Woyzeck

Woyzeck acı çeken insan soyunun en alt tabakalarından yükselen bir çığlık, “expressionism” akımının sahne alanındaki bir öncüsüdür. - Otto C. A. zur Nedden

De Yayınevi bu kitabıyla Alman Edebiyatı’nın en büyük oyun yazarlarından birini tanıtıyor. Bir “dahi” olarak anılan Georg Büchner’in “Leonce ile Lena” adlı oyunu da kısa bir süre sonra yayınlarımız arasında yer alacaktır.

Woyzeck trajedisinin ana duygusu olan korkuyu, hiçliğin içine fırlatılıp atılıvermenin korkusunu, Büchner’in ölümünden birkaç yıl sonra, (onu tanımayan, Woyzeck’i bilmeyen başka bir büyük adam) Danimarkalı Sören Kierkegaard “insanın varoluşu ve Tanrıyla bağlantısı” üzerine kurduğu düşüncelerin çıkış noktası olarak almaktaydı. -Paul Fechter

Georg Büchner
1813 yılında, Almanya’da, Goddelau’da doğdu. Fransız Devrimi’nin etkisinde kalarak Hessen ilindeki bir ayaklanmaya katıldı. Sonradan Strassburg’a kaçmak zorunda kaldı. Oyun yazarlığına başladı. Zürih Üniversitesi’nde felsefe doçenti oldu. 1837’de öldüğü zaman daha yirmi dört yaşındaydı. Ama arkasında bıraktığı birkaç eser Alman Edebiyatı’nın eşsiz başarıları olarak görülüyor.

(Tanıtım bülteninden)

Woyzeck acı çeken insan soyunun en alt tabakalarından yükselen bir çığlık, “expressionism” akımının sahne alanındaki bir öncüsüdür. - Otto C. A. zur Nedden

De Yayınevi bu kitabıyla Alman Edebiyatı’nın en büyük oyun yazarlarından birini tanıtıyor. Bir “dahi” olarak anılan Georg Büchner’in “Leonce ile Lena” adlı oyunu da kısa bir süre sonra yayınlarımız arasında yer alacaktır.

Woyzeck trajedisinin ana duygusu olan korkuyu, hiçliğin içine fırlatılıp atılıvermenin korkusunu, Büchner’in ölümünden birkaç yıl sonra, (onu tanımayan, Woyzeck’i bilmeyen başka bir büyük adam) Danimarkalı Sören Kierkegaard “insanın varoluşu ve Tanrıyla bağlantısı” üzerine kurduğu düşüncelerin çıkış noktası olarak almaktaydı. -Paul Fechter

Georg Büchner
1813 yılında, Almanya’da, Goddelau’da doğdu. Fransız Devrimi’nin etkisinde kalarak Hessen ilindeki bir ayaklanmaya katıldı. Sonradan Strassburg’a kaçmak zorunda kaldı. Oyun yazarlığına başladı. Zürih Üniversitesi’nde felsefe doçenti oldu. 1837’de öldüğü zaman daha yirmi dört yaşındaydı. Ama arkasında bıraktığı birkaç eser Alman Edebiyatı’nın eşsiz başarıları olarak görülüyor.

(Tanıtım bülteninden)