Aziz Nesin'in öykülerden oluşan kitabi. Zaten Aziz Nesin denince akla mizah gelir kaldi ki kitabindaki öykülerde de , hepsinde mizahi unsurları bol bol kullanmış. Öykülerde ülkemiz insanına, topluma bakış, yaşayışımiza ,kendimize ince gondermeler mevcut. Bol ironi yapmis yine Aziz Nesin. Ozellikle " Milletin Parasına Yazık " öyküsünde sürekli rant elde etmek için projesi değişen yapılara , müteahhitlere göndermelerde bulunulmuş. Bütün Şık Erkekler Bizden Giyinir adli öyküsünde esnaflara, müşteriye karşı tutumlarına, kurnazliklarina değinilmiş. Harika Çocuk adli oyku de yine hoşuma gidenlerden. Herkesin çocuğu, gözünde en iyisidir. En beceriklisi,en tatlısı, en bulunmazıdir. Hepsi ailesinin gözünde yetenek abidesidir. Tam da buna atıfta bulunulmus. Yine Biz Adam Olmayiz, Bir Sarhoş Meyhanenin Meyhanenin Aynasini Kırdı, Insanın Sosyalist Olacağı Geliyor,Ahenk Apartmaninin Kapicisi Ne Yapsin adli öykülerde içeriğiyle, göndermelerle hosuma giden öykülerden...

Aziz Nesin'in hayali iki çocuğun mektuplaşmaları üzerinden ( Ahmet ile Zeynep) topluma, öğretmenlere, özelliklere ebeveynlere bol mesaj ve eleştirilerde bulunduğu, mizahın tavan yaptığı eseri.. Bence kesinlikle benim gibi her öğretmenin okumasi gereken bir eser. Mektuplarda çocukların yaşadığı olaylar her ne kadar komik görünse de insani düşündüren, kendimizi sorgulamamiz gereken mesajlarla dolu. Özellikle Hababam Sınıfı 'nda karşılaştığımız diyaloglar bu kitapta yer almis. Acaba kim kimden etkilenmiş. Aziz Nesin mi Rıfat Ilgaz'dan yoksa tersi mi.

Atatürk..Seversin, sevmezsin ama saygi duymak zorundasin. Muhafazakar olman, cumhuriyetci olman, komünist olman, sosyalist olman vs vs hic fark etmez.. Saygi duymak zorundasin. Aslinda çocukluğundan itibaren bir gelecek görüntüsü cizen Atatürk 'un dolu dolu hayati , cok yakinindaki Falih Rifki tarafindan kaleme alinmis. Ömrünü askeri alanda verdiği mucadelelerle gecirmis, bir ulkeyi sifirdan kurmakla harcamis bir şahsiyet. Tabiki tek basina yapmadi, tabiki hicbir sey tek basina hallolunmaz ama fikir oncusu oldu, onderlik yapti.. Bu mücadelede kimler yaninda idi. Kimler yaninda iken saf değiştirdi. Askeri anlamda ne tur kritik hamleller yapti. Ulkenin bulundugu çalkantılı donem icerisinde, itilaf devletlerinin her tarafta cirit attigi donemde gizlice yaotigi cikarma, orgutlenme ile milletin gücünü hatirlatti, milletin azim ve kararlılığını arttirdi. Kolay degil böyle donemde boyle hamleler. Bu yuzden kolay degil Atatürk olmak. Savaslarda,bizatigi, fiili olarak verdigi mucadeleler,masa baslarinda yazilan tarihler, devrimle...Kolay degil hicbiri. Kolay degil çökmüş bir devletten yepyeni bir ulke meydana getirmek.. Kolay degil inancsiz yüreklere umut pompalamak.. Bu dönemde yaşadığı zorluklari cok yakininda yer alan Falih Rifki nin sikmayan, biktirmayan uslubuyla okumak ayri bir keyif.

Atilacak ilk adim sevmenin de tıpkı yaşamak gibi bir sanat olduğunu kabul etmektir. Müzik, resim, marangozluk,doktorluk mühendislik gibi başka herhangi bir sanatı öğrenmek için ne yapıyorsak, sevmeyi ogrenebilmemiz için de ayni seyleri yapmamiz lazim. #Başarı, ün ,güç, para bunlari elde etmek için varimizi yoğumuzu veririz, sevmeyi öğrenmek için hiçbir şey yapmayiz. #Sevgi bir etkinliktir, edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktir,bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etkin özelliği en genel biçimde şu şekilde tanimlanabilir; SEVGI VERMEKTIR, ALMAK DEGILDIR. Nasil sevilir, insan kimi sever, ana baba , kardes , eş nasil sevilir? Tanri sevgisi, cinsel sevgi... Erich Fromm'un sevmeye , sevilmeye dair belli başlı başlıklar halinde ortaya koyduğu eser..Okumakta fayda var.

Kitaba adini veren Gazoz Ağacı öyküsü dikkatimi çekmiş, kitap icinde hosuma giden oykulerden biri olmustur. Gene itibariyle öykülerde, yalnizlik, ölüm, sosyal yaşam temalari işlenmiş. Dili sade, samimidir. Ama yine genele bakinca hani çok da olmazsa olmaz bir kitap degil bence.

Bu esere şuan puanlama yapamayacagim. Hasan Ali Toptaş 'in Kuşlar Yasına Gider kitabina bakiyorum bir de şuna, inanilmaz fark var. Gölgesizler i de okudum , o kesinlikle anlatimi yonuyle bu kitapla paralellik gosteriyor. Bir kere Alaaddin i arayışta bu kadar yoğunluk nasil kazandirmis inanilmaz. Anlatim su gibi, akiyor resmen ama öyle her seyi ele veren bir anlatim yok. Bugüne kadar gördüğüm en jzun cümleleri barındırıyor. Guya arkadasima gel sana kitap okuyayim dedim ama nefesim kesildi okurken. Bol virgüllü, noktali virgüllü cümleler okurken yoruyor vesselam. Bu kadar uzun ve anlatim yönünden sorun içermeyen cumleler kurabilmek de oldukca iyi bir yetenek. Olay olarak ise zaten okudukca kayboluyoruz, Resmen Alaaddin denen kahramani ararken okuyucu kayboluyor. Düşsel alemlerde bir gezintiye çıkıyoruz okurken. 152 sayfa ama inanilmaz yogunluk iceriyor. Hem akici olup hem nasil bu kadar yogunluk olur o da şaşılacak sey dogrusu. Daha iyi anlayabilmek adina , odaklanabilmek adina kesinlikle benim gibi kendini vermeden , parca parca hem de 3 günde okumayi denemeyin. Odaklanin ve bir solukta okuyun.

Içinde Cemal Süreya 'nın kendi el yazisiyla yazmış olduğu şiirler de bulunan, bütün şiirlerini topladığı kitap. Cemal Süreya 'ya ait özgün ve keskin zekanın ürünü olan cümleler, söyleyiş ile herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap. Keyifle okunacak , üzerinden zaman geçtikçe yine okuma isteği uyandıracak bir söyleyiş. Cemal Süreya edebiyatımızın güzide şairlerinden olduğunu kanıtlamış velhasıl kelam..