Favori yazarlarımdan olan Joseph Conrad'ın yine denizcilik ve uzak doğudaki adalarda geçen müthiş romanı. Yazarın zaten alışılagelmiş tarzından kaynaklanan nefis doğa betimlemeleri ve karakter analizleri var.Kitap Marlow adlı bir anlatıcının ağzındani, Patusan adlı adada oradaki adıyla adıyla Tuan jim karekteri anlatılıyor ve roman o çerçevede gelişiyor. Sadece Lord Jim karekteri için bile okunur bu kitap birde Conrad'ın Patusan adasını bir tasvir edişi var ki güzel hatta mükemmel ötesi insan okurken orada olmadığına hayıflanıyor...

Güney Amerika'lı yazarları özellikle çok seven kitaplığındada Latin yazarlara oldukça geniş yer veren biri olarak Peru'lu Mario Vargas Llosa'yı ayrı bir yere koyarım. Yazar bu romanında da Güney Amerika'yı İnsanlarını.gelenekleri kaosu süper akıcı biçimde yazmış o dağları coğrafyayı öyle güzel betimlemişki okumuyor geziyorsunuz macera severlerin kaçırmaması gerekir diye düşünüyorum.

Kazancakis'i okuyunca insan Yunanlılarla nasılda birbirimize bir elmanın yarısı gibi benziyoruz neredeyse yazarlarımız bile aynı üslupla yazıyor diye düşünmeden edemiyor.Aynı abartılı kahramanlık betimlemeleri, aşırı milliyetçilik vs Ben çok keyifle okudum kapan Mihail değilde Kara Murat, Tarkan veya Karaoğlan okuyormuşum gibi geldi :).diğer bir açıdan romanı inceleyecek olursak din ve milliyetçilikteki aşırılıkların insanları nasıl acımasız, vahşi, değim yerindeyse nasıl duygusuz robotlara dönüştüğünü görüyoruz...

Eco severlerin bile zorlanarak okuyabilecekleri bir kitap önceki günün adası. Roberto de la Grive adlı bir adamın geçirdiği deniz kazasının sonrasında Nuh'un gemisi gibi bir gemiye sığınması çerçevesinde geçiyor, Romandan çok fizik ve astroloji kitabı gibi ben çok zorlanarak okudum bırakmamamın sebebi Umberto Eco kitabı oluşuydu

İskender Pala tv programlarındaki yumuşak, naif üslubunu romana yansıtmış romanda aşk, cinayet, entrikalar var ve ayrıca yazar 1700 lerin İstanbul'unda hoş da bir geziye çıkarıyor okuru. Kesinlikle okunmalı kitaplıkta bulunmalı diyemem ama tv dizilerinden sıkılıp ne yapsam diye düşünenler için hoş bir eğlencelik.

Thomas de Quincey ( 1785 -1859 ) ülkemizde pek tanınmayan ama batıda ve edebiyat dünyasında takdir görüp sevilen İngiliz deneme yazarı. Türkiye'de yayınlanmış üç kitabi var ve bunlar çok iyi yayın evlerinin klasik serilerinden çıkmış Kitap oldukça kısa ( 68 Sh ) yazar bugünkü tarifeli yolcu taşıma sektörünün atası sayılan İngiliz posta arabalarının tarihini ve Çin imparatoruna hediye edilmesini ve bu arabalarda başından geçen bir kazayı anlatıyor. Yazarın çok ağdalı değişik bir tarzı var buna bağlı olarakta okuması biraz zahmetli ama aynı yazarları okumaktan sıkıldıysanız iyi bir alternatif olabilir..

Nobel ödülü sahibi Rus asıllı Amerika'lı yazar Saul Bellow'un 1959 yılında yayınlanan ve ses getiren kitaplarından birisi. Roman elli yaş sendromu yaşayan, hayatı sorgulayan, huysuz, aksi, kavgacı, negatif ama bunun yanı sıra oldukça sevimli, iyi yürekli ve oldukça zengin Eugene Henderson adlı bir adamın içindeki sese kulak verip çıktığı Afrika seyahatinde başından geçen ilginç olayları anlatıyor. Zaman zaman düşündüren. kendimizden bir şeyler bulduğumuz ama genelinde oldukça matrak ve eğlenceli bir roman..