Angutyus'un macerası kaldığı yerden devam ediyor. Yine aldanıyor, yine aldatılıyor ve annesine bir daha diyor "Artık o numarayı aramayın" Son olarak serinin diğer kitaplarına göre daha akıcı bir kitaptı. Laf salatası azda olsa vardı.
Öncelikle kitap korku kitabı değil daha çok insanı meraklandıran, acaba ne olacak dedirten bir kitaptı. Dünyada bir şey vardır ne olduğu kimse bilmemektedir. Onlara baktığınızda bir anda delirip ve vahşileşip canınıza kıymaktasınızdır. Bunun için dışarıda gözlerinizi açmamanız gerekmektedir. Malorie isimli kadın ise iki çocuğu ile birlikte bu dünyada yaşamaya çalışmış ve dört yaşlarındaki çocuklarını eğitmiştir. Onları öyle bir eğitmiştir ki çocuklar adeta bir robot olmuştur. Çocuklar ise böyle bir dünyada gözlerini açtıkları için yada açamadıkları için yaşlarına göre oldukça fazla olgunluğa ve keskin kulaklara sahiptir. İşte Malorie ve iki çocuğu kaldığı evin arkasındaki nehirden bir sandal ile belirsiz bir yolcuğa çıkacaktır. Malorie bu yolcukta geçmişiyle de yüzleşecektir.
Vaelin al Sorna annesini kaybetmiştir ve daha 10 yaşındayken babası tarafından Altıncı Nişan'a verilmiştir. Altıncı nişan yıllarca süren eğitimlerden sonra ölümcül savaşçılar yetiştiren bir yerdir. Vaelin daha eğitimin ilk yıllarında garip şeyler yaşamaktadır. Zaman geçtikçe çeşitli savaşlara girecek, doğru bildiği yanlışlar ile karşılaşacaktır. Bunları yaşarken benliğinde bir ses bir fısıltı vardır: Kan Şarkısı...
Buz gibi bir adamdır Phileas Fogg. Tam anlamıyla bir İngilizdir. Hiç bir yere geç kalmaz veya erken gelmez. Gerekmedikçe konuşmaz hatta hiç konuşmaz. Bir gün kulüpteki arkadaşlarıyla Dünya'yı 80 günde gezeceğini iddia eder ve bunun için servetinin yarısı üzere bahse girer. Bu zorlu yolculuğa hemen başlamalıdır. Daha o gün işe giren uşağı Passepartout ise oldukça şaşkındır ve Efendisi ile o da Dünya'yı gezmek zorundadır. İngiltere'de aynı günlerde bir sosyete bankasından 55 bin pound para çalınmıştır. Fix isimli polis ise bu hırsızın Fogg olduğundan emindir ve Fogg ve Passepartout'un peşine düşer. Fransız uşak bu yolculuk ile Efendisi tam anlamıyla tanıyacaktır.
Nasıl bir kitaptı yahu. Tadı damağımda kaldı. Baxter Zevcenko 16 yaşındadır. Esme isimli bir kızla takılan, Örümcek ismine verdiği ve yaratık pornosu ticareti yapan çetenin kurucusudur. İnsanlara neredeyse hiç ismiyle hitap etmez. Örneğin: Sakallı, Astım Spreyi Çocuk, Gerizekalı vs. Kendini beğenmiş bir şekilde sürdürdüğü hayatından gayet memnundur. Annesi ve Babası bu hallerinden kurtulması için onu bir psikoloğa bile göndermektedir. Ancak ortalıkta gezen ve Dağ Katili ismi takılan biri/birileri genç kızları kaçırıp öldürmektedir. Baxter ise Esme kaçırılıncaya kadar Esme ye aşık olduğundan haberdar bile değildir. Ona göre diğer insanlar bir oyundaki rolü olmayan figüranlardan farklı değildir. Baxter çeşitli çabalar sonucunda Ronin isimli bir doğaüstü ödül avcısı ile tanışır ve Esme'yi kaçıranları bulmaya çalışacaklardır. Baxter Esme'yi ararken; benliğini bulacaktır. Neden bu dünyada olduğunu keşfedecektir. Sonuç olarak İthaki Yayınlarından "Kill Baxter" isimli ikinci kitabı çevirmesine rica ediyorum.