Elysion, 306 adet değerlendirme yapmış.  (26/44)
Yabancı (Yabancı, #1)
Yabancı (Yabancı, #1)

9

Kitabı anlatmaya kalkışmayacağım zira kitap 800 küsür sayfa.. Kısaca anlatacak olursam baş karakterimiz Claire doğaüstü bir taş anıt topluluğunun yanında zamanda 200 yıl geriye gitmiştir. Önce yaşadığı panik, olayları kavrayabilmesi baya zamanını alıyor. Medeniyetin içinden barbarların ve vahşi hayatın içerisine düşmüştür. Hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Her ne kadar Collum'un klanı kendisine sahip çıksa da kimse tam anlamıyla Claire'ye güvenmemektedir. İngiliz olması, nereden geldiğinin bilinmemesi ve hanımefendi tavırları ile oldukça dikkat çekmekte ve tehdit oluşturmaktadır. Jamie bu mücadelesinde en büyük yardımcısıdır ancak Jamie'ninde uğraştığı büyük problemler vardır, kendi adını bile kullanamamaktadır. Peşindeki ingilizler başına büyük bir ödül koymuş durumdadır. Karşılıklı çıkar ilişkisi içinde Jamie ile Claire'in evlenmesi uygun görülür... Böyle yüzeysel anlattığıma bakmayın, kitabın bunlar en baş kısımları. Asıl olaylar evlenmelerinden sonra baş göstermektedir. Kitap boyunca bir sürü biyolojik ve tarihi bilgi edindim. :) Jamie'ye gerçekte nereden geldiğini anlattığı zaman, Jamie'nin Claire'i evine ve kocasına dönmesi için yeniden anıt taşların yanına götürüp bıraktığı sahne en etkilendiğim sahnelerden birisi. Jamie'ninki büyük bir fedakarlık.. Birbirleri için büyük mücadele verdiler, ikinciye başlamak için sabırsızlanıyorum. Anlatılması gereken çok olay var ama ben anlatamayacağım. Sadece güzel bir seriye başladığımı biliyorum. Okumadıysanız tavsiye ederim. ---- "Onun omzuna gömüldüm, başım düşmüştü zaten. Ona son bir kez sormayı başardım. "Bana gerçekten inanıyor musun Jamie?" Derin bir nefes alıp pişmanlık dolu bir yüzle bana baktı. "Evet sana inanıyorum Saksonyalı. Ama cadı olsaydın herşey daha kolay olacaktı. "

Duygu (Bir Türk Masalı, #1)
Duygu (Bir Türk Masalı, #1)

10

3 devenin yüzündeki tebessüm, kalplerindeki sevginin kaynağı Duygu.. İstanbul'un belalı camianın gözü kara adamı Sado (Sedat) ve iki sağ kolu, kanı canı Bekir ve Ali. Her birinin geçmişinde yatan ortak nokta öksüzlük. Duygu'nun babası Savcıdır ve tam bir görev adamı olarak tehditlere boyun eğmeden işini yaptığı için bir kaç adamın damarına bastığından  Duygu henüz 17-18 yaşlarında iken kaçırılır ve iki ay boyunca acımasızca işkencelere maruz kalır. Sedat, Ali ve Bekir onu kurtardıklarında ölmek üzeredir ve Sedat'ın sevgisi ve şefkatiyle hayat bulur. Babasının ölümü ve annesinin babasının hasretine dayanamayıp intihar edişinin ardından ardına bile bakmadan 3 devesiyle yaşamaya başlar. Yıllar geçtikçe Bekir ve Alim diye seslendiği Ali hayatının merkezi, ailesi herşeyi haline gelmiştir ama Sedat'a olan sevgisi daha başka boyutlara ulaşmıştır. Sedat'ın yıllarca kendini sevdiğini anlaması baya bir zamanını aldı Duygu'nun, nihayet kendi sevgisinin ona minnet ve kurtarıcı olmasından öte birşey olduğunu "Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı" diyerek anlamasının ardından kavuşur bizim iki delimiz.. Sanmayın ki bu iki deli kavuşunca olaylar duruldu.. Nerde.. Asıl kıyamet ondan sonra kopuyor.. Ama ne yalan söyleyeyim kıskandım Duygu'yu. Vay be Sedat sen neymişsin, kız resmen mutluluktan eriyip rögar kapaklarından akacaktı ;D Geçen tüm olaylar için bişeyler yazasım var ama uzatmak istemiyorum yorumumu. Kitapta en nefret ettiğim sahne Alim'in Aslı'ya vurduğu sahne, en beğendiğim sahne ise yaz yaz bitmez qulkjsd 662 sayfayı 24 saatte çok keyifle okutan bir kitap.. Benim ennn sevdiğim Türk yazarları kategorisinde [color=red]1.sırayı[/color] yerini almış bulunmakta. Romantizm, Heyecan, Macera, Kıskançlığın Dibi, Aşkın Tavan yaptığı bu kitabı okumadan geçmeyin kitap canavarları :) Tabiki son olarak: Zevkler ve Renkler diyorum ;) "Sedat, 'Artık in istersen' dediğinde, 'Rahatım ben' dedim huysuzca. Güldüğüne yemin edebilirim, çünkü Alim gülmüyor, böğürüyordu. 'Abi gelmişken dilini kestirsek ya!' Çok rahat ederiz' dediğinde Sedat, 'İyi fikir' diye onayladı. Sinirle ona bakıyordum ama inatla kucağında kaldım. Üç takım elbiseliyle gezmek her zaman havalıydı. Sedat'ın kucağında minicik kalıyordum. Karşıdan gelen bir kaç güzel kız bizimkileri süzdüğünde 'Bakalım çocuk hanginizden?' diye bağırınca bizimkiler şok olmuş bir halde bana bakıyorlardı. Bekir aptala bağlamıştı. Alim, 'duygu yemin olsun dilini harbiden kestiririm ha!' dedi. Sedat'sa kulağıma eğilip 'Benden' deyince mal gibi ona bakakaldım. " "İkiyle dördün farkını ayıramazken, aşkı minnetle karıştırmam sanırım normaldi." "Ben Alim'le dertlerimi paylaştım. Bekir'le kelimelerimi! Sen benim ruhumun yarısıydın, hala öylesin. kokunda huzuru buldum. Uykularım seninle pembeydi. Ben seninle hayata tutundum koca kafalı!"

Gizemli Adam (Dream Man #1)
Gizemli Adam (Dream Man #1)

10

Barda tanıştığınız bir adamher gece evinize sessizce girip yanınıza geliyor ve sizde bu durumdan gayet memnun birşekilde 1,5 yıl sürdürüyorsunuz. Ne adını biliyorsunuz ne de hakkında başka bir bilgi.. Gece karanlığında ne kadar görebilirseniz o kadar görüyorsunuz. Birgün, tam bir başbelası olan kızkardeşinin yüzünden çetelerin FBI'ın komandoların olduğu bir belanın içinde bulur kendini.. Evine bir gece yarısı hırsız gibi giren birisi yüzünden evin heryerinde polis kaynarken kapıda onu görür:Yüce GA (Gizemli Adam). ;D Sevgili Yüce GA'mız ve Gwen'in hikayesi çok ama çokkk zevkli ben çokkk beğendim. Hawk'ın (yani GA) Gwen'in tüm hayatını değiştirişi, birbirlerine olan tutkuları okunmaya değer. Kitap ultrasüper yakışıklı erkek kaynıyor ona göre :) Öğrendiğim kadarıyla kitap bir seriymiş. Seride geçen karakterlerin her birinin hayatını ayrı bir kitapta yer vermişler. Benim bir sonraki kitapta okumak istediğim karakter KAOS çetesinin başı Tack'ti. O kadar sevdimki onu, Hawk ile yarışabilir düzeyde.. Çok fazla yazıp yanlıkla spoiler vermek istemiyorum. Size sadece Okuyun diyorum :)

Uzun Yağmurlardan Sonra (The Sullivans, #1)
Uzun Yağmurlardan Sonra (The Sullivans, #1)

2

Bitmedi kitap.. Sıkıntıdan patladım. 10 günde okudum yahu... Hani yollardaydım tatildi filan derken birazda ben abartmış olabilirim ama yok yani güzel olsaydı en fazlaaa 3 gün... Güven problemi yaşayan esas kızımızı 5 günde evliliğe ikna eden bi adam var.. yerseniz.. ;D Ben yemedim. ;D yok öyle bi dünya ;D

