MARTIN CHUZZLEWIT
Yazar: CHARLES DICKENS
Çeviri: MURAT BELGE
İLETİŞİM YAYINLARI
1. BASKI 2011
866 SAYFA
http://www.resimag.com/e23c04d0.jpeg
http://www.resimag.com/3c3ec063.jpeg
Konuşmacının ara sıra tanık olduğumuz hitabet patlamalarına ne kadar hayran olursak olalım, yazılmış soylu sözcükler genelde, nasıl ki yıldızlarla dolu gök kubbe nasıl bulutların arkasındaysa, uçup giden konuşma dilinin çok çok arkasında ya da yukarısındadır. Bir yıldızlar vardır, bir de onları okuyabilenler. Astronotlar durmaksızın yıldızlar üzerine yorum yapar ve onları gözlemler. Bu sözcükler günlük konuşmalarımız ve buğulu nefesimiz gibi birer soluktan ibaret değildir. Genelde konuşma sırasında hitabet gücü olarak adlandırılan çalışma sırasında yalnızca retorik olduğu ortaya çıkar. Konuşmacı geçici bir anın ilhamına yenik düşer ve önündeki kitleye, onu duyabilenlere konuşur; fakat daha sakin bir hayat yaşayan ve konuşmacıya ilham veren olaya ve kalabalıkta dikkati dağıtacak olan yazar insanlığın aklına ve kalbine, onu anlayabilecek her çağdan her insana konuşur.
Charles Dickens onu anlayabilecek her çağdan her insana konuştuğunu düşünüyorum. Martin Chuzzlewit insanlar arasındaki çıkar çatışmalarını, aile içi ilişkilerinin gerilimler sonucunda ne boyutlara ulaştığını sergiliyor.
Martin yaşlı ve zengin bir kişidir. Bazılarının sandığı kadar zengin olmasa da varlıklıdır. Bazılarından duyduğumuz kadarıyla cimri olduğu söylenir ve herkes buna inanır ama cimri değildir. Para saklamaktan hiç zevk almaz, para sahibi olmak ona zevk vermez. Zenginliğinin başka ellerde iyi işler yaptığını yada yaradığını düşünür, başka ellerde zafere ulaştığını, bir kıvanç vesilesi olduğunu, dürüstlük, talih ve zevk yollarının kapalı kapılarını açacak anahtar olabildiğini bilir. Hangi adama ya da kadına, hangi değerli, dürüst, yozlaşmayacak yaratığa, şimdi ya da öldükten sonra, böyle bir teslim edebileceğini düşünür durur. Zengin bir adam olarak her sınıftan, her tabakadan insanlar arasında bulunur; dostlar, akrabalar, yabancı kişiler; yoksul durumdayken güvendiği insanlardır bunlar ama zengin olduktan sonra, içinde duyguları zorlaşmayan tek bir insan bulamaz. İhanet, hile, aşağılık planlar; bütün aile çevresine ve akrabalarına karşı nefret, düşmanlık; küçüklük, yalancılık, alçaklık, uşaklık hisleri ile dolup taşmıştır. Kardeş kardeşe, oğul babasına düşman, arkadaşlar birbirlerine ihanet içinde. İşte bu düşünceleri insanların gözlerinde gören Martin Chuzzlewit tüm tanıdıklarından kaçarak yaşamaktadır. Farklı birçok kişilik ve duyguların sarmalandığı Charles Dickens Romanı İnsanların çıkar çatışmalarındaki duygularını onu anlayabilecek her çağdan her insana konuşturur.