KitapKokanAdam, 85 adet değerlendirme yapmış.  (1/13)
« geri  
Başlangıç (Robert Langdon, #5)
Başlangıç (Robert Langdon, #5)

6

-Dan Brown-Başlangıç- Kitabu bugün bitirdikten sonra objektif bir değerlendirme yapabilmek adına bir kaç saat üzerine düşünüp sindirmeyi bekledim. Yazarın tüm kitaplarını okuduğum için kıyaslama yapacak olursam bu kitabı İhanet Noktası ve Kayıp Sembol kitaplarından yukarıya ama Melekler ve Şeytanlar, Da Vinci Şifresi, Cehennem kitaplarından aşağıda bir yere koyabilirim.şahane bir başlangıç ile kitap okurunu içine bir çırpıda çekiyor ama konu ilerledikçe sürekli bir şeyler havada kalıyor.Anlatım çok güzel ama kurguda çok bariz hatalar var ve bu hatalra kurgunun önüne geçiyor malesef.Kitabın konusuna gelecek olursam biraz spoiler vereceğim için yorumun bundan sonrasını kitabı okumayanlar okumazsa iyi olur. Önceki kitaplarından tadığımız ana karakter Robert Langdon bu kitapta da var.Bildiğiniz Langdon işte.Buluttan nem kapan bir adam.Her sembolün, her notanın, her caddenin, her şiirin altından mutlaka bir şeyler buluyor.Bu arada Langdon yine ne yapıp edip başını belaya sokmayı başarıyor. Edmond Kirsch:Milyarder tenoloji dehası.Militan ateist.Tüm dinleri bitireceğini idda ettiği bir buluşu var ve bunu öncelikle tuhaf bir biçimde üç dinin üç silik alimine gösteriyor.Tabi din adamları başlıyor tutuşmaya.Velhasıl Kirsch bu buluşunu tüm dünyaya anlatacağı sırada canlı yayında öldürülüyor. Ambra Vidal: Milyarder dahinin kankası müze müdürü.İspanya prensinin nişanlısı olması dışında bir numarası yok. İspanya Prensi: Kırk yaşında ispanya tahtının tek varisi ama ergen gibi hareketleri var.Çocuğu olmasını istediği halde 39 yaşındaki Vidal'e yürüyor. Kadına canlı yayında evlenme teklif ediyor falan.Kadın da atarlı bu arada.Prens lan karşındaki.Havan kime senin. İspanya Kralı: Gay Winston: Bir tür süper bilgisayara bağlı yapay zeka.Edmond'ın yazdığı bir program.Langon ile telefonla haberleşip kanka oluyorlar. Edmond'ın buluşu insanlığın nerden geldiği ve nereye gittiği sorularına cevap veren bir buluş (sonunda öyle olmadığını görüyoruz ya neyse) Edmond canlı yayında öldürülünce Langdon ve Vidal şüpheli duruma düşüyor ve hem polisten hem kraliyet askerlerinden kaçarak Edmond'ın yarım kalan sunumunu dünyaya yayınlamak istiyorlar.Devrim niteliğinde dediklerine bakmayın.Buluş falan yok ortada.Tahminler üzerinden fikir yürütülmüş.İnsanlar ilerde makine-insan formuna dönüşüyor.Dünyayı makineler ele geçiriyor falan. Kitap boyunca dine ağzına geleni söyleyip finalde sağduyunun sesi Langdon'un Din asla yok olmayacak.Din iyidir falan gibi söylemleriyle kitabı ne şiş yansın ne kabap şeklinde bitirmiş. Ne diyelim.Yine kitap yazsa yine okurum ama eleştirimi de yaparım.

Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı

9

Cesare Pavese'in 1950'de gerçekleştirdiği intiharına götüren 15 senelik günlüklerden oluşuyor kitap.Gündelik hayata dair yüzlerce aforizma barındırıyor.Yazarın edebiyat, sanat, şiir, tarih gibi bir çok konuya eleştirisinin yanında acımasızca kendini de eleştirdiğini görüyoruz.Yazarın intiharının temel sebebini kadınlara bağlamış olması beni çok şaşırttı.1935-1950 yılları arasındaki günlerini anlatmasına rağmen böylesine entellektüel bir aydının savaştan ve savaşın getirdiği gerçeklerden bahsetmemesi, tam tersine tüm derdi kadınlar tarafından reddedilen bir adam olmasına şaşırdım.Edebi anlamda ve gündelik hayata getirdiği taliller bakımından son derece kıymetli bir yazın olmuş ama ben Zweig gibi daha ulvi bir intihar olmasını yeğlerdim.

Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır
Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır

7

Hiç bir şekilde mevcut insanlığa ve medeniyete inancı kalmamış, Ruhi Bey'in mevcut olanı kökten değiştirme arzusuyla başladığı, bir ara kendine de inancını yitirerek bir köprüyle yaşadığı kısa ama derin bir ilişkiyle ve sonrasında kapatıldığı tımahanede her nereden geldiği belli olmayan bir vahiyle yeni bir din saçtığı roman.

Açlık Sanatçısı
İnsan Ne İle Yaşar
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı Kadın

3

Okuduğum en vasat Orhan Pamuk kitabı bu kitap oldu.-Benim Adım Kırmızı, Yeni Hayat, Kara Kitap- gibi kitapların yazarıyla bu üçüncü sınıf Ahmet Ümit'vari kitabın yazarının aynı kişi olduğuna inanmak zor.Güzel bir konu seçilmiş ama tüm olaylar çok yüzeysel geçilmiş.Karakterler çok bayağı.Hiç bir karakter tam oturmamış.Kurgu fazlasıyla kopuk.Adamın karısı ne oldu, kuyu ustası ne oldu, adamın annesi ne oldu gibi onlarca soru kaldı aklımda kitap bittiğinde.Tarihi, coğrafi, kültürel hatalarla dolu bir kitap.Kısacası olmamış bu kitap.

İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan

9

Bana göre Sabahattin Ali'nin en güzel romanıydı. Ömer ile Macide adındaki iki gencin aşklarından yola çıkarak insan ruhunun en derinlerinde yatan,bizim onu öfkemizle,hırsımızla,kıskançlığımızla beslediğimiz şeytanı anlatıyor.Ayrıca aynen günümüzde olduğu gibi, aydın geçinen bir takım insanların içinde bulunduğu pespayeliği ortaya sermesiyle de ileriyi gören bir eser olmuş.Ömer'in Macide'ye yaptığı varoluşçu ilan-ı aşkı, veznedarın Ömer'in isteği üzerine verdiği cevabı mükemmel tiratlar.Finali de bir o kadar etkileyici.Mutlaka okuyun.

« geri