Amatör Yazarlar

Yazmayı sevdiğinizi ve ileride bir yazar olmak istediğinizi düşünüyorum. Gelin, fikirlerimizi paylaşalım. Neler yazarsınız? Yazarken nelere dikkat edersiniz? Hiç kitap çıkarmaya çalıştınız mı? Hadi, bu grup sizi bekliyor! :)


Tür: Amatör Yazarlar | Açılış, 09 Temmuz 2011
<< tüm tartışmalar

Hikaye yazalım.

Tartışma Cevapları

41 ile 50 arası cevap gösteriliyor, toplam 102 cevap.
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Sınav senen olmasa herhalde kitabı bir gün de yazacaksın Defne :)

11 yıl, 4 ay     
4 kişiden 4 kişi beğenmiş.

Sınav senemde olduğum için vakit ayıramıyorum pek, üzgünüm :)


Müge ayağındaki çamuru temizlerken içinde bulunduğu şoku hala atlatamamıştı. "Yerin altında, gerçek bir tünel..." İnanamıyormuş gibi başını salladı ve diğer ayakkabısını temizlemeye koyuldu. "Ve bu oda? Bunları ne zaman yaptın? Bu tüneli nasıl kazdın? BAM'ın bundan haberi var mı?"
Bora akvaryumdaki ölü balıklara bakarak "Ne zamandır boş?" diye yeni bir soru ekledi. "Bu arada hala isminizi bilmiyorum."
"Bana Nazenin de. Başka sıfatlara ihtiyacımız yok." Müge tek kaşını kaldırdı, Bora yutkundu. "Bu tünel ve oda, ben çalışmaya başladığımdan beri vardı. Ama bunu yalnızca Tahsin ve ben biliyorduk."
Müge daha fazla açıklama bekledi ama isteği gerçekleşmedi. Gri kapıdan çıktıktan sonra daldıkları çamurlu ormanı ve ormanın sonundaki gizli girişi düşündü. O girişe gireli ne kadar olmuştu? Bir saat mi? İki mi? Uzun bir tüneldi ve bacakları ona isyan etmişti ama bunlar umurunda olmamıştı. Anneannesinin bir deha olduğunu düşünmüştü. Ya da bir deli... Her neyse işte.
Etrafına bakındı. Bulundukları yer küçük bir odaydı. Penceresi yoktu ve meşe, oymalı kapı, zeminden otuz santim kadar yüksekteydi. Odanın içerisine, kapının karşısına, duvara paralel şekilde, eski, demir bir yatak konulmuştu. Yatağın beyaz örtüleri tozdan ve küften rengini kaybetmiş, neredeyse griye dönmüştü. Hemen yanında eski, çekmecesiz bir masa vardı. Yatağın ayak ucunda çıktıkları küçük tünel deliği bulunuyordu. Odanın içine birkaç sandalye dağıtılmış, sandalyelerin kumaşları sık kullanılmaktan yıpranmıştı. Odadaki tek yeni şey, kapının yanına, bir sehpanın üzerine bırakılan akvaryum olmalıydı. Onun da suyu kirlenmiş, balıkları açlıktan ölmüş, geriye leş ve küf kokusu bırakmıştı. Müge odanın ne kadar havasız olduğunu fark edince yüzünü buruşturdu. Gri duvarlar üzerine geliyordu sanki.
"BAM'ın açılımı ne?"
Bora, kocaman açtığı gözlerle ona bakıyordu. Müge içinden, onu bu işe hiç bulaştırmamış olmayı diledi. Ya da evlilik teklifini kabul etmeyi... "Kelime oyunu arama." İstemeden omuz silkti. "Bilimsel Araştırmalar Merkezi."
Bora bu kadar kolay bir şeyi bilememenin verdiği utançla başını önüne eğdi. Bir erkeğe göre daima kolay utanırdı. "Anladım." Dönüp Nazenin'e baktı. "Ne yapıyorsun?"
Nazenin yatağın altına uzattığı başını geri çekti. "Buralarda silah olmalıydı." Umutsuzca ofladı. "Ama şimdi yok."
"Eğer silahlar yoksa bunun tek bir açıklaması var." Müge kollarını birbirine doladı. "Tahsin buraya uğramış."
"Nazenin'in yaşadığını biliyor mu?" Bora kaşlarını çatmıştı. "Üstelik burada bir silah bulsak bile muhtemelen kullanılamayacak kadar eskidir."
"Bu adam hiçbir şey bilmiyor. Yanımızda bir çocuk taşıyoruz."
"Anneanne!"
"Yalan mı?"
"Bize lazım olacağını sen söyledin."
"Büyük ihtimalle lazım olamadan ölecek." Müge'nin çalan telefonunu duyunca bir an sustu. Kız telefonu çıkartamadan "O şeyi buraya kadar getirdin mi?" diye sordu. Sesinden ölümcül öfkesi okunuyordu.
Müge işte o zaman anladı. Tahsin'in onları bulması ne kadar zamanını alırdı ki? Telefon ekranına bakınca aptallığı yüzünden kendine bir kez daha kızdı. Bunca yıldır hiçbir şey öğrenememişti. Hem de hiç...
Yavaşça telefonu açtı. Tahsin konuşmasını beklemeden "Seni affediyorum." dedi. "Düşüncen çok hoştu ama kız bir bok yığını çıktı, değil mi? Hemen girdiğiniz tünelden geri dönün. Ormanda sizi bekliyorum. Yanındaki adam da polis tarafından 'çocuk kaçırma' suçuyla aranıyor. Bir de," Durdu ve gülümsedi. "Nazenin'e onu özlediğimi söyle." Ve telefonu kapattı.


:)

11 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

uzun zamandır kimse yazmıyor :) güzel gidiyorduk.

11 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

bir süredir yazacak bir şeyler arıyorum ama hakkını veremeyeceğim sırlar var şu an için, Defne biraz daha devam etmeni rica ediyorum :)

11 yıl, 4 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

:) kesinlikle. kitap niteliğinden kastım aslında uzunluktu. yanlış bir ifade kullandım. iletişimde kalarak bu çalışmayı gerçekleştirebiliriz buna inanıyorum :)

11 yıl, 5 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Weasleyhead güzel bir çalışma olabilir :) Önemli olan edebi bir eser ortaya çıkması değil burada birbirini hiç tanımayan insanların bir araya gelerek içinden geldiği gibi rahat bir şekilde yazdığı bir metin bu. Bence önemli olan ve bu işi güzel yapan tarafı da bu zaten. Burada şunu da görmüş olduk insanlar birbirinin içinden geçenleri tamamlayabiliyor. Yani maddi değerlerin öne çıktığı bir dünyada hala gerçek manada hisleri olan insanlar var.

Weasleyhead bunları bir araya getirip düzenledikten sonra çok hoş olacağından eminim.

11 yıl, 5 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

o işi seve seve üzerime alabilirim. editörlüğünü de yaparım :) tabi burda yazdıklarımız bir kitap niteliğine ulaşırsa :)

11 yıl, 5 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Yorumların için teşekkürler, dikkat edeceğim :) Ben bu başlığı açarken sadece eğlenebileceğimiz bir yer olsun istedim. Kitap yazmak zevkli çünkü. Gerçeği söylemem gerekirse yazdığım romana gösterdiğim özeni buradaki hikayeye veremiyorum. Öncelikle, hikaye ilerledikçe üzerinde oynama yapamıyoruz. Bu bir sorun. Ama dediğim gibi, benim eğlenmek için açtığım ve bunun için yazdığım bir başlık. Bir de okunma kaygım yok :) Tekniğimizi geliştirebilmek için düzenlenmiş bir alan olarak düşünülebilir burası. Ama bu hikaye sonlandığında arkadaşlardan birisinin konuyu alıp elden geçirmesini ve yazılanları kitap olarak piyasaya sürmesini isterim. :)

11 yıl, 5 ay     
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

arkadaşlar, siz yazmaya devam edin, güzel gidiyor. ben yazarlık konusunda bilirkişi değilim, sadece bir okurum. roman yazmanın teknik unsurları hakkında da teorik bilgim yok. sadece kişisel görüşlerimi belirttim. sadece yazılanları yorumlayabilirim. Herkesin yeteneği farklıdır. örneğin benden -ne yaparsam yapayım- roman yazarı olmaz, ama bir eleştirmen olabilir. örneğin bir olay örgüsü oluşturamam, ama yazıdaki tutarsızlıkları veya çelişkileri hemen algılayabilirim; örneğin romanın ilk cümlesi "köprünün kenarına yaklaşarak neredeyse kükreyen asi nehre baktı." olursa, bu cümlede bir mantık hatası vardır diyebiliriz. okuyucuya, karakterimin bu köprünün üstünde neden olduğunu veya oraya nasıl geldiğini sen zaten biliyorsun, çünkü onu daha önce anlatmıştım der gibi oluyor sanki. kahramanımız köprünün kenarına yaklaşıyor da, karakter köprünün içinde mi dışında mı? romana betimleme ile başlanması gerekirdi, ya da şöyle olabilirdi: köprünün üstünde olduğunu varsayarsak; "köprünün üzerinde şöyle bir durdu ve kısa bir duraksamadan sonra köprünün kenarına yürüdü..." Buna benzer pek çok cümlenin kritiğini yapabilirim. Sadece örnek olsun diye bunu seçtim...

neyse arkadaşlar, siz romanı kurgulamaya devam edin. ben de kritik ile size yardım ederim, anladığım kadarıyla...

11 yıl, 5 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

asau sanırım daha sade bir şekilde hikaye tarzında yazmamızı tavsiye ediyor, bence bu kadar eserimize :) girdikten sonra öyküye çevirmek anlatımı bozacaktır.En azından ben böyle düşünüyorum, çünkü gelişme bölümünde olay örgüsünü yazıyoruz gibi şu an.

11 yıl, 5 ay     
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar