Mavi Elbiseli Şeytan

Yıl 1948; yer Los Angeles; kahramanımız Easy Rawlins: Savaşa katılmış, son işinden kovulmuş, genç bir zenci. Bir ev sahibi olabilmek için bankadan aldığı kredinin ödeme günü hızla yaklaşıyor; çaresiz kalan Easy, sarışın bir şarkıcıyı arama görevini üstleniyor. Bu karışık, ürkütücü kentte arayışını sürdürürken, en büyük yardımcısı, Ölümcül Mouse. Birlikte karanlık sokakları arşınlıyor, zaman zaman eğlendirici, ama çoğunlukla korkutucu, kesinlikle beklenmedik olaylarla karşılaşıyorlar. Şu anda New Yorkta yaşayan, yazarlık, bilgisayar programcılığı ve çömlekçilik yapan, 1952 doğumlu Walter Mosleyin yalın, ama doyurucu; akıcı, ama gergin üslubunda pek az yazarın ulaşabildiği o özel, müzikal ritmi duyabiliyoruz; Mavi Elbiseli Şeytan şaşırtıcı, sarsıcı bir roman. Amerikan polisiye yazınına yeni kazandırdığı zeki, komik ve duyarlı kahramanın ağzından, siyah ile beyaz dünya arasındaki uzaklığı abartısız ancak çarpıcı bir dille vurguluyor. Mavi Elbiseli Şeytanı hiç bitmemesini dileyerek, bir oturuşta okudum, diyor ünlü edebiyat eleştirmeni Jonathan Kellerman.

Yıl 1948; yer Los Angeles; kahramanımız Easy Rawlins: Savaşa katılmış, son işinden kovulmuş, genç bir zenci. Bir ev sahibi olabilmek için bankadan aldığı kredinin ödeme günü hızla yaklaşıyor; çaresiz kalan Easy, sarışın bir şarkıcıyı arama görevini üstleniyor. Bu karışık, ürkütücü kentte arayışını sürdürürken, en büyük yardımcısı, Ölümcül Mouse. Birlikte karanlık sokakları arşınlıyor, zaman zaman eğlendirici, ama çoğunlukla korkutucu, kesinlikle beklenmedik olaylarla karşılaşıyorlar. Şu anda New Yorkta yaşayan, yazarlık, bilgisayar programcılığı ve çömlekçilik yapan, 1952 doğumlu Walter Mosleyin yalın, ama doyurucu; akıcı, ama gergin üslubunda pek az yazarın ulaşabildiği o özel, müzikal ritmi duyabiliyoruz; Mavi Elbiseli Şeytan şaşırtıcı, sarsıcı bir roman. Amerikan polisiye yazınına yeni kazandırdığı zeki, komik ve duyarlı kahramanın ağzından, siyah ile beyaz dünya arasındaki uzaklığı abartısız ancak çarpıcı bir dille vurguluyor. Mavi Elbiseli Şeytanı hiç bitmemesini dileyerek, bir oturuşta okudum, diyor ünlü edebiyat eleştirmeni Jonathan Kellerman.