Neva, 395 adet değerlendirme yapmış.  (29/57)
Vampirle Görüşme (Vampir Günlükleri, #1)
Vampirle Görüşme (Vampir Günlükleri, #1)

9

Bütün ergen karakterli vampir kitaplarını unutun... Bütün o insanlara aşık olan, (bir hamburgere aşık olmak gibi bir şey sanırım onlara göre:) insancıl, romantik vampirleri unutun... Vampirlerin gerçek dünyasına girmeye hazırsanız, bir vampirin gözünden görmek istiyorsanız dünyayı ve insan ilişkilerini pardon vampir ilişkilerini Anne Rice'ın dünyasına hoş geldiniz... Anne Rice'ın Vampire Chronicles, Türkçesiyle Vampir Günlükleri serisinin ilk kitabı Vampirle Görüşme bitti... Konudan ufacık bahsetmek gerekirse gazeteci genç çocuk bir vampirle aynı odadır. Amaç ise onunla röportaj yapmak... Ses kayıt cihazı ortalarında, vampir birkaç yüzyılı kapsayan yaşamını anlatmaya başlar... Louis'dir bu vampir... Vampirden çok insancıl (ne kadar insancıl olursa olsun aklınızdaki en vahşi vampirlerden birine eşdeğer muhtemelen) olan Louis, onun uçarı, bencil, burnu havada dönüştürücüsü Lestat ve ufacık bir çocuk bedenine hapis, hiç büyüyemeyeceğinin farkında olmanın hırçınlaştırdığı Claudia... Ve kitabın sonunda akıllarda bir esrar perdesi bırakarak giden çekici Armand... Louis ve Claudia'nın yollara düşmesine neden olan o arayış... Kendi gibileri, ama kendilerinden daha bilge olanları bulma ihtiyacı... Romantizm, insanla kaynaşma, lisede geçen ergen muhabbetleri bekliyorsanız kesinlikle okumayın... Ben severek okudum...

Karanlığın Elli Tonu (Fifty Shades, #2)
Karanlığın Elli Tonu (Fifty Shades, #2)

7

Normalde huyum değildir ama uzun bir yorum olduğu için: http://benherneysemo.blogspot.com/2012/11/karanlgn-elli-tonu-e-l-james.html

Grinin Elli Tonu (Fifty Shades, #1)
Değişim
Hırçın Kız
İnci
Cerrah (Rizzoli & Isles, #1)
Cerrah (Rizzoli & Isles, #1)

5

Kitapla ilgili çok olumlu yorumlar okumuştum. Açıkçası merak ediyordum. Özellikle yazarın polisiyeyi bir Dahiliye Doktoru olarak bir doktorun gözünden nasıl işleyeceğini, seri katili nasıl anlatacağını merak ediyordum... Ama beni inanılmaz hayal kırıklığına uğrattı ( sanırım biraz da beklentim yüksek diye oldu bu.) çünkü kitaptan pek zevk alamadım... Kitabın konusuyla başlarsak, bir seri katil romanı. Cerrah adını verdikleri seri katil tecavüze uğramış kadınları seçiyor. Onlara önce işkence yapıyor, rahimlerini çıkarıyor ve boğazlarını keserek öldürüyor. Ve daha önce Savanah'da Cerrah'ın saldırısına uğramış Dr. Catherine Cordell onu vurarak öldürmüş, kendine Boston'da yeni bir hayat kurmuştur. Ancak Cerrah'ın cinayetleri kaldığı yerden, bu sefer Boston'dan devam etmektedir. Bu kişi kimdir? Cerrah bir yandan Catherine'e mesajlar yollayıp, diğer yandan öldürmeye devam ediyordur. Polislerimiz bu kişinin peşine düşer. Bayan polis karakterinin verdiği mesajlar çok hoşuma gitti... Bazı yerlerde malesef sıkıldım, olaylar inanılmaz düşündürücü gelmedi yani olaylar çözüldüğünde "Vay be!" demedim! Gerçi katil uşakmış tadındaki polisiyelerden tabi ki daha üst ve değişikti ama çok şaşırıp etkilenmedim. Catherine karakteri beni biraz boğdu sanırım... Kitapla ilgili hoşuma giden, severek okuduğum ve yazımını oldukça yaratıcı bulduğum şey ise katilin de düşüncelerine yer verilmesiydi. Bu kısımları başarılı ve etkileyici buldum, gerçekçiydi... Tess'in en güzel kitabı yorumlarından sonra da elimdeki kitaplara tereddütle yaklaşıyorum, en güzeli buysa?? diye... Umarım diğer kitaplar beni şaşırtır.