Melekler Zamanı

8 puan

Yoruma nereden başlayacağımı bilemiyorum şuan. Çocukken babası tarafından bir tarikat lafının tek sözüyle eğitime gönderilen Yusuf, ailesine ve ablası Yesra'ya olan sevgisini de yüreğinde götürür. Ablasına yazdığı mektupların bile sevgi sözcükleri içerdiği için iletilmediği, hiç kimseyle görüştürülmediği, günlerce aç/susuz/soğukta bırakılarak nefis terbiyesinin öğretildiği tarikatta gerçek sevgiyi, yaradanı anlamaya ve ailesinin neden onu görmeye gelmediğinin sebebini anlamaya çalışır. Kitaptaki gibi anlatılan tarikatlara mahkum edilen çocuklara duyduğum üzüntüyü hiç bir aş/romantik komedi/fantastik hatta GREY bile yaşatamadı o hissi. Belkide gerçekten böyle tarikatların var olduğuna inandığımdan.. Yusuf kendisini oraya mahkum eden tarikatın, ablası Yesra'yı da gelin olarak kurban ettiğini duyduğu an kaçmayı kafasına koymuştur ve bir gece planını yapar.. Yıllar geçer ve Yusuf, Barlas'a dönüşür. Barlas işlettiği otele iş başvurusu için gelip, orda tatil yapan Nesil ile kötü bir tesadüf ile tanışır ve aklından çıkaramadığı kızı, hayatından çıkartmak için oldukça soğuk davranır. Nesil en sonunda Barlas'ın kendisini sevemeyeceğini anlar ve evine döner. Hikayemiz baya uzun ve ben spoiler vermek istemiyorum. Yazarın anlatış tarzını seviyorum. Çok nadir yazarlar okuyucuya kitaptaki hisleri anlatabilir. Bana hüznü, aşkı, pişmanlığı, sevgiyi, hasreti, özlemi ve mutluluğu çok güzel anlattı. Keşke bu kadar uzun olmasaymış diyorum sadece.
Sürekli aynı tarz kitapların dışında bir kitap okudum ve okudum içinde mutluyum...

10/8..

"En aydınlık sabah, en karanlık geceden doğandır.."

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »