Filmlerden Daha Güzel

8 puan

Yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2022/05/lynn-painter-filmlerden-daha-guzel.html

"Yani - gerçek hayatta- iki düşmanın, büyülü bir şekilde farklılıklarından kurtulup birbirlerine delice aşık olabileceğine mi inanıyorsun?"

"Evet."

"Ve gerçek aşkı alevlendirmek için planlar yapmanın, komplolar kurup üçkağıtçılık yapmanın bir sorun olmadığını mı düşünüyorsun?"

Dudağımı ısırdım. Yaptığım bu muydu? Üçkağıtçılık mı? Bu düşünce karnımda ağrıya sebep oldu ama üzerinde çok durmadım. Burada olan o değildi. "Bilerek bunu saçmaymış gibi gösteriyorsun."

"Ah hayır, bu gerçekten saçma."

"Sensin saçma." Dişlerimi gıcırdattığımı fark edip çenemi gevşettim. Wes'in aşk hakkındaki düşünceleri kimin umurunda zaten?

Hafifçe sırıtarak, "Aşka dair minik kavramların bu geçerliyse, Michael'ın aslında senin için doğru kişi olmadığı gerçeğini de hiç düşündün mü peki?" dedi.

Hayır, Michael benim için doğru kişiydi. Doğru kişi olmak zorundaydı. Yine de, "Ne demek istiyorsun?" diye sordum.

"Şu anda, sen ve Michael birbirinize kızgın değilsiniz. Yani, hapı yuttun. Çünkü her romantik komedinin başlarında birbirine katlanamayan iki karakter, er ya da geç birlikte olurlar."



*****


"CD'yi kopyaladım ve o utanç verici şeyleri hazırladım çünkü Michael'ın aklımda çıkmayan kişi olmadığını fark ettim ve bunu sana söylemek istedim. Yani, o harika biri fakat onunla olmak, seninle hamburger yemenin, yıldızları seyretmenin ve s'more hazırlamak için Gizli Bölge'ye kaçmanın ya da bir park yeri yüzünden tartışmanın yerini tutmuyor. Ama bunu anlamam çok uzun sürdü ve senin yanında Alex var artık."

Ağzını açtı, fakat başımı salladım.

"Hayır. Sorun yok, anlıyorum. O kusursuz, tatlı biri ve bunu söylemeye her ne kadar dilim varmasa da öyle birini hak ediyorsun." Koyu gözler, bizi bu noktaya getirmeme sebep olan yaptığım her şey yüzünden içimi yakarken büyük, titrek bir nefes aldım. "Çünkü ben yanılmışım, Wes. İyi olan şey, sensin."

Çenesini kaşıdı ve ileri, sokağın aşağısına doğru baktı. Sonra yüzüme baktı. "Yanıldığın tek nokta o değil," dedi.

"Ne?" Düşene bir tekme daha. "Neden bahsediyorsun?"

"Alex hakkında yanılıyorsun. Kusursuz değil."

"Bennet, hiç kimse kusursuz olamaz. Hadi ama." Bu cesaretine inanamıyordum. Kusursuzluğa oldukça yakın."

"Galiba."

"Galiba mı? Kızın nesi eksik olabilir? Daha büyük meme falan mı istiyorsun? O..."

"O, sen değil."

"Ne?"

"O. Sen. Değil."

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »