Yolun Gölgesi

“Sırtüstü bıraktı kendisini, belli belirsiz salınan suyun hissettirdiklerinin beşik rahatlığı ya da sevgili parmaklarının ılıklığıyla alakası yoktu. Sonsuz bir belirsizlik, tuhaf bir dengesizlikti. Öfkenin kırgınlıkla, açılmanın kapanmayla dansı. Asfalttaki arabalar dalgaları değil, deniz bitmek bilmez bir yolun sarsıntısını taklit ediyordu, çocuklar sahilde kumla oynarken bile savaşı, büyükler insanı, ses de sessizliği, ya da tam tersi.“

Yolun Gölgesi’nde yerlerinden yurtlarından göç etmek zorunda kalan ya da doğup büyüdükleri şehirlerde kendilerini sürgünde bulan insanların hikâyelerini anlatıyor Behçet Çelik. Politikanın, bu bir çırpıda söylenen kelimenin çıktığı ağızların, yine aynı hızla mahvettiği hayatları, hayatın sadece hayatta kalma çabasına dönüşmesini. Sadece onları değil, tanık olanların hikâyelerini de: Yaşadığımız çağın karanlık gölgesi başkalarının yasaklanmış sokaklarına, perdeleri sıkıca örtülmüş evlerine vurduğunda, kendi korunaklı hayatları, ev içlerindeki dirlik düzeni dağılanları, iç dünyaları zehirlenip çözülenleri, kelimelerden hatta dostluklardan, yakınlıklardan azap duyanları.

Güncelin sıcağında yaşananları ait oldukları zamanın ve mekânın ötesine taşıyan öyküler…

(Tanıtım bülteninden)

“Sırtüstü bıraktı kendisini, belli belirsiz salınan suyun hissettirdiklerinin beşik rahatlığı ya da sevgili parmaklarının ılıklığıyla alakası yoktu. Sonsuz bir belirsizlik, tuhaf bir dengesizlikti. Öfkenin kırgınlıkla, açılmanın kapanmayla dansı. Asfalttaki arabalar dalgaları değil, deniz bitmek bilmez bir yolun sarsıntısını taklit ediyordu, çocuklar sahilde kumla oynarken bile savaşı, büyükler insanı, ses de sessizliği, ya da tam tersi.“

Yolun Gölgesi’nde yerlerinden yurtlarından göç etmek zorunda kalan ya da doğup büyüdükleri şehirlerde kendilerini sürgünde bulan insanların hikâyelerini anlatıyor Behçet Çelik. Politikanın, bu bir çırpıda söylenen kelimenin çıktığı ağızların, yine aynı hızla mahvettiği hayatları, hayatın sadece hayatta kalma çabasına dönüşmesini. Sadece onları değil, tanık olanların hikâyelerini de: Yaşadığımız çağın karanlık gölgesi başkalarının yasaklanmış sokaklarına, perdeleri sıkıca örtülmüş evlerine vurduğunda, kendi korunaklı hayatları, ev içlerindeki dirlik düzeni dağılanları, iç dünyaları zehirlenip çözülenleri, kelimelerden hatta dostluklardan, yakınlıklardan azap duyanları.

Güncelin sıcağında yaşananları ait oldukları zamanın ve mekânın ötesine taşıyan öyküler…

(Tanıtım bülteninden)


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 130 sayfa
Temmuz2020 tarihinde, İletişim Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9789750529245
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

vovathecat
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski