yazar düzenlemeleri
Dr.Watson, 150 adet değişiklik yapmış.  (30/30)
  ileri »
Dr.Watson, Fantastik Öyküler başlıklı kitabın yazar bilgilerini düzenledi

"" olan yazar(lar)ı "" olarak değiştirdi.
5 yıl
Dr.Watson, Kaybedilmiş Bir Bahistir Yasamak başlıklı kitabın yazar bilgilerini düzenledi

"" olan yazar(lar)ı "" olarak değiştirdi.
4 yıl, 5 ay
Dr.Watson, Cinayetin parıltısı başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

“Kötülerin uzun yaşaması ne fena,” dedi.

“Kötüler için yani.”

John Le Carré’nin Türkçeye ilk kez çevrilen romanı Cinayetin Parıltısı, okurları Güney İngiltere’deki küçük bir kasaba olan Dorset’e ve bölgenin seçkin yatılı okuluna götürüyor.

Polisiye edebiyatın benzersiz karakteri George Smiley, Londra’da köşesine çekilmişken, Dorset’te işlenen cinayet üzerine gizem dolu bir serüvene atılıyor ve “kimse tarafından fark edilmeme duası” etmekten bir süreliğine vazgeçiyor.

“Bir centilmen yaratmak, asırlar alan bir süreçtir” prensibine sıkı sıkıya bağlı bir okul… Öğretmenler, öğrenciler ve kasaba sakinlerini kuşatan tekinsiz atmosfer…

Le Carré tutkunları, Cinayetin Parıltısı’nı tıpkı diğer Smiley romanları gibi –Soğuktan Gelen Casus, Köstebek, Ölüme Çağrı– ellerinden bırakamayacak.

“Etkileyici, zekâ dolu, ironik, iğneleyici...”
-Daily Telegraph-

“Dickens ve Austen romanları gibi…”
-Financial Times-

(Tanıtım bülteninden)
4 yıl, 3 ay
Dr.Watson, Cinayetin parıltısı başlıklı kitabın adını düzenledi

"cinayetin parıltısı" olan kitap adını "Cinayetin parıltısı" olarak değiştirdi.
4 yıl, 3 ay
Dr.Watson, Ne Manyak Millet Olduk başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Şaşırmak insana özgü! Ne diyeceğimizi bilemediğimiz, hatta dilimiz tutulduğunda ağzımızdan üç sözcük çıkar: "Ne manyak millet olduk!" Çünkü inanılmaz olaylar olmakatadır, kimse kimseyi anlamamaktadır, dinlememektedir, hatta duymamaktadır; ayaklarla başlar yerdeğiştirmiştir. Sonuçta, makaraları koyverip gülmeye başlarız! Ünlü Rus yazar Panteleymon Srgeviç Romanov'un "Ne Manyak Millet Olduk" adlı kitabından böylesi inanılmaz öykülere tanık olacaksınız. Bu öykülerdeki kahramanlarının yaşama dair sorularının içinden çıkmak liçin kendinizi sınavdan geçireceksiniz! Yerici ve gülünesi bu öykülerde, gerçek yaşamdaki insanın serüvenlerini sade bir dille anlatan yazar, "İnsan yapısına ve onun ulusal karakterine bağlı her şeyin gerçek ve canlı bir biçimde anlatılması benim asal uğraş sahamdır. Toplumumuz canlandırdığım tiplerden oluşmaktadır" der. Lirizmle yerginin iç içe geçtiği; ciddi, gerçek ve pisikolojik öyküleri okuyun. Seveceksiniz... Çünkü sade ve basit gibi görünen hayatların içinde, büyük sırlar (manyaklıklar) gizlidir. Nerede olursa olsunlar birbirleriyle ortaklık kurabilirler. Tiplerin hepsine ortak paranoyalar vardır. Üstelik, bu paranıoyaların çok ciddi temelleri de vardır. Aynı şeyler, fiziksel ve sosyal genetik kodlamalarla yüzyıllar boyunca sürer. Hep istemediği şeyleri yapan insanlardan mısınız? Geliştirip büyüttüğümüz paralarla kendinizi kendi kıskacınıza mı aldınız? Artık böyle yaşamayamayacağım noktasında mısınız? Sıkı sıkıya bağlı olduğunuz değerlerle alay edilirken, siz dahi onlara katılmak zorunda kalıyor musunuz? Peki sürünün içinden nasıl ayrılacaksınız? Para meselesi ne olacak? Duygularınızı kaç zamandır dinlemiyorsunuz? En son ne zaman güldünüz?... Bizce, artık gülmeye başlamak için geç bile kaldınız. Aksoy yayıncılık'tan çıkan "Ne Manyak Millet Olduk"u hem düşünmek, hem de insanlık halimize kahkahalarla gülmek için okuyun.
3 yıl, 11 ay