Aslında çokta olağanüstü bir durum yok günümüz şartlarında değerlendirildiğinde ama yazarın dönemi için oldukça sıradışı şeylerdi sanirim. Kelime oyunlarını, tek kelimede anlatılacak durumu paragraflar dolusu okumayı seviyorsanız hoş bir seçim olabilir.
Fazla kasvetli ve insan ruhunu yoran betimelemeler, hikayelerle dolu. Yazarin bu derece canice seyler yazmis olmasi cok acayip. Ruhsal olarak gel-gitli oldugu yazdiklarindan belli ama yine de insana bi acaba dedirtmiyor degil.
Modern yasamin bir yerli`nin gozunden okumak cok ilginc bir deneyimdi. Okurken epey sorgulatiyor okuyucuyu. Onlarin yaptigi mi dogru bizimki mi yanlis emin olamiyor insan.
Hikayesi , verdigi mesajlari guzel ama dili bir cocuk icin uygun mu emin degilim. Devamli argoya kacan kelimelerin kullanilmasi (soysuz gibi ) bana biraz uygunsuz ve fazla geldi.
Ilk kitabin birebir aynisi ve kitabin karakterlerini anlatmak yerine ilk kitabi kopyalamis gibi. Hikaye inanilmaz sıkıcı fazlasiyla yavan. Amelia ve Thomas`a ait 100 sayfa bile yok neredeyse.Insanda suphe uyandiriyor gercekten Julia kitabi mi diye.
Bir Bridgerton serisi degil ama yine de boslukta okunabilecek turden.
Yazıldığı döneme bakıldığında epey şaşırtıcı bir kitap. Başlarken çok bir beklentim yoktu ama inanılmazdı, soluksuz okudum.