata'nın zamanını yaşamış, din bilgisini de İzmirli İsmail Hoca'dan edinmiş bir kimseyim. İslam için hiç de makbul olmayan tarikatlara bölünmüş hocalarımızın, çıkarlarından başka bir şey tanımadıklarından size hocam diye başladım. A. Sadreddin Halulu, KarşıyakaSöyleyeni adı aklımda değil şimdi. "Bir önyargıyı parçalmak atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur" demiş bu değerli insan. Bu sözü niye mi başa yazdım? Çünkü, siz de Türkiye'de bilinçli olarak ve öz kaynağından kanıtlar, somut delillerle bir tabuyu yıkmaya çalışıyorsunuz. Sizi yürekten kutluyorum.Size saygı göstermek bütün aydınların görevidir. Ben, bu yürekli ve güzel çalışmalarınızı okurken erince ulaşıyorum. Gerçi tam takip edemiyorum. Çünkü, yolu yordamı, okulu olamayan bir köyde öğretmenim. Bu nedenle sağ olsun, gazete bayisi arkadaş fırsat buldukça, 2000'e Doğru ve Teori dergilerini yazama olanağınız ihmal etmiyor. Teori'de daha geniş yazama olanağınız olduğundandır ki, herhalde daha detaylı bilgi alabiliyoruz. Sorularıma geçmeden önce, bu çalışmalarınızı kitap olarak yayımlasanız, biz de yaralansık nasıl olur acaba? Bunu beklemek hakkımızdır sanırım. Nusret Ateş, Artvin.2000'e Doğru'da yazmaya başladığınızdan beri, bu derginin adeta tiryakisi oldum. Öyle ki, dergiyi elime alınca ilk işim "Din Dersleri"ni okumak oluyor. Çünkü bu derslerden çok istifade ediyor, bu zamana kadar duyup işitmediğim bilgiler ediniyorum. Mevzua derin vukfunuzu, fikirlerinizi cesaretle kaleme alışınızı görüp de sizi tebrik etmemek elden gelmiyor. Ancak, bu yüzden gözü dönmüş mutaassıp yobaz güruhunun hışımına uğramanız ihtimalinden korkuyor, ister istemez Salmaz Rüştü olayını hatırlıyorum. Süreyya Cebce, Eynesil- GiresunUzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum. Aziz Nesin'in dediği gibi, her aydın Kur'an'ı da korumalıdır. Gerçekten katılıyorum. Şimdi de en çok istediğim, 2000'e Doğru dergisinde yazdıklarınız ve daha başka yerde yaşmışsanız onları toplayıp bir kitap haline getirirseniz, gerek Türkiye halkına, gerek Kıbrıs Türk toplumuna çok büyük hizmet etmiş olacaksınız. Mehmet Emin Panel, Gazi Magosa- KıbrısAyrıca din bilgisine daha fazla yer verilemez mi? 2000'e doğru dergisindeki yeriniz bir sayfalık çıkmaktadır. Ben şahsen dergiyi elime aldığım zaman heyecanla hemen ilk sayfanızı okuyorum. Doğrusu bu kadar önemli konu için bir sayfa az geliyor, heyecan verici bu bilgilere gerçekten hasretiz. Lütfen yeri biraz daha genişletin. Yıllardan beri halkımızı uyuşturan sözde o mucizelere karşı bize karşı bize savunma olanağını verdiğiniz için, size teşekkür etmeyi bir borç sayarken, uzun ömürlü olma içtenlikli dileklerimi iletir, saygılarımı sunarım. Ömer Avni Aksaray, Balıkesir

Turan'ım...On dört bin kilometreden bağırıyorum sana.Kutlarım. Gece karanlıkta kara nadasın içinde, kara koyunun kara kuzusunu gören gözlerinden öperim. Ali Akbaba, Sydney.İslam dinin tezyif eden, Diyanet'i ihanete ve hıyanete çeviren çıkar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
intuccthis yarım bırakmış.
Atatürk`ün Uşağının Gizli Defteri

Atatürk hakkında yayınlanmış sayısız kitap ve bu kitapların içinde önemli bir yer tutan hatıratlar, samimi olarak Atatürkü tanımak ve anlamak isteyen Türk vatandaşlarına, özellikle de gençlerine Hangi Atatürk? sorusunu sordurmaktadır. Cemal Granda, gizli bir şekilde kaleme aldığı notların bu gün cevabı tartışılan böyle bir soruya ışık tutacağını belki de o gün kestiremiyordu.Cemal Granda, kimselere şirin görünme kaygısı gütmeden, kaybedilecek bir makamı olmadığından dolayı kaybetme korkusu yaşamadan ve hiçbir menfaat beklemeden yaşadıklarını samimi, yalın bir üslupla yazmış ve bizlere aktarmıştır.

Atatürk hakkında yayınlanmış sayısız kitap ve bu kitapların içinde önemli bir yer tutan hatıratlar, samimi olarak Atatürkü tanımak ve anlamak isteyen Türk vatandaşlarına, özellikle de gençlerine Hangi Atatürk? sorusunu sordurmaktadır. Cemal Granda, g... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
intuccthis okumuş.
Özgürlüğün Elli Tonu (Fifty Shades, #3)

Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı…

Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.

Anastasia Steele’in ne istediğini bilen, göz alıcı iş adamı Christian Grey’le tanışması, her ikisinin de hayatlarını geri dönülmez biçimde değiştiren şehvetli bir ilişkinin kıvılcımını çakmıştır. Christian’ın sıra dışı zevkleri karşısında şoka uğrayan, ondan hem hoşlanan hem de korkan Ana, daha derin bir bağlılık istiyordur. Onu yanında tutmaya kararlı olan Christian, bunu kabul eder.

Şimdi her şeye sahiptirler; aşk, tutku, yakınlık, servet ve sonsuz olasılıklarla dolu bir dünya. Ana, Grey’i sevmenin kolay olmayacağını ve beraberliklerinin her ikisinin de tahmin edemeyeceği zorluklar getireceğinin her zaman farkında olmuştur.

Anastasia’nın kendi benliğinden ve bağımsızlığından ödün vermeden Grey’in yaşam stiline uyum sağlamayı öğrenmesi, Grey’inse kontrol dürtüsünü aşması ve kendisini altüst eden fırtınaları arkasında bırakması gerekmiştir.

Ama geçmişle hesapları henüz kapanmamıştır. Tam her şeye sahip gibi göründükleri bir anda, talihsizlik ve kader bir araya gelip Ana’nın en korkunç kâbuslarını gerçeğe dönüştürür…

Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı…

Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.

Anastasia Steele’in ne istediğini bilen, göz alıcı iş adamı Christian Grey’le tanışması, her ikisinin de ha... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

intuccthis şu an ne okuyor?

Din Bu 1: Tanrı ve Kuran

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.