Okyanusun Ötesindeki Yıldızlar

10 puan

http://illekitap.blogspot.com/2018/10/kimberley-freeman-okyanusun-otesindeki.html

Ülkemizde oldukça sevilen yazar olan Kimberley Freeman'ı ben ilk defa Deniz Feneri Koyu kitabıyla tanımıştım. Kitap güzeldi ama zaman zaman yavaş gitmesinden sıkıldığımı hatırlıyorum ama geneline bakıldığında güzeldi ancak bu kitap... ondan birkaç basamak daha üstteydi kesinlikle. Deniz Feneri Koyu'ndan sonra yazarın başka kitabını okumamıştım ancak şimdi tekrardan Okyanusun Ötesindeki Yıldızlar kitabıyla karşınızdayım.

Kimberley Freeman, iki kitabından anladığım kadarıyla günümüzde yaşayan insanların geçmişte yaşamış insanlara dair bulduğu minik mektuplar ya da anılarla geçmişin araştırılmasını ve anlatılmasını sağlayan kurgular yazmayı seviyor. Açıkçası bence oldukça güzel de kurguladığını düşünüyorum çünkü ciddi anlamda ilgi çekici ve merak uyandırıcı olmuştu.

Kitap, akıcı ve sürükleyiciydi. Elinizden bırakamayacağınız, hayretle okuyacağınız, hayran kalacağınız karakterler ve yüzünüzde gülümseme oluşturacak bir aşk ile karşınıza çıkıyor.

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Victoria annesinin hastalığı için yaşadığı yerden, kocasından ayrılıp annesinin yanına geliyor. Annesinin araştırdığı ve merak ettiği mektup dizisini bulur ve o mektubu okurken geçmişe yönelik hikaye akmaya başlıyor. Geçmiş hikaye ise, Agnes adındaki 19 yaşındaki kimsesizler yurdundan hayata atılmaya hazırlanan bir kızı anlatıyor. Agnes, annesini bulmak için elindeki küçücük bilgilerle izini takip etmeye çalışırken annesinin kız kardeşinin evine giriyor. Orada teyzesine eşlik ederken öğrendiği bilgilerle annesinin peşinden ülke ülke, şehir şehir dolanırken yaşadıklarını anlatıyor. Bu sırada teyzesinin aynında kalan ve annesinin arkadaşının oğlu olan Julius'a karşı içinde filizlenen aşkla beraber annesinin peşinden giderken hiçbir şeye sahip değilken sadece bir kimlik arayışında ya da bir aidiyet arayışında macerasına atılıyor. Agnes'in yolculuğunu ve aşkını okurken aynı zamanda günümüzde Victoria'nın eline geçen mektubu okuyoruz.

Mektup da tahmin edeceğiniz gibi Agnes'in annesi ile babasının tanışmasını anlatan bir mektup. Birçok gizemli nokta o mektupla aydınlanırken yaşanan aşka hayran oluyor insan... Yüzünüzde gülümseme oluştururken son satırlar gözlerinizi dolduruyor.

Açıkçası böyle bir hikaye beklemiyordum ve yazarın başka kitabını okur muyum? Ülkemizde yayınlanmış 7 tane kitabından sadece 2'sini okudum ve diğer 5'ine de şans vermeyi planlıyorum. Özellikle tavsiye edilenlerle başlayacağım sanırım.

Kitabı beğendiğimi söylemeliyim. Cidden muhteşem bir kurgusu vardı. Pes etmeden, inandığ şey uğruna bir çok şeyden ve aşkından vazgeçerek düşülen bu yolculuk... bir yanda insanın önüne birçok farklı yaşam seriyordu.

Ama en çok hoşuma giden yer ise... Agnes'in babasını bulması... sonrasında Julius'a dönmesi... bütün bunların yanında Emile'nin sevdiği kadının yanına dönebilmesi...

Agnes birçok acıyı tattı, kimsesiz kaldı, tek başına kaldı, aç kalmamak adına ya da bir yerlerde kalabilmek adına çok çırpındı... bir yerde hayatta kalma savaşı verdi evet ama sonunda ulaştığı mutluluk tam da hayal ettiğiydi.

Şu kitabı kapattığımda... içimde oluşan o huzurlu tatmin hissi geçen her zaman değdi açıkçası!

Tavsiye ediyorum. Bu tür kitapları seviyorsanız mutlaka deneyin. Yazarı seviyorsanız henüz okumamış olmanız hata der susarım! :)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »