Okudugum en çarpıcı ve sürükleyici romanlardan biri idi .Kitabı okurken körlerin hayatına giriş yapmış oluyorsunuz onların yaşadıklarını ,hissettiklerini hissediyorsunuz ilerleyen sayfalarda tek düşündügüm yazarın kesinlikle kör bir arkadaşının , eşinin oldugunu düşünmek oldu yazardan aldıgım cevap ise sadece araştırmaları ve hayal gücü ile yazdıgı idi bu beni o kadar şaşırttı ki neden derseniz çünkü yazar betimlemeleri o kadar mükemmel yazmıştı ki kusursuzdu..
Konusuna deginirsek ;
Kadın kahramanımız 45 yaşında ,27 yaşında dul kalmış doguştan kör .
Erkek karakterimiz ise sizi bir an düşündürüyor eger kör kalsaydım böyle şovalye ruhlu aşık oldugu kadına bu kadar sahip çıkıp ona görmedigi renkleri bu kadar güzel anlatması beni derinden etkiledi..
Kitapta olumsuz tek şey vardı o da devrik cümleler ve çevirinin kötülügü idi yazar muhteşem karakterler oluşturarak herkesin kalbine çalacaga benziyor ...
1.sırama oturan bu kitabı herkes okumalı kalbe okunan bu kitapta kendimden parçalar buldum galiba... : ))
İyi okumalar dilerim..