Tarih Kahvesi

Tarih meraklıları ne kadar çok araştırsa da, tarih okumanın belli kaideleri olmalı.Tarih okuyanlar akademik araştırma yapmadıkları için dünya da yayınlanan araştırmaları ve diğer alakalı disiplinlerde ki araştırmaları takip edemezler. Fakat yüzyıllardır tarih bazen çarpıtılmış, bazen yanlı yazılmış, hiç seyahat etmeden seyahatnameler yazılmış. Kazılardan bulunanlar yanlı görüşe tabi tutulmuş. Yazılar, mitler, kültürlere yanlı bakılmış.

Günümüzde de tarih öyle bir hal aldı ki. Eski yazılan yanlı yazıları geçti bilimsellikten çıkıp siyasi tarih halini aldı. Her siyasi grubun bir alternatif tarihi, saklanan, unutturulan tarihi ortaya çıktı.

Aslında burada tarih nedir ona bakmak lazım. Tarih bir bilim olduğu artık dünyaca kabul görmüş bir şey. Kendine göre kuralları var bu bilim dalının. Her bilim dalında olduğu gibi kanıta dayalı. Kanıt olmadan söylenenler her bilim dalında olduğu gibi kabul görmez.

Ülkemizde tarih yazan kitaplar dediğim gibi çeşitli siyasi gurupların alternatif tarih hikayeleri ile dolu. Güzel, bilimsel kitaplar da olsa da siyasi tarih hikayeleri de mevcut. Bir konuda tarih okurken ilk olarak kitabı yazan kişinin kullandığı kaynaklar önemli,kanıtlar önemli. Bir konuda tarih okunuyorsa çapraz okumak yapmak önemli. Farklı ülkelerden aynı dönem yazılmış yayınlar önemli.

Benden şimdilik başlangıç olarak bu kadar. Zaten baya uzun yazdım.
Sizce tarih nasıl okunmalı ?

Tarih okurken okuduğunuz kitap çok önemli. Günümüzde bir çok popüler tarih kitapları yazılmakta. Bazıları da yanlış ve çarpıtılmış bilgilerle dolu oluyor. Bir konuda kitap alırken o konuda ilk ön araştırma yapılması en doğrusu olacaktır. Hani yazarlar temel o konuda temel teşkil ediyor, hangi yapıtlar önemli. Almayı düşündüğünüz kitap ve yazarı hakkında da araştırma önemli. Yanlış ve yanlı bilgi öğrenmek sizi de yanlış ve yanlı yollara götürür.

Tarihin bir bilim olduğunu algılayamayan insanlar ne yazık ki olan bir şeyi kendilerince yorumlamaya gidiyorlar. Buda somut olarak neye benziyor biliyor musunuz ? Birisinin çıkıp tahtaya element demesi, bu fikri üzerine kitaplar yazıp, demeçler vermesine benziyor. Ama ne yazık ki okuma ve bilimsel olarak bilgiye ulaşma bilinci gelişmediği için ülkemizde. Birisi çıkıp tahta bir elementtir bakın her tarafta var demesine bazı insanlar inanıyor.

Bir fikrin ilk şartı kanıt,belge. Bundan sonraki aşama o bilim dalının çevrelerince kabul görmesidir. Siz tahtanın element olduğunu kendinizce bilimsel olarak ispata kalkmış olabilirsiniz. Bunu makale haline getirip bazı yerlerde yayınlamışta olabilirsiniz. Fakat fizikçiler ve kimyacılar sizin savunduğunuz ispatı kabul etmiyorlarsa demek ki bilimsel olarak bir değeri yoktur.

Bu ifadeleri absürt bir örnek üzerinden gitmek istemezdim. Fakat öyle kişiler var ki yada topluluklar gerçekten bazı tarihi konularda tahtaya element diyorlar.

bence tarih kitapları gerçeklere ulaşmak için okunmalı faydası olmalı artı degerler kazandırmalı ınsana çok okumadan tarih öğrenilmez...
kalitali yazılar kaliteli yazarlar olmalı her önune gelen tarıh kıtabı yazabılır onemlı olan doğruluk degerı yuksek olan kitaplar seçmeliyiz.

-İnsan ömrü, bizim daha sıhhatli karar vermemizi sağlayacak bilgi ve tecrübe birikimi için kısadır, bereket ki tarih var ve biz, bu eksiğimizi onunla gideriyoruz.

Prof.Dr.Tuncer Baykara'nın - Tarih Araştırma ve Yazma Metodu kitabını yeni bitirdim. Yukarıdaki cümlede kitabın içinden.
Tarih konusunda orta ve üstü meraklı olan kişilerin bence okuması gereken bir kitap. Tarih öğrencisi ve araştırmacıları zaten kesin okumalı.
Kitap tarih okurken, araştırırken ve yazarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, nerelerden nasıl araştırma yapılması gerektiğini, nelere dikkat edilmeli gibi konularda çok güzel yazılmış.