MacGregorlardan Alan'ın hikayesini anlatan Geçmişin Gölgeleri'nde Sakin, kararlı, planlı bir hayatı olan Alan MacGregor, bir parti sırasında renkli kıyafetleri ve kızıl saçları ile dikkati çeken Shelby Campbell'den etkilenir. Shelby'de Alan'dan etkilenmiştir ancak Alan'ın senatör olduğunu öğrendiği an ondan uzak durmaya karar verir. Bunun nedeni Shelby'in babasının da bir senatör olması ve o on bir yaşındayken babasının başkanlık seçimleri sırasında bir suikast sonunda onun ve abisi Grant'ın gözleri önünde öldürülmüş olmasıdır. Aynı şeyi tekrar yaşamamak için o çevreye dahil olmadan kendi hayatını kurup, çömlekçilik yapmaktadır.
Alan'a aşık olması demek tekrar o hayatın içine girip aynı korkuyla yaşamak demektir ve bu yüzden alan'da uzak durması gerekmektedir.
Alan kardeşlerine nazaran daha sakin, daha sessiz ve ağırbaşlı ancak hiçbir düzeni olmayan, hiç konuşmayan bir papağan, tek gözü olmayan bir kedi ve görüntüsü olmayan bir televizyona sahip Shelby'i gördüğü andan itibaren onu istediğine karar vermiş ve bunu ona da kabul ettirmeye kararlıdır.
Bu kitapta serinin diğer kitapları kadar güzeldi hatta bazı yerlerde daha iyiydi diyebilirim. Kitapta sık sık ismi geçen ve karikatürist olan Grant'ın hikayesini de çok merak ettim doğrusu =)
Daniel MacGregor bu kitapta her zamankinden daha da iyiydi. Shelby'in MacGregorların eski düşmanları olan Camphell soyundan geliyor oluşu onu başta deli etse de sonraki kurnaz tavrı ve Shelby'le olan diyalogları çok eğlenceliydi =)
Sonuç olarak çevirisi ile de gayet güzel olan bu kitap kesinlikle okunabilir =)