Okuma Kulübü

"Kitap okumaya vakit yok." cümlesinin tercümesi : "Yapılacak işler listesinde kitap okuma işi o kadar aşağıda kalıyor ki, hiç bir zaman sıra ona gelmiyor."

Sonuçta herkes zorunlu işlerinden kurtuldukça, yapmak istediği işlere yönelir. Gerçekten kitap okumak isteyen kişi, günde 30 dakikasını ayırarak düzenli şekilde okuduğu kitap sayısını arttırabilir. Sorulması gereken soru bunun ne kadar istendiği, önemli olduğudur.

Boş zamanımda işe giderim, dolu zamanımda kitap okurum. Herhangi bir şeye zamanım yok diyen insanla da bir daha görüşmem. Çünkü bir dahaki sefere size de zamanı yoktur.

Konu başlığını görünce yazmadan duramadım. Sabah işe gitmeden önce kahvaltı yaparken kitap okurum, işe giderken (20 dk) ve de dönerken (25 dk) tramvayda okurum, bir sonraki hastamı beklerken 5-10 dk okurum, akşamları eşim tv izlerken ben yanında kitap okurum. Yani isteyince oluyor ve de sevgili kayınvalidemin kulağını çınlatmadan geçemeyeceğim ' Neyse şimdilik okusun çocuğu olduğu zaman okuyamayacak nasılsa' sanki sigara içiyorum da bırakmam gerekmiş gibi ?! Ve ben herşeye rağmen kitap okumayı seviyorum ve okuyorum ; kayınvalidecim, çocuk da yaparım kitap da okurum!!!!

Okumayı, zaman ayrılması gereken bir hobi olarak görenler aslında hiç okumayanlar bana göre de... Yaşamın, aslında kendine doğru yapılan bir tekamül yolculuğu olduğunun farkına varanlar, zaten nefes almak gibi algılıyorlar okumayı... Diğerlerinin deneyimleri, düşünmüşlükleri, yarattıkları, o satır aralarından bize aslında derin ve tek bir nefes olduğumuzu hatırlatıyor..

Bilinçle nefes almak vermek, yaşamak, yaşama tanık olmaksa genel anlamda değen herşeyi okumak ;

Okumak için boş zamanı olmadığını söyleyenlerin derin bir uykuda sayıkladıklarını düşünüyorum ben. Uyandırmak gerekebilir .. ve uyumamak gerek .. diye de elimde kitapla dolaşıyorum sürekli. . :)

dediğiniz gibi insan yolculuk yaparken de kitap okuyabilir, yemek yaparken de.. tv izlemeye zaman bulabiliyorlar ama nedense kitap okumaya zaman bulamıyorlar şaşırtıcı..isteyen herkes okumaya zaman ayırabilir ..

ankarada okuduğum zamanlarda metro beklerken, metroda yolculuk yaparken, dolmuşta kitap okuduğumu bilirim. zamanlar çok kısa görülse bile en az 10 sayfa kitap okunuyor. zamanın gelmesini beklemek saçma bence de. zira hayatın zorluklarıyla uğraşırken bırakın kitap okumayı insanın kendine bakacağı vakit dahi olmuyor.

tamamen bahane... günde en az 8 saat uyuyup 2 saat tv-internetle meşgul olan insanlardan duyarız bu tip sözleri genelde. gerçekten okumak isteyen bir insan sanki bir marifetmiş gibi bu söylemlerde bulunmaz diye düşünüyorum.
o insanlara genelde ikimizin de bir gününün 24 saat olduğunu hatırlatmaya çalışırım ancak çoğu zaten bahanesini ileri sürmüş, görevini tamamlamıştır, önerileri dikkate bile almaz...
aldırmayın.

Yok öyle bir dava :D İsteyen her insan kitap okumak için zaman bulabilir.

'varsın okumasınlar' demek okumalarımızın hakkını vermemizi engeller.okuduğumuz kadar okutmaya da çalışmalıyız diye düşünüyorum.evvela yakın arkadaşlarımız,dostlarımızdan başlayarak okumaya heveslendirmeliyiz.kitap okumayı savsakladığım zamanlarda samimi bir arkadaşımın 'bari sen yapma,sakın bırakma.. insan okumaya okumaya alışıyor ve sonra çok kötü oluyor' sözleriyle sarsılmıştım...
ayrıca kendimden biliyorum son 10 gündür internetten uzaktım,tv zaten izlemiyorum.ve kitaba ayırdığım zamanlar fazlasıyla arttı.kitap okumak konusunda tv ve bilgisayarın en büyük düşmanlar olduğunda hepimiz hemfikiriz galiba :/

Aptal kutusuna saatlerce bakacağıma kitap okumayı seçiyorum diyorum!! Anlayan kendine pay biçiyor zaten