Okuma Kulübü

Her ay grup üyeleri olarak bir kitap seçiyoruz, topluca kitap okuyup,tartışıyor , sizi de aramıza bekliyoruz..


Tür: Genel | Açılış, 07 Ağustos 2011
<< tüm tartışmalar

Neden okumuyorum?

Tartışma Cevapları

21 ile 30 arası cevap gösteriliyor, toplam 44 cevap.
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

bilalante,

Tabii ki hepimiz köylüyüz ama benim sözünü ettiğim köy romanları köylüyü anlatmıyorlardı ki. Köye kısa bir ziyaret haricinde gitmemiş, orada yaşamamış büyük şehirlerde yaşayan aydınlar tarafından ideolojilerini anlatmak için malzeme olarak kullanıldı. ve ne yazık ki bunu en sığ biçimde yaptılar. Bir de aynı mantıkla yazılmış köy tiyatrolarımız var bizim. Seksenli yıllara kadar köy edebiyatına olan rağbet çağdaş edebiyata geçme sürecimizi yavaşlattı. Hatta biraz da bu yüzden Tanpınar, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu gibi yazarların kitapları seksen sonrasına kadar ikinci baskı yapamadılar. Biz postmodernizmi henüz yeni yeni tanıyabiliyoruz. Tabii yanlış anlaşılmasın. Bu gecikmenin tek sebebi köy romanı değildir. Gelişmenin önünü açan da seksen darbesi olmamıştır.
Ama bunun haricinde gerçekten köyü anlatan, anlının akıyla bu işin içinden çıkmış yazarlarımız da var ve bundan sonra da olmalıdır. Eğer kendimize has bir Türk edebiyatı kuracaksak köylü unsurunu nasıl arkada bırakabiliriz ki.

11 yıl, 8 ay     
4 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Orhan Kemal kitapları. Evet, iyidir, güzeldir kimsenin bir şey dediği yok ama ideolojinin de etkisiyle benim gözümde hep aynı. Fakirler, açlar, sümüklü çocuklar, açlıktan ölmeler, izmaritler, kirli sakallar, kumar oynamalar.

11 yıl, 8 ay     
3 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Hepimiz Köylü'yüz.... Köylü...

11 yıl, 8 ay     
4 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Bir yazar için, bir kitap için yorumda bulunacaksam okumadan ben bu yazarı kesinlikle okumam, çok kötü yazıyor diyemem, başkasının fikrine göre de bir kanıya varamam, siz varırsınız, başkası başka türlü bir fikir sahibi olur, herkes farklıdır bu konuda muhalefet yaratmaya gerek yok.
İnsanların söyledikleriyle hareket etmem, çok başıma geldi ben bu kitabı hiç beğenmedim denilen kitabı beğendiğim, tam tersi ben bu kitabı beğendim denileni de beğenmediğim oldu.
5 kitabını okuduğum meselesine gelince Elif Şafak için fazla bir rakam olduğunu düşünüyorum bu konuda hak veriyorum size o yüzden külliyatını okumaya gerek yok.

11 yıl, 8 ay     
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Ayrıca bir kitabın TV dizisi çıkınca artık ondan istemsiz tiksiniyorum. Belki kitaba haksızlık oluyor ama elimde değil, okuyamıyorum. Ve bunun sorumlusunu da dizi yapımcıları olarak görüyorum. Ama bizde böyle bir furya başladı. Tv kanalında dizinin tanıtım programı yapılır bir hafta sonra o kitabın yeni baskısı vitrinlerde yerini alır. Birileri "Ne güzel işte, okutmaya teşvik," diyebilir. Belki doğrudur da. Ama edebi birikimi tv dizilerinden ibaret olan bir topluma da yol açılmış oluyor. Kitapların seneryolaştırılırken ne kadar sağa sola çekiştirildiğini, içine olmadık şeylerin eklendiğini düşünürsek (bence) durum çok vahim.

11 yıl, 8 ay     
8 kişiden 7 kişi beğenmiş.

O değil de hemen hemen herkes Elif Şafak okumuyorum demiş. Sen, ben, o okumadıysa kim okuyor bu kadını arkadaş?

11 yıl, 8 ay     
3 kişiden 2 kişi beğenmiş.

1.Seksen öncesi köy romanlarını okuyamıyorum çünkü hepsi birbirinin aynı ama hala ısrarla bunları tavsiye eden öğretmenler var. Şaşıp kalıyorum.
2. Konusunu divan edebiyatından ya da tasavvuftan alan kitapları okuyamıyorum. Evet biliyorum kaliteli olanları da var ama birileri bu konuları o kadar çekiştirdi, sündürdü ki kaliteli bile olsa tahammül edemiyorum.
3. Güncel konuları gazeteci zihniyetiyle hemen romanlaştıran yazarlara da düşmanım. Bir adam ya yazardır ya da gazeteci. Gazetecei yazar diye bir şey henüz bizim ülkemize gelmedi (bence).

11 yıl, 8 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

"Ben politika yapmıyorum" demek bile politik bir duruştur. Bu bakımdan suya sabuna dokunamadığı iddiasında olan ve sözüm ona içine kapanan metinler de basbayağı politiktir. Tanpınar ve çömezlerinin yazdığı da gayet tabi politiktir. Edebiyat gökten zembille inmedi, edebiyat ve tüm diğer sanat dalları gerçekliğin yeniden üretimidir, hayata bir yerden değiyordur. Bu bakımdan Don Kişot'un da, Tutunamayanlar'ın da, İnce Memed'in de bir ideolojisi vardır...

11 yıl, 8 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Ve en önemlisi kanal edebiyatını abartan, yani kendi ideolojisini gözümüze sokarak edebi bir kitapta ispatlamaya çalışan ve üstelik bunu yerli yada dini unsurlar altına saklayıp servis eden yazarlara alerjim var. Edebiyatın amacı edebiyattan başka bir şey olamaz.
Ama biz sanatın ne için olduğuna takılıp edebiyatımızı seneler öncesine taşımayı seven bir milletiz. İdeolojik bir kaygın varsa makale yaz. Edebiyat ya da sinema belgesel aracı değildir. Belgesel ayrı bir türdür. Bir çok yazarımız henüz bunu öğrenemedi ne yazık ki. Ve birilerinin böyle zihniyetlerden çıkan kitapları kutsal birer metinmiş gibi putlaştırması, o kitaplara kendileri gibi muamele etmeyenleri de suçlu ilan etmesi aslında bizim hala çağdaş okuyucuya ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor. Tanpınarın dediği gibi geleneği destek alıp kendimizi ileri fırlatacağız ama bazıları geleneğin altına yatıp meydanlarda fors atmayı çok iyi beceriyor. İlerlemek ise ıskalanmış bir ütopya gibi "Hey gidi"lerle anılıyor.

11 yıl, 8 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Kurtuluş Savaşı'ndan arta kalan köylü ile Celali olan köylü, vergiye tabi olmayan köylü, tarlası verimli/verimsiz olan köylü arasında çok fark vardır. Anadolu köyü pek statik bir yerleşke değildir tarihsel bağlamda. Fakat kasaba/taşra kökeni bir 150-200 yıla dayandırılabilir.

11 yıl, 8 ay     
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar