Yazarın düşünceleri çok gerçekçiydi.Küçücük,pespaye düşünceleriyle hayattan nefret eden insanların öncelik kitabı olması gerektiğine inanıyorum.
Gerçek bir hikaye olması kitabın kalbinizde de bir yer edinmesini sağlıyor. Dram, duygusallık o kadar güzel,dozunda ve yerinde kullanılmış ki söyleyecek söz bulamıyorum. okunması gerçekten gerekiyor.
Türkçe hocasının bize feci saçmalık düzeyinde kitaplar okutturduğu, korkunç yıllardı. Çocukluğumda o kadının verdiği iğrenç kitaplardan o kadar çektim ki, bu da gözümde sıkıcı bir şeye dönüştü. Kendim okusam sevebilirdim belki de, yazık oldu.
Kendini ifade etmenin bir yolu olarak sol ayağıyla resimler yapan ve yazılar yazan Christy, yaşadığı buhranı, çaresizliği, normal bir hayata duyduğu özlemi anlatıyor bu kitapta.
Christy'nin Lourdes'a yaptığı gezi sırasında kendisinden daha kötü durumda olan insanlarla tanıştığı ve kendi sorununun ona önemsiz geldiğini anlattığı bölümden çok etkilendim.
Bazen sahip olduğumuz şeyleri nasıl da küçümsüyoruz... Daha fazlası olsaydı keşke diye hayıflanıyoruz...
Silkinmek, hayata farklı bir gözle bakmak için okunmalı!
http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/10/sol-ayagim-christy-brown.html
Hayatta takdiri İlahi izin verdikden sonra insanın yapamayacağı birşey yok , hiç birşey engel değil dedirten bir kitap. Filmide vardı ama filminde çok eksiklikler var.
Anne olmak evladından vazgeçmemektir. Bu kitaptaki annede evladından hiç vazgeçmedi, bıkmadı , usanmadı. Kitaptan beklentim çok fazlaydı açıkçası. Okumadan önce umutsuzluklar içinde umudu aşılayacağını düşündüm ama beklentimi karşılamadı. evet yazar imkansızlıklarında çok şeyi başarmış ama yaşam sevincini alamadım.
"Değeri" kaybetme korkusu ile ölçmek, oldum olası saçma ve samimiyetsiz gelmiştir bana. Bolluk içindeyken savurganlıktan uzak duran mütevazı insanlara hayranlığım artar içten içe.
Sol Ayağım'ı okurken nedense bunları yazmak geldi içimden. Mevcut durumuna aldırmayan, sol ayağı ile kendi dünyasını yaratıp, "Asla diğer insanlar gibi olamayacaksam, en azından kendim gibi olacağım ve kendim gibi olmak için elimden geleni yapacağım." diyen, gerçek, olağanüstü bir cesaret öyküsü, Christy Brown'un hayatı.
"Herkesin yapacak bir şeyi vardı, onları meşgul edecek, zihinlerini ve ellerini faal tutacak şeyler. Hayatlarını bir bütün kılacak ilgi alanları, faaliyetleri ve amaçları vardı; bütün bunlar enerjilerine doğal bir kaynak ve doğal bir ifade ortamı sağlıyordu. Benimse yalnızca sol ayağım vardı"
Mükemmel bir eser,soluksuz okudum.Olduğu kişiye rağmen,yaşadıklarına rağmen pes etmeyen christy brown'a hayranlık duydum.Onun yerinde ben olsaydım öyle güçlü olabilir miydim diye düşünüyorum
"madem dans etmenin zevkini tadamıyordum., yaratmanın büyüsünü yaşayabilirdim." diyerek kolları sıvayıp yazmıştır.ne de iyi etmiştir o umut dolu adam.
duru ve kısa cümlelerle anlatılan, yaşadığı acılarıyla duygu sömürüsü yapmayarak, yer yer güzel betimlemeleriyle hayal dünyasına götüren otobiyografi-roman.
Defalarca okusam da sıkılmayacağım, sanırsam ya ilkokulda ya da ortaokulda okuduğum çok güzel kitaplardan biri.
İnsana engelliler için kesinlikle farklı bir bakış açısı sağlayan bir kitap. İnanılmaz mücadeleler sonucunda Christy Brown , imkansız gibi görülen her şeyi başarmayı kafasına koyup bunları bir bir gerçekleştirdiğini anlatmaya çalışıyor . Okuduktan sonra kendi kendime düşünmemi sağlayan kitaplardan biriydi. En önemlisi ise umudunu asla kaybetmeyişi ve hareket edemeyen vücudunun yanında sadece sol ayağını oynatabilen, eğiten bir insanın gerçek hikayesini anlatıyor. Okunması gerekir diye düşünüyorum.
"Hele ki kendinde durmadan kusurlar bulan insanların bu kitabı okumasını isterim."
Burnumun şurası şöyle , dudaklarımın şurası şöyle , yok efenim vücudum şöyle- böyle diyenlere bizzat önerilir.
O , şükretmenin ne demek oldugunu hatırlatan ve bizi başka bir yöne dogru düşünmemizi yönlendirenlerden
Gerçekten harika bir kitap biraz üzücü ama bu kitabi gerçekten çok sevdim sol ayağıyla bir çocuğun birçok şey yapması gerçekten mükemmel ve ilgi çekici.