Zekice yazılmış mizah dolu, eğlenceli bir roman. İngiltere'de yaşayan göçmenlerin, özellikle Hint kökenli müslümanların yaşamı hakkında güzel tespitler içeriyor. Tek kusuru, fazla uzun olması. Bu yüzden zaman zaman konudan kopmamak elde değil, ayrıca karakterlerle olması gerektiği kadar özdeşleşme yaşayamıyorsunuz. Yine de çok-kültürlülük ilginizi çeken bir konuysa okunması gereken bir kitap.
Şili'nin yakın tarihine bir bakış. Hem eğlenceli, hem hüzünlü bir roman. Isabel Allende'nin dili yer yer G. G. Marquez'i anımsatıyor; özellikle romanın başlangıç kısmındaki muzip fantastik olaylar ve karakterler bana fena halde Yüzyıllık Yalnızlık'ı çağrıştırdı (gerçi yazar da bu hissiyatı sezmiş olacak ki, karakterlerinden birine torunlarına farklı isimler verme ve kimsenin kafasını karıştırmamakla ilgili bir söz söyletiyor - ki, Yüzyıllık Yalnızlık'ın en büyük problemi buydu!! :) ). Ancak sonlara doğru kitap birden son derece gerçekçi (ve bizim de hiç yabancısı olmadığımız) olaylar zincirini anlatmaya başlıyor ve darbe zamanlarının dünyanın her ülkesinde birbirine ne çok benzediğini anlıyorsunuz. Şili ve Türkiye'nin birbirine benzerliği yürek burkuyor... Kesinlikle okunası.