Haluk`a Mektuplar

Halukçuğum, Yola çıktım, yağmur başladı. Ankaraya varır varmaz da en bayıldığım işlerden birini yaptım, otobüsün beni indirdiği yerden eve yürüdüm, yalnız bunu da yağmur altında yaptım. İşin o yanı beni gerçekten mutlu kıldı diyemem ama dört günün verdiği güç değil bir, birkaç yağmura da yeterdi.Ankara, 10.06.64Selamına karşılık anam da selamını, sevgisini iletmemi ister. İletiyorum. Ayrıca annenle babana teşekkürlerimi, selamlarımı iletmeni rica edeceğim. Necla edebiyattan kaç aldı? İş güç epey yığılmış bu dört gün içinde. Onları yetiştirmek, ayrıca aylardan beri yapamadıklarımı, bitiremediklerimi bitirmek gerek. Kafam bozuluyor, o ezbere bildiğin kağıt, kitap yığınlarını karşımda gördükçe. Ama daha ilginci var: Öğrencilerimden biri (Amerikalı bir profesör) öğrencileriyle birlikte Muşta birtakım toplumbilim incelemeleri yapmak üzere yakında yola çıkacak.Bir tercümana ihtiyacı var. O tercüman ben olabilirim. Bu iş olursa, bir hafta, bilemedin on gün sonra, Muşa hareket etmem gerekecek. Bu durumda, herkesin deniz kıyısında geçirmeğe çalıştığı ayları Doğunun en sıcak yerlerinden birinde geçireceğim. Ama nasıl sevindim bu işten söz açılınca, anlatamam. Hemen gelirim diye laflar ettim. Düşün, hem bilmediğim bir yeri görmek, hem içli dışlı olurcasına birtakım insanlarla konuşarak onları tanımak, hem de para harcayarak yolculuk edecek yerde iş yaparak para kazanmak... Ağustosta artık bir parça İstanbul görürüm herhalde. Gerçi Fransadan, Belçikadan gelecek arkadaşlarımı bekleyeceğim ama olsun. Bu arada derslerin aksaması biraz üzücü, yeter ki dönüşümde onları yeniden alabileyim.Muşta gündüzün işi bittikten sonra herhalde birkaç saat kendi mektuplarımla, en önemlisi, kendi yazılarımla uğraşabileceğim. Hem de saltık olarak. Muşta değil kurtlarım, cinlerim depreşse, keçilerin tümü kaçsa bile bir bok yiyemem, bir yerlere çıkamam. Ancak sevdiklerimi düşünebilirim. Bu durumda çalışılmaz da ne yapılır?Hele hele. Olsun da... Yarın akşam cevabını alacağım sanırım. Bu durumda, senden buraya mektup beklerim ama benim bundan sonraki mektubum Muş damgası taşıyabilir. Ben de senin dönüşüne dek çok çalışmak zorundayım. Çok da yolculuk edip denizlere girmek zorundayım. Denize doymadan kışa girince zaten boktan olan sinirlerim büsbütün azar. Ama perakende, ıvır zıvır işler dışında yaz sonuna dek Tepeyi de bitirmeli, Peter Panın çevirisini de. Ondan sonra da öbür kitapların çalışılmasına başlamalı. Uzun uzun söylendim. Kusura bakma. Bütün bu sözler, yarı uzanmış, yarı kaykılmış durumda yaptığımız gevezeliklerin bir devamı gerçekte. Sana sevgimi kısaca da söyleyebilirim. Gözlerinden öperim. Yanaklarından. Mektubunu bekleyeceğim.Bilge

Halukçuğum, Yola çıktım, yağmur başladı. Ankaraya varır varmaz da en bayıldığım işlerden birini yaptım, otobüsün beni indirdiği yerden eve yürüdüm, yalnız bunu da yağmur altında yaptım. İşin o yanı beni gerçekten mutlu kıldı diyemem ama dört günün verdiği güç değil bir, birkaç yağmura da yeterdi.Ankara, 10.06.64Selamına karşılık anam da selamını, sevgisini iletmemi ister. İletiyorum. Ayrıca annenle babana teşekkürlerimi, selamlarımı iletmeni rica edeceğim. Necla edebiyattan kaç aldı? İş güç epey yığılmış bu dört gün içinde. Onları yetiştirmek, ayrıca aylardan beri yapamadıklarımı, bitiremediklerimi bitirmek gerek. Kafam bozuluyor, o ezbere bildiğin kağıt, kitap yığınlarını karşımda gördükçe. Ama daha ilginci var: Öğrencilerimden biri (Amerikalı bir profesör) öğrencileriyle birlikte Muşta birtakım toplumbilim incelemeleri yapmak üzere yakında yola çıkacak.Bir tercümana ihtiyacı var. O tercüman ben olabilirim. Bu iş olursa, bir hafta, bilemedin on gün sonra, Muşa hareket etmem gerekecek. Bu durumda, herkesin deniz kıyısında geçirmeğe çalıştığı ayları Doğunun en sıcak yerlerinden birinde geçireceğim. Ama nasıl sevindim bu işten söz açılınca, anlatamam. Hemen gelirim diye laflar ettim. Düşün, hem bilmediğim bir yeri görmek, hem içli dışlı olurcasına birtakım insanlarla konuşarak onları tanımak, hem de para harcayarak yolculuk edecek yerde iş yaparak para kazanmak... Ağustosta artık bir parça İstanbul görürüm herhalde. Gerçi Fransadan, Belçikadan gelecek arkadaşlarımı bekleyeceğim... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9944115193

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

istinaden Burak Uzun
2 kişi

Okumak İsteyenler

semiha karataş gidenadaminoglu esra* Auryn
4 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski