Eğlenerek okuduğum bir kitaptı. Çoğu yerde güldüm, kitap iki bölümden oluşuyordu. Aubrey tarafından anlatılan bölümde duygudan daha çok işi dalgaya vurma vardı ; ikinci kısımda Chance tarafından anlatılan bölümde ise duygusallık ön plandaydı. En çok ikinci kısmı sevdim.
Aubrey yerleşik düzenini bozup ülkeyi boydan boya arabasıyla gezerken Chance adında seksi, ukala bir Avustralyalı ile karşılaşır.
Ve o sırada yaşanan talihsiz olaylar sonucu birlikte yolculuk etmeye başlarlar.
Aubrey, sıradan bir yolculuk olmasını planlarken hayatlarının yolculuğunu yapacaklarını ikisi de bilmiyordu.
Chance, her ne kadar hissettiklerini geri planda tutmak istese de işler istediği gibi gitmiyor ve hissettiği tutku galip geliyor.
Ve tabi birde hesapta olmayan korktukça bayılan bir keçimiz var ki kitabı fazlasıyla renklendirmişti.
Fazla anlatıp spoiler vermeyeyim.
-----------------
#alıntı
Bedenini arabamın altından çıkardı. “Dikkatli ol küçük kız. O oyuncak değil.”
Motordan inip parmaklarımı heybenin üzerine işlenmiş harflerde gezdirdim. “C.B.’nin açılımı ne ki?”
“Baş harflerim.”
“İyi de…Ukala Piç’in kısaltması böyle yazılmaz ki?”
“İşte bak… Sana adımı söylerdim ama çok akıllı olduğun için sanırım tahmin etmene izin vereceğim.”
“Her neyse Ukala.”
#alıntı2
Chance beni kaldırımın ortasında durdurdu. Suratımın dibinde konuştuğu için nefesindeki alkol kokusu burun deliklerime doldu. “Evlen benimle prenses.”
“Ne?”
“Gayri meşru bir keçimiz, sahte bir çocuğumuz var.” Kahkaha attı. “Seni dürüst bir kadın yapmamız için sahte bir düğün töreni de yapmamız uygun olur.”
“Delisin sen!”