Kitaplardan En Sevdiğimiz Alıntılar

Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...

Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)


Tür: Genel | Açılış, 27 Mayıs 2012
<< tüm tartışmalar

Kayıp Gül Serdar Özkan

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 2 arası cevap gösteriliyor, toplam 2 cevap.
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Kayıp Gül – Serdar Özkan
“Bir anlamda hepimiz Efes şehri gibiyiz; içimizde hem Artemis’i, hem de Meryem’i barındırıyoruz. “
Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece, büyülendiğimiz ‘gelecek’ el değmemiş ‘geçmiş’ten başka bir şey değildir.
-
Aslında ‘gerçek’ dediğimiz şeyler de inanılmaz değil midir zaten?
-
Hayatın değerini en iyi anlayanlar kimlerdir biliyor musun?
Ölümü tadanlar.
-
Bu eğitimi almak için boş özgeçmiş istiyorum senden.
Doğal olarak sen, belli bir zamanda, belli bir yerde, belli bir sosyal çevrede yetişen bir kızın özgeçmişine sahipsin. Eğer bundan birkaç yüzyıl sonrasının San Francisco’sunda yaşasaydın ya da birkaç yüzyıl önce Kızılderililer arasında yetişseydin veya günümüzde Güney Pasifik’teki bir adada büyüseydin, o zaman özgeçmişin çok farklı olacaktı. Şu an için doğru kabul ettiğin, mantıklı bulduğun düşüncelerin tam tersine inanıyor olacaktın belki de.
Özgeçmişler görelidir. Oysa biz gülleri, zamana, mekana ve içinde yaşadığımız sosyal çevreye bağımlı olmayan yönümüzle duyarız..
-
Düşler gerçekleşecek olanın mayasıdır.
-
Bahçeye adım atarken amacın neyse, ancak onu elde edersin. Bahçede ne yaptığımız değil, yaptığımızı ‘ne için’ yaptığımız önemlidir. Yani senin bahçedeki niyetin, güllerle konuşarak başka insanlardan farklı olmaksa, ne yazık ki sadece kibir kazanırsın. Amacın sadece gülleri duymaksa, güller, duyarsın. Bunun ötesinde, eğer bahçeye Mary gibi, anneni güller vasıtasıyla duyabilmek için girmişsen, o zaman da anneni duyarsın. Hepsi bir yana, eğer istediğin süreliğine değişik bir şeyler yaşayıp sadece eğlenmekse, bu da mümkün.
-
“Yağmur bulutları heyecan vericidir.” Dedi Zeynep Hanım. “Yağmur, ırmaklar, nehirler… Ama susuzluğumuzu gidermek için bir bardağa ihtiyaç duyarız sonuçta.”
-
Sen kendine güvendiğin sürece ben de sana güveniyorum.
-
Ölümden sonra ne olur: 1/∞ bu da tam olarak 0’eşit değildir; yalnızca yaklaşır.
-
Başta şüphe olmak üzere, her türlü olumsuz düşünce ve his, bahçede bize düşmandır. İmkansızı gerçekleştiren ise mucizeler değil, sürekliliktir.
-
Hangi inancın doğru olduğunun bir önemi yok Diana. Önemli olan senin neye inandığın.
-
Doğru şarkıyı bilmenin sadece iki yolu vardır: Ya onları kendin duyacaksın ya da onları duyan birine inanacaksın.
-
Haklısın. Çeşmeden akan suyla bilincini arındıramazsın., bu doğru. Ama bir sembol. Şimdilik sessiz ama, küçümsemezsen ileride seninle konuşur. Başka bir deyişle, kalbine düşürülen bir iz. Şu anda silik belki, ama zamanı gelince belirginleşecek. Belki bildiklerinin artık hiçbir işe yaramadığını keşfettiğin günde olur bu. Belki de yaşamın bir merdivene benzediğini ve yukarı çıkmayı sürdürmek için geride bıraktığın basamaklara artık dönememen gerektiğini fark ettiğinde.
-
Güller hediyenin büyüsüne kapılıp da, hediyeyi vereni unutmaktan korkarlar.
-
Başkalarının sevgisini kazanabilmek için yavaş yavaş kendimizi onların değer yargıları doğrultusunda şekillendirmeye başladık. Bizi önce görmek istedikleri gibi şekillendiriyor, sonra da sanki dünyada eşimiz yokmuş gibi övüyorlardı.
Ama aldığımız tüm övgülere rağmen, içten içe sevilmediğimizi hissediyorduk. Bizi kokumuzla ilgilenenler sevebilirdi yalnızca. Çünkü bir gülü gül yapan, kokusudur her şeyden önce. Başkalarının bize karşı duydukları his, olsa olsa ‘beğeni’olabilirdi.
-
Oysa bir bahçeyi bahçe yapan tohumlar bir dakikada serpilebilir. Bilirsin, gördüğümüz en uzun düşler bile bir dakikadan daha az sürer. Kim bilir, belki de düşlerimizi gerçekleştirmek için bir ömür tüketmek zorunda olmadığımızı anlatmaya çalışıyorlardır bize.
-
Evet, asıl sen onların esirisin! Artemis ne ki? Halkın önce şekillendirip, sonra da tapındığı bir hayal sadece. Söyle, yalan mı? Artemis’i ortaya çıkaran halk değil mi? Önce zihinlerinde tapınabilecekleri bir güç, bir güzellik, bir yücelik hayal edip, sonra da övgüleriyle seni şekillendirenler o küçümsediğin insanlar değil mi?
-
Karşımda küçülmelerini hiç beklemedim onlardan. Bu sevgi olmazdı; sevgi seveni küçültmez, büyütür.
-
Bil ki sürekli ‘ben’ demenin bedeli, öz benliğini unutmaktır.
-
Diana… Hem başkalarından şikayet ediyorsun, hem de kendini bir başkasına soruyorsun. Unutma ki, senin için ben de bir başkasıyım. Hiç birimiz kusursuz değiliz. Kusursuz olmak zorunda da değiliz. Bana kendini sorma, ben seni bilemem. Ve hiçbir zaman da seni sana öğretemem.
-
Daha iyiye, iyiyi terk etme cesaretine sahip olanlar ulaşır yalnızca.



10 yıl, 7 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.
Profil Resmi

Kendini özel hissetmek için ihtiyacın olan tek şey kendinsin.

10 yıl, 7 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar