yazar düzenlemeleri
helenra, 15 adet değişiklik yapmış.  (2/3)
helenra, Tuncel Kurtiz başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

ISBN düzenlenmiş, eski hali 9786057639028, yeni hali 9786059203906
4 yıl, 6 ay
helenra, Tuncel Kurtiz başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

“Hayat, sen planlar yaparken başına gelendir.”

60’larda önce İngiltere’yi sonra dünyayı kasıp kavuran efsanevi grup The Beatles’ın mimarı John Lennon’ın sıra dışı hayatını
“Bir gün ölürsem eğer, Yılmaz Güney’i göresim gelmiştir.”

Ömrünü sinemaya, tiyatroya vakfetmiş büyük sanatçı Tuncel Kurtiz, Duvar, Sürü, Umut, Yaşamın Kıyısında, Tabutta Röveşata gibi kült filmlerde oynadı. Ne yazık ki şöhreti geç bir yaşta, Ezel dizisindeki “Ramiz Dayı” karakteriyle yakaladı. Kitlelerin aklına, Oscar Wilde’ın “Oysa Herkes Öldürür Sevdiğini” şiirini okuduğu sahneyle kazındı.

2013’de gözlerini hayata yumarken, oynadığı 80’in üzerinde film bıraktı ardında.

Bu kitap, Tuncel Kurtiz’in pek fazla
bilinmeyen yönleriyle anlatıyor bu biyografi.

Aynı zamanda sanatçının çocukluk travmalarını, uyuşturucu sorununu, hayatının aşkı Yoko Ono’yu, kendi halinde depresif bir gencin nasıl dünyayı etkisi altına alacak bir müzisyene dönüştüğünü ilginç ayrıntılarla gözler önüne seriyor.

Kırılgan bir depresif, romantik bir şair, çıldırtan halüsinasyonlarıyla var
sanat kariyerine, Yılmaz Güney’le olan bir dâhi, savaş karşıtı bir aktivist olan Lennon’ın, hayranı tarafından bir stüdyo kaydı dönüşünde öldürüldüğü güne kadar tüm yaşamının dönüm noktalarını bulacaksınız bu kitapta. ilişkisine ve devrimci mücadelesine ışık tutuyor.
4 yıl, 6 ay
helenra, Hüzün Adasında Bir Köy başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

ISBN düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 9789750718373
Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Can Yayınları
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2013
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 256
4 yıl, 6 ay
helenra, Hüzün Adasında Bir Köy başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Can Yayınları'nın yaşam dizisine Deniz Kavukçuoğlu'ndan bir kitap daha: Hüzün Adasında Bir Köy / Gökçeada-Bademli. Kendisi de artık bir Gökçeadalı olan Kavukçuoğlu, buradaki komşularından başlayarak, adada kalmış, kalabilmiş tüm Rumlarla küçük söyleşiler gerçekleştirmiş, ada hakkında ulaşabildiği tüm bilgi ve belgeleri bir araya getirmiş.
Gökçeada'nın tarihi, adanın yerli Rumlarının yaşadığı sıkıntılar, devletin uyguladığı baskı politikaları, Rumlara ait arazilerin istimlak edilmesi, ailelerin dağılması, malların yağmalanması, bir zamanlar köylüler için bir cennet olan, onların ana vatanı olan adanın zamanla bir hüzün adasına dönüşmesi...

Kavukçuoğlu, giriştiği bu sivil tarih çalışmasınında adalı ailelerin ve bireylerin öykülerini anlatırken, gerçek vatanın insanın doğup büyüdüğü yer olduğuna da vurgu yapmış oluyor. Gökçeada'nın gelenekleri, komşuluk ilişkileri, yemekleri, bayramları ve ilginç kişilikleri kitaba renk katıyor. Hüzün dağılsın, bundan sonra insan insana hiçbir zaman zulmetmesin diye.

Hüzün Adasında Bir Köy, fotoğraflarla zenginleştirilmiş, etkileyici bir kitap.
4 yıl, 6 ay
helenra, Körburun başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

"Birazdan güneş doğacaktı. Uyuyan cırcırböcekleri uyanacak, yorulanlar uykuya dalacak, insanlar yataklarından kalkıp kahvaltı masasına geçecekti. Yıldızlara bakılırsa bulutsuz, rüzgârsız, ılık bir gün olacaktı. Önce uzaktan düdük sesi duyulacaktı, sonra şehir hatları vapuru, yosunların kokusunu kabartan köpükler çıkararak iskeleye yanaşacaktı. İçi her zamanki gibi çay ve mazot kokacaktı. Halatlar atıldıktan birkaç dakika sonra hemen toplanacaktı; vapur Körburun'da çok beklemeyecekti çünkü Seher'den başka yolcusu olmayacaktı büyük olasılıkla."

Körburun, hem uzak hem yakın bir ada… Sapa, içine kapalı ama bir o kadar da yakınındaki anakaranın uzantısı. Kuşaklardır gözden ırak, ağır akan yaşantısı aslında hiç yabancısı olmadığımız bir öykü anlatıyor bize. Eski, "ah ne güzel komşularımız" ile geçen günlerden gittikçe kendi içine kapanan, içine kapandıkça da kendi kurallarındaki dayatmacılığın sertleştiği bir yaşamın adım adım örüldüğü Körburun'da gürültülü şeyler hakkında susulur, günlük sesler ise uğultuya dönüşür.

Hikmet Hükümenoğlu, üç kuşağın aşklarını, hırslarını, düş kırıklıklarını anlattığı Körburun'da "büyük roman"ı deniyor ve bizi öykünün bireyi aştığı yere bakmaya yönlendiriyor.
4 yıl, 6 ay