Kuralsız Okuma Grubu

günaydın

öykü okuma kulübü gerçekten hoş:)

benim öykü okumalarım çok azdır. öykü sever arkadaşlarla konuşuyorum bazen, başka bir tat olduğunu, romanlara göre daha keyifli olduğunu vs söylerler. bende pek ekstra ilgi duymadım bugüne kadar ama özellikle Türk Edebiyatı açısından kendimi eksik hissederim. O yüzden bu kulüp tam bana göre olacak.:)

Kitabı bende araştırdım ama dediğin gibi 2-4 iş günü içinde pandoradan temin edilebiliyor görülüyor. e kitap şeklinde arayacağım bir de.
Türk Edebiyatından Öyküler -1 ve 2 şeklinde yayınlanmış.
güzel bir okuma olacak:)

Bilge, eğer o yöntemi uygulayacaksak isimleri önceden belirlersek daha iyi olabilir gibi geliyor bana. Ama bakabiliriz duruma, hatta sanırım başka bir değişiklik daha yapmak gerekecek.

Bilge ve Simurganka, her hafta bir yerli bir yabancı öykü konuşacakmışız gibi düşündünüz sanırım, dünya antolojisinden her hafta bir öykü okumak çok mantıklı, çünkü ancak öyle yaparsak bir yılda bitiyor. Yoksa iki yıl sürecek.

Acaba şöyle mi yapsak;

- Her hafta dünya antolojisinden bir öyküyü okuyup konuşsak, 50 öykü, 50 hafta.

- Ayda bir tane yerli öyküyü önerilerle seçerek belirlesek ve konuşsak (yerli öykü uzun da olabilir çünkü)

Yani hem roman hem öykü kulübüne katılanlar için ayda "dört kısa antoloji öyküsü", "bir yerli öykü" ve "bir roman" olacak konuşmak için. Buradaki çoğu kişiden daha az okuyabilen biri olmama rağmen bence çok değil:)

Özlem, acaba yapabilir miyiz diyorsun, bence mesele çok olmasında değil, kitap kulübü şevkinin henüz yayılmamış olmasına, sohbetin tartışmanın tadına varamamış olmamıza bağlı. Yoksa Gogol'ün öyküsü kısacıktı ve koca bir ay vardı, sadece üç kişi yazdık hakkında, herhangi bir fikir alışverişi tartışma da olamadı. Zamanla daha çok katılım olup daha keyifli hale gelebilir diye umuyorum şimdilik sadece.

Merhabalar.

Kitapağacı da aynı şeyi düşünmüş evet:) Kitap listelerini incelemek de keyifli oluyor, teşekkürler Özlem:)

Yalnız bu listeyi oturup bir kişi yapmış, diğerleri de uymuş olabilir diye düşünüyorum, yoksa bir anda 20 ülke edebiyatından bir sürü öneri alıp tek tek oylayıp seçmek zor olurdu, hele bizim için:)

Biz nasıl yapsak acaba? Liste fikri benim hoşuma gidiyor ama burada galiba "tüm kitapları önceden belirlemeyelim, her ayın sonunda bir sonraki ayın kitabını belirleyelim" denmişti. Hala bu fikir geçerliyse, sadece ülkeleri ya da belli konuları belirleyip bu kritere göre öneriler arasından okuyacağımız kitabı seçebiliriz.

Özgür gelecek hoşgeldin😊

Sait Faik’ in iki öykü kitabını bende iki ay önce okudum, Alemdağ’da Var Bir Yılan ve Sarnıç... tabi okurken de biraz araştırma yapmıştım. Kendi edebiyatımız ve bilmediğimiz neler var neler gerçekten.... kendi değerlerimizi bilmemize katkı sağlayacak böyle bir okuma kulübü öncelikle bu açıdan çok mutluyum;))

Son durum olarak, grubumuz 2019 ocak ayı itibaren her ay 1 yabancı 1 yerli yazar ve öyküsünü belirleyip okuyacak diyebiliriz o zaman:)

Aktif katılan şuan için beş kişiyiz.
Bilge, Hülya, Seher, Özgür ( adını özgür olarak düşündüm nedense ) ve ben:)

Merhaba.

Yerli antoloji de bulduk öyleyse:) Aslında günümüz yazarlarını da konuşalım isterdim ama kitaptaki eski öykülerin de çoğunu okumadım, o yüzden güzel olacak, bunları bitirince günümüz öykülerini de birlikte okuruz belki ileride.

Dünya Öyküleri antoloji kitabı için Pandora'ya ve Alfa Yayınları'na email gönderip stok bilgisi soralım en iyisi, ben yazıyorum hemen. Eğer baskısı yoksa Pandora'nın da temin edebileceğini sanmam.

Bu arada Bilge; isim olarak Asterion da olur, Hülya da olur tabii ki, hiç farketmez benim için. Burada çoğunluğun sahici ismi olunca Asterion garip görünüyor ama galiba:)

Özlem; öykülerle ilgili seninle aynı durumdayım, öykü okuma fikri benim de çok hoşuma gitti o yüzden.

Merhaba.

Bu öykü okuma kulübü için ben varım:) Sadece yabancı öyküler olabilir, ya da katılım olabilecek gibi olursa ayda bir yerli bir yabancı öykü de olabilir. İkisi de uyar bana.

Kaç kişi olacağız bir bakalım:)

Merhabalar..

Ben de listeyi yeni inceleyebildim, farklı olmuş :) Asterion'a katılıyorum; ocak ayından itibaren 12 ülke edebiyatı belirleyelim, her ayın sonunda da bu başlık altında, okuyacağımız yazar ve kitabı önerileri yapıp, önerileri oylayarak karar verirsek daha iyi olur diye düşünüyorum. En azından yılın başında hedefimizi daraltmış oluyoruz zaten ülke edebiyatına karar vererek, her ay da yazar ve kitabını önererek beyin fırtınası yapmış oluruz.

Diye düşündüm, diğer arkadaşlar da fikirlerini önerebilirler :)

Merhaba herkese iyi haftalar:)

Öncelikle fikir alışverişi yapıyor olmak bile keyif verici bu grupta:)

bilge cetin'in önerisini burda da paylaşmak istiyorum .

"Her ay bir ülke bir kitap başlığı da hoş. Orası için şöyle bir öneri sunabilirim: Alfa yayınlarından çıkmış ve oldukça kalın olan "Dünya edebiyatından Öykü Antolojisi" kitabını edinip, oradan her ay bir öykü okuyabiliriz. Kitabı daha önce bu tarz bir gurup edinmiştim ama içinde farklı farklı onlarca öykü olduğundan disiplinli bir biçimde okumak pek mümkün olmuyor. Kopabiliyorsunuz. Ancak hep beraber bu tarz bir okuma eylemi gerçekleştirebilirsek , hem başlığa sadık kalmış hem yazarları tanmış oluruz. Üstelik öyküler kısa olduğundan ay içerisinde okunacak diğer okumaları olumsuz etkilemez; diye düşünüyorum. Ne dersiniz? "
önerisi de bizim ana fikrimize uygun ve aslında daha işlevsel... kısa oluşları hem daha fazla okumamıza hem de daha genel coğrafyaya daha hızlı erişebiliriz:))

Bende öyle hatırladım Hülya ama gene de netleştirmek istedim.:)

Bu durumda Ocak 2019 ilk öykülerimiz;

Türk Edebiyatı
Dünyanın Yuvarlaklığına İnanmıyor / Hüseyin Rahmi Gürpınar

Dünya Edebiyatı
Ziynet / Guy de Mauppasant ( Fransa 1850-1893)

Özlem bende de kitap alma hastalığı var, durduramıyorum kendimi; kitap alma hızım kitap okuma hızımdan fazla olduğu için kitaplarım birikiyor o yüzden kendimi frenlemeye çalışıyorum :( Okuduğum kitapları ben de paylaşmıyorum Vikitap dışında; ama doğru öyle bir furya var 'bookstagram' çılgınlığı, okuduğu kitapları konseptli resimlerle paylaşma, yorumlama falan ara sıra denk geliyorum bunlara :) Sosyal medya bu konuda iyi mi kötü mü oldu bilemiyorum, çünkü çok fazla bilgi kirliliği de var; yazara ait olmayan ama yazarınmış gibi paylaşılan sözler ya da tam aksi yazarların sözlerini kendi söylemiş gibi yazanlar vs. Sosyal meydayayı bilinçli kullanmak ve her okuduğuna araştırmadan da inanmamak gerek sanırım :)
Hülyacım ben Türk Edebiyatından seçtiğimiz hikayeleri kitap olarak okumaya çalışıyorum da o yüzden kitabı alıyorum. Geçen ay Aziz Nesin'in de kitabını kütüphaneden edinip okumuştum :)