Travma Sonrası Aşk Çarpması
Travma Sonrası Aşk Çarpması

9

Jess lise birinci sınıfta hemen büyüme ve son sınıf erkeklerinin ilgisini çekmek için son sınıfların partisine katılması ile büyük bit travma yaşar. Neredeyse tecavüze uğrayacaktı.. Neredeyse.. Gray, Jess'in içinde bulunduğu durumu gayet iyi bilmektedir çünkü olayın birinci tanıklarından birisidir.. Yaşadığı korkunç olayı travmanın etkisiyle hatırlamayan Jess'e hiç bir doktor hiç bir terapist iyi gelmemektedir. Jess'e çok çok üzüldüm. İçinizi karartacak sürekli bunalım havasında bir kitap düşünmeyin. Yazar Jess'in "Normalmiş Gibi" olması çabalarını o kadar güzel anlatmış ki hem gülp hem üzülüyorsunuz. Jess'in çok tatlı bir kız kardeşi var, adı Kika. Kika, ablasına "Nasıl normal olunur" listesi yapmıştır. Bu listenin başında İş, sosyal hayat ve sevgili bulunmaktadır. Eğer bu listeyi uygulayamazsa annesi ve babası Jess'in üniversiteye gitmesine izin vermeyeceklerdir. Çünki Jess her gece çığlıklarla uyanmakta, uyumamak için direnmekte, gündüzleri arabasında uyumaya çalışarak geçirmektedir. Jess'in kendini insanlara nasıl görünmek isterse öyle göstermesi çabalarını taktir ettim. Şu aralar en çok ihtiyacım olan yetenek. Kardeşi Kika'nın listesindekileri hayata geçirmek için iş başvurusunda bulunur ve gittiği başvuruda son 2 kişi kalmıştır: Jess ve Gray. Birlikte çalışmaya başlarlar, Gray'in paraya ihtiyacı vardır ve Jess'in de bir işe ve erkek arkadaşa.. Bir anlaşma yaparlar ve olaylar başlar.. Gray'in Jess'e her bakışında kahrolması ve içinde bulunduğu durumda payının olduğunu bilmesi Gray'i mahvetmektedir.. Kaçınılmaz olarak birbirlerinden etkilenen çiftimizin hikayesi okunmaya değer.. Duygusal bir çöküntü, karamsarlık, bunalım hisleri ile yazılması gereken büyük bir travmayı yazarımız romantik bir hikayeye nasıl çevirmiş, okuyun görün derim Göz Kırp. "Yan gözlere bana baktı ama rahatlamış görünüyordu. -Bu sözleri ikinci safhaya geçmek için püf noktaları.com'dan mı aldın? Lütfen. Güldüm. -Güzel çakma kız arkadaşlarıyla konuşmaya çalışan şapşallar.com'a ne dersin?"

Melekler Zamanı
Melekler Zamanı

8

Yoruma nereden başlayacağımı bilemiyorum şuan. Çocukken babası tarafından bir tarikat lafının tek sözüyle eğitime gönderilen Yusuf, ailesine ve ablası Yesra'ya olan sevgisini de yüreğinde götürür. Ablasına yazdığı mektupların bile sevgi sözcükleri içerdiği için iletilmediği, hiç kimseyle görüştürülmediği, günlerce aç/susuz/soğukta bırakılarak nefis terbiyesinin öğretildiği tarikatta gerçek sevgiyi, yaradanı anlamaya ve ailesinin neden onu görmeye gelmediğinin sebebini anlamaya çalışır. Kitaptaki gibi anlatılan tarikatlara mahkum edilen çocuklara duyduğum üzüntüyü hiç bir aş/romantik komedi/fantastik hatta GREY bile yaşatamadı o hissi. Belkide gerçekten böyle tarikatların var olduğuna inandığımdan.. Yusuf kendisini oraya mahkum eden tarikatın, ablası Yesra'yı da gelin olarak kurban ettiğini duyduğu an kaçmayı kafasına koymuştur ve bir gece planını yapar.. Yıllar geçer ve Yusuf, Barlas'a dönüşür. Barlas işlettiği otele iş başvurusu için gelip, orda tatil yapan Nesil ile kötü bir tesadüf ile tanışır ve aklından çıkaramadığı kızı, hayatından çıkartmak için oldukça soğuk davranır. Nesil en sonunda Barlas'ın kendisini sevemeyeceğini anlar ve evine döner. Hikayemiz baya uzun ve ben spoiler vermek istemiyorum. Yazarın anlatış tarzını seviyorum. Çok nadir yazarlar okuyucuya kitaptaki hisleri anlatabilir. Bana hüznü, aşkı, pişmanlığı, sevgiyi, hasreti, özlemi ve mutluluğu çok güzel anlattı. Keşke bu kadar uzun olmasaymış diyorum sadece. Sürekli aynı tarz kitapların dışında bir kitap okudum ve okudum içinde mutluyum... 10/8.. "En aydınlık sabah, en karanlık geceden doğandır.."

Duvarların Dili Olsa (Cocktail #1)
Duvarların Dili Olsa (Cocktail #1)

10

Caroline yeni taşındığı dairesinin keyfini çıkarmış huzurlu ve mutlu bir şekilde uyumuştur, ancak duvarın diğer tarafından gelen seslerle uyanmıştır. Her gece devam eden seslere artık tahammül edemez ve çapkın komşusu duvardelenin kapısına dayanır. Olaylar başlar ve 400 küsür sayfa nasıl okundu bilmiyorum. Ben çok çok beğendim. Kapağına aldanıp sürekli mercimek fırında gibi düşünmeyin, çok güzel romantik bir komedi kitabı. Bu kitaptan sonra ciddi ciddi Clive gibibir kedi mi alsam diye düşündüm :D Kitabın son satırlarını Clive'ın ağzından dinlemek çok komikti, özellikle gidip gelmeyeni ne kadar çok özlediğini ( Miss Pisi ) güzel anlatmış ;D Simon'un ev yapımı olan keklere ekmeklere olan zaafı çok tatlıydı :D