Okçu

3 puan

Salgından sonra fırsatçılığın ve gaspın hortladığı bir ortamda polis memuru Robert Stokes, eşinin ve oğlunun vefatından sonra Sherwood ormanına kaçmış ve orada insanlıktan geriye kalanlardan uzakta ölümü beklemeye başlamıştır.Devlet görevlilerinin naaş yakma konusundaki duyarsızlığı Robert'ı psikolojik olarak yaralamış ve insanlıktan uzaklaştırmıştır. Ancak ormanın yakınında kurulan pazara şans eseri uğraması ile başlayacak olan olaylar, özenti bir Napolyon'un sefere çıktığı İngiltere'nin kurtarıcısı rolünü üzerine yıkacaktır...

Salgın öncesi ve sonrasının tezatlığının vurgulanmasını son derece başarılı şekilde yapan yazar, yerinde bir "Kara veba" benzetmesi kullanmış. Kaos ve belirsizliğe karşı dini determinizme sarılan insanların hala varolduğu bir dünyada artık İT elemanlarına, muhasebecilere ve emlakçılara ihtiyaç kalmamış. Silah kaçakçısı ve kral özentisi De Falaise'in Nottingham kalesine yerleşmesiyle çarpık bir post feodal düzene geri dönüş yaşayan İngiltere'yi anlatan yazar, zayıf konformizm uyarılarında bulunmuş. Klişe dolu olan metinde ana karakterin sergilediği post travmatik stress sendromu, hayatta kalanın suçluluğundan kaynaklanıyor. Robert'in rüyaları mistik bir yan taşıyor ve ormanla olan bağlantısı metni fantastik bir temaya taşıyor. Robert ve Robin Hood arasında çokça bağlantı kurulmuş, De Falaise ve Hood arasındaki denklem dualist önermelerle dolu. " Tarihin tekerrür edeceği" şeklinde ifade edilen determinizm sıklıkla karakterlerin ağzından onanıyor. Büyüklük düşleri içinde kaybolmuş vahşi bir Napolyon olan De Falaise, materyalizmin üzerinden sorgulandığı karakter. Yazar, Gustave Dore, İlahi Komedya, Frankestein'in Canavarı, Yüzüklerin Efendisi ve Matrix atıfları yapıyor ve çok da tatmin edici olmayan bir sonla metnini kapatıyor.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »