Aylardan Aşk (Sancaktarlar Serisi #1)

10 puan

Meral KIR / Aylardan Aşk <3
Öncelikle belirmeliyim ki anlaşma öncesi, sonrası, kapak heyecanı, basım aşaması derken aylardır sabırsızlıkla beklediğim canım ablamın bu şapşahane kitabını okuyup bitirip yorum aşamasına gelmiş olmanın haklı gururunu ve heyecanını yaşıyorum. :)
‘Aylardan Aşk’ nasıl bir kitaptı diye soracak olursanız, dilimin döndüğünce, parmaklarımın, düşüncelerimi yazıya döktüğünce anlatmaya çalışayım. :)
‘Sadece basit bir okuyucu’ gözüyle söylüyorum ki zaten kitap çıkmadan önce benim beklentilerim oldukça yüksekti ama kitabı elime alıp okumaya başlamamla beklentilerimin çok çok üstünde olduğunu anlamam bir oldu.
Şöyle söyleyeyim, kitabı elinize alıp okumaya başlıyorsunuz ve kitap siz hiçbir çaba sarf etmeden akıp gidiyor. Belki Tanem’in uyanış evresine gelene kadar azıcık sabırsızlanabilirsiniz ama ondan sonrasında öyle bir heyecan dalgasına kapılıyorsunuz ki her şeyi bir tarafa bırakıyor, bitirmek için daha bir istekli davranıyoruz.
Sürükleyici, heyecanın tavan yaptığı, açığa çıktığında tüm dengeleri alt üst edecek sırların, hayal kırıklıklarının, korkuların, geçmişte kapatılmamış hesapların içinde yeşeren sımsıcak bir aşk hikâyesi…
Dikkat! Bu hikâyede herkese potansiyel suçlu gözüyle bakabilirsiz! (Şekil A.1 ben) :) Son nokta koyulana kadar nedir, ne değildir anlayamayacak ve tüm gerçekler açığa çıktığında çok şaşıracaksınız…
*Tanem’in yaptığı kaza ile ilgili bilinmeyen tüm gerçekler…
*Tanem’i zehirleyen suçlu kimdi ve amacı neydi?
*Sancaktar ailesinin çok gizli sırları neydi?
*Yağız’ın geçmişine gömdüğü ve kendini yalnızlığa mahkûm etmesine sebep olan bütün gerçekler açığa çıkmak için tüm sınırları zorlarken bakalım Doktor Yağız’ımız geçmişi ile yüzleşip onun karanlığından kurtulabilecek mi? Geçmişiyle barışıp, geleceğe bembeyaz bir sayfa açıp, her şeye sil baştan başlayabilecek mi?

*Doruk (uyuzu!) neden gitti? (“Neden geri geldi?” diye de sorardım ama o sorunun yanıtı hepimizin merakla beklediği 2. kitapta saklı… ;) )
Bu soruların cevapları mı? Hepsi kitapta! ;)
Dostluk, aile bağları ve aşk üzerine yazılmış, türlü sırlarla harmanlanmış ve oldukça fazla emek verilmiş, dolu dolu muhteşem bir kitap!
Yorumumu noktalamadan önce ise değinmek istediğim birkaç tane konu var… Okuduğum birkaç yorumda kitapta çok fazla ‘tıbbi terim’ kullanıldığıyla ilgili eleştiriler vardı ve hatta bende buna kendimi hazırlamıştım. Ama sonra okudum gördüm ki abartıldığı kadar değildi. Yerli yerinde kullanılmış terimlerdi. Sonuçta doktorlar ve ortada çözüme ulaşmayı bekleyen tıbbi bir vaka var… Tıbbi terimler yeşillik olsun diye değil gerekli olduğu için kullanılmıştı ve bence kararındaydı.
Kitap kapağındaki Sarah Jio’nun yorumu eleştiriye tabi tutulan diğer bir başka konuydu. Fakat ben bunda yadırganacak bir şey göremedim. Yurtdışında zaten çoğu yazarın kitapları için başka yazarlar tarafından bu tip destek mahiyetli öneri cümleleri yazılıyor. Yabancı yazarlar kullanınca sorun olmuyor da bizim yazarlarımız kullanınca niye eleştiri malzemesi olarak kullanılıyor bu konu anlamadım. Bence çok çok güzel düşünülmüş ve iyi ki de uygulanmış dediğim bir yenilik oldu bu. Ha, Sarah Jio’nun ismi biraz küçük yazılabilir miydi, derseniz; evet, yazılabilirdi. Lakin yine de ‘Meral Kır’ ismini gölgeleyecek büyüklükte yazıldığını düşünmüyorum. Kitabı Sarah Jio’nun kitabı zanneden arkadaşlarımıza da biraz daha dikkatli olmalarını ve gündemi takip etmelerini önermekten başka çarem yok sanırım. ;) :)
Bana göre, -tekrar ediyorum- bana göre, akla, mantığa aykırı hiçbir yanı olmