Okuma Kulübü

C. nin hayat hikayesini ogrendikçe davranıslarını daha iyi anlayabildim. Hayatı ve insan davranışlarını sorgulaması hoşuma gitti.
Psikolojik tahlilleri cok begendim. Çevresindeki herseyi, herkesi cok yalın ve dogru degerlendirebildigini düşünüyorum.
O, tüm dogallıgıyla, yalnızlıgıyla, düştügü tüm boşluklara ragmen kendine dürüstlügüyle içimizden biri ve kimbilir yolda yürürken onun yanından kaç kez geçtim..
Defalarca okunacak tam bir başucu kitabı..
not: @aylin70 dilenciye verilen para hakkında C.'ye katılıyorum. İnsanların yaptıgı tüm yardım ve iyiliklerin kökeninde kişinin kendisi tatmin etme istegi oldugunu, içindeki bir duygu eksikligini kapatmaya calıstıgını düşünüyorum.Her davranışın altında mutlaka bir psikolojik neden var ve C. bu konuyu çok güzel irdeliyor.
'Ne yamansınız dökme kalıplarınızla; bir şeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz. ' bu cümle benim de hoşuma gitmişti.
Aslında altı çizilecek pek çok yer vardı ama kitap bana at degildi :))

İkinizinde kitap hakkındaki fikirleriniz,gözlemleriniz ve düşünceleriniz oldukça hoşuma gitti. Bende kısaca şundan bahsetmek istiyorum; aslına bakarsanız kitabın ana karakteri olan C.' den hepimizin hayatında var. Farkında olalım ya da olmayalım. C. ve C. gibiler bizim hayatlarımızda. Işıl'ın dediği gibi içimizden biri ve belkide biz günde defalarca kez bilmeden onun yanından geçip gidiyoruz. Beni C.'ye bağlayan şey aslında diğer roman karakterlerinden çok farklı bir karaktere ve yapıya sahip olması. Mesela yaşadığı aşk bilinçaltında oluşturduğu iki kişilik bir aşk. Ve yaşadığı olaylar kişinin kendisiyle ve toplumla olan çatışmalarıda diyebiliriz.
Bence zaman zaman okunması gereken bir kitap.Tıpkı Işıl'ın dediği gibi bir başucu kitabı. Ve son olarak kitaptan bir alıntı yapmak istiyorum;
"Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden baskaları veriyor. Ama yapısıp kalıyor ona.”

Hadi itiraf edelim; Hepimiz C.'yiz ! :)

Belkide hepimiz C. kadar cesur olabilmeyi istiyoruz.. C. olabildiğimiz yani kendi seçimlerimizi yaşadığımız günlerin çok olduğu bir hayat diliyorum..:-))

@IşılBulut başucu kitabı konusuna katılıyorum. Altını çizdiğim yerleri tekrar tekrar okuyacağımı düşünüyorum. Her bir cümle ile ilgili sayfalar dolusu yorum yazabilirmişim gibi geliyor. Aslında yazara bu noktada hayran kalıyorum; bir cümle ile derin bir felsefeyi aktarmayı başarmış diye düşünüyorum.

@fishemaux isim konusunda ki cümle benim de çok hoşuma gitmişti. Hep insanları kalıba tanımlara sokmak için kullandığımız parametrelerden biri değil mi isimlerde? Mesela Fadime ile Merve'yi aynı şekilde mi kabul ediyoruz hayatımıza? Yüzleri görmeden duysanız isimleri nereye yerleştirirsiniz kendi sınıflandırmanızda? Olması gerekeni ne güzel anlatmış bay C. bu kısacık cümle ile..Ve sadece C. olduğu için engellemiş onu sınıflandırmamızı..:))

Kitabı; yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı çok sevdim..:))

Aylak Adam'ı henuz bitirmemiş olanlar olabilir diye dusunuyorum.
Ama yeni bir kitap belirleyebiliriz. Onu okumaya başlarız biz de. Önümüzdeki günler benim için biraz yogun geçecek, o nedenle şimdiden belirlersek bu ay bitiremesem bile ekim ayında yeni kitabı tamamlamış olurum. Erken bitirenler yorumlarını yazmaya başlarlar yine..
Benim önerim, Italo Calvino'nun Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler adlı kitabı. Nasıl bir kitap olduguna dair hiç bir fikrim yok açıkçası.Ama bir arkadasım odunc vermişti ve okuyacagım kitaplar arasında bulunuyor.
Sizin önerileriniz neler?

...

Aylak Adam'ı bitirmiş olanlar varsa kitap önerisinde bulunmak istiyorum o zaman ::)

Ben gene Eylül'ün havasına uygun bir kitap önereceğim. Hasan Ali Toptaş "Ölü Zaman Gezginleri". Eğer Hasan Ali Toptaş okumamış olanlar varsa şiddetle öneriyorum. Ayrıca Hasan Ali Toptaşın efsane haline gelmiş kitaplarından birisini daha önermek istiyorum. " Yalnızlıklar"... Şiirsel bir metindir,kolay okunur ama okuduktan sonra,sizin üzerinde yarattığı etkisi kolay kolay geçmez. Bu iki kitabı öneriyorum.

Hasan Ali Toptaş-Ölü Zaman Gezginleri
Hasan Ali Toptaş-Yalnızlıklar

Kelimelerin kullanışını; akışda kullanılan dili ilk başlarda takip etmesi zordu. C.'nin düşünce tarzını yakalayınca kadar kaybolacakmışım gibi hissettim. C.'yi yakaladıktan sonra ise bırakmak istemedim. Farklı bir bakış açısı ve çarpıcı sorular var eserde. C. gerçekte bir akıl hastası mı yoksa bir tek o mu gerçeği görebildi hala emin değilim.

İşte sevdiğim bir kaç alıntı:

'Ne yamansınız dökme kalıplarınızla; bir şeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz.'

Nasıl doğru bir saptama; insanları hayatımıza kabul ederken yada dışında bırakırken hep bir kalıba sokmuyor muyuz? Sadece insan olması hiç bir zaman yetmez. Okurun yüzüne tokat gibi iniyor bu cümle bence.

Dilenciye para verilmesine farklı bir tanım; 'insanların işten dönerken ucuza huzur satın aldıklarını biliyordu.'

Hiç böyle düşünmemiştim. Gerçekten yaptığımız ucuza huzur satın almak mı? Gerçekten işten dönerken mi daha sıklıkla dilencilere para veriyorum. Gerçekten bir parça huzuru bu kadar ucuza mı satın alıyoruz ve yine o kadar bencilce bir hareket mi aslında dilenciye verilen para. Bu konuda düşünmeye devam edeceğim..

Dünyada hepimiz salantılı korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.

Belkide burda veriyor yazar C. ile ilgili en büyük ip ucunu. C.'nin tutunacak bir şey bulamassa yuvarlanmak üzere. Bence genellemede doğru ve yerinde.

Sorular sorabildiğim; farklı bakış açıları görebildiğim için herhalde sevdim eseri..

Keyifli okumalar..Aylin

Aslında kitapla ilgili daha önce bir kaç püf noktası verecektim ama vermemenin daha iyi olacağını düşündüm. Çünkü "Aylak Adam" gibi bir kitap hakkında ip ucu vermek biraz karmaşık bir durum. Kitabı okumak biraz ilk başta zorlamış olabilir seni. Özellikle yazım şekli ve dili bakımından ama bir zaman sonra kitabın içine girince,seninde dediğin gibi C.'nin düşünce tarzını yakalayabildiğin zaman bir takım şeyleri çorap söküğü gibi geliyor. Umarım dediğin gibi kitabı gerçekten sevmişsindir. Ki iyi bir okuyucu olduğun yakaladığın ve bizimle paylaştığın noktalardan belli oluyor. Bu arada önerimi dikkate aldığın için de ayrıca teşekkür ederim.

Görünen o ki "Aylak Adam" hepimiz tarafından sevilerek okunmuş. Ve görünen o ki kitabın ana karakteri C. hepimiz tarafından benimsenmiş bir karakter. Aslına bakarsanız "Aylak Adam" içinde bir çok şeyi barındıran ve içindeki bir çok konu analiz yapılabilecek bir kitap. Bundan dolayı türk edebiyatında farklı bir yeri olduğunu düşünüyorum. Eylül ayının kitabı seçmekle iyi yapmışız diye düşünüyorum. En azından yazılan yorumlar ve yapılan analizler çok yerinde ve iyi.

Ekim ayının kitabı ne olacak çok merak ediyorum :)

Bu arada "Aylak Adam" okunduğuna göre ve şu anda henüz Eylül'ün 14'ü olduğuna göre bir kitap daha belirleyebiliriz diye düşünüyorum. Böylelikle Eylül ayını iki kitaba ayırmış oluruz. Aklımda bir kaç tane daha kitap var. Eylül ayı ile ilgili. Eğer onay verirseniz onuda paylaşırım :)