Meğer Ne Çok Sevmişim (The Hathaways, #5)

9 puan

Beatrix o kadar tatlı bir karakterdi ki kitaptan çok onu ve tepkilerini anlatasım var. Hatta ailenin geri kalanını anlatsam doyamam. Diyaloglar çok eğlenceliydi. Kahkahama engel olmadığım o kadar çok sahne vardı ki. Genel olarak eğlenceli bir kitaptı diyebilirim. Christopher her ne kadar savaş sonrası sıkıntılar yaşasa da Bea onun ruhunu iyileştirdi. Öyle iç karartıcı ögelere rastlamayacağınız, ekstra bir heyecan aramak yerine ana karakterlerin yakınlaşmasına odaklanacağınız, Hathaway fertlerinin konuşmalarını merakla bekleyeceğiniz çok hoş, son kitap olmaya laik bir hikâyeydi.
Her şey Beatrix’in Pru adlı arkadaşı adına Christopher Phelan ile mektuplaşmasıyla başlıyor. Savaş meydanındaki Christopher eskisi gibi ukala birisi değildi. Savaşın yıkıcılığı onu da etkisi altına almış ve mektuplarda bunu hissettirmiştir. Tatlı Beatrix ise onu iyileştirme isteğine karşı koyamıyor ve mektuplaşmaya devam ediyor. ( tabi bunu Pru adına yapıyor.) Ta ki çok ileri gittiğini anlayana kadar. Ülkeye Pru (Bea) için dönen Chris gerçeklerle karşılaşınca olanlar oluyor. Aralarındaki tutku, çekim, aşk bütün duyguları bende alabildim. İkisi her ne kadar birbirinden farklı gibi görünse de birçok ortak noktaları vardı. Yazar her zamanki gibi anlatımı ve diliyle harikaydı. Lisa Kleypas'ı mutlaka okuyun.


Merripen, Christopher’a yaklaşıp güçlü bir tutuşla elini sıktı ve değer biçen bir bakış attı. “Rohan bir gadjo için fena olmadığını söyledi.” Dedi. “Ve Beatrix de seni sevdiğini söylüyor, bu yüzden onunla evlenmene izin verme niyetindeyim. Ama hala düşünüyorum.”
“Fark yaratacaksa,” dedi Christopher, “Onun tüm hayvanlarını almaya niyetim var.”
Merripen bunu düşündü. “Kızı alabilirsin.”


“Phelan,” dedi Leo, “Niyetim hakaret etmek değil, ama-“
“Bu onda doğal gelişen bir şey.” Diye sözünü kesti Catherine.


“Ve cesur.” Diye ekledi Cam.
“Evet,” diye cevapladı Amelia ağırbaşlı bir şekilde, “savaşta yaptıklarını kimse unutamaz.”
“Ah, ben onu kastetmedim,” dedi Cam ona. “Ben Hathaway kardeşlerden biriyle evlenmeye gönüllü olmasından bahsediyorum.”


“Arılar vızıldıyor – kuşlar uçuyor.”
Beatrix ona soru soran bir bakış attı. “Neden bundan bahsediyorsun? Sonbahardayız ilkbahar değil.”
“Evet, ama bu özel şiir kuşların çiftleşmesinden bahsediyor. Bu konuda bana soracak birkaç sorun olabileceğini düşünmüştüm.”
“Kuşlar hakkında mı?” Teşekkür ederim, ama kuşları senden daha iyi biliyorum.”
Amelia iç geçirdi, hassas görünmeye çalışmaktan vazgeçmişti. “Lanet kuşları unut. Bu gece senin düğün gecen bana sormak istediğin bir şey var mı?”
“Ah. Teşekkür ederim. Christopher çoktan, şey bilgilendirdi.”
“Öyle mi?”
“Evet. Üstelik o kuşlar ve arılardan daha farklı bir anlatım yolunu kullandı.”


“Sen benim yaşama nedenimsin. Eğer senin için olmasaydı asla geri dönmezdim.” –C.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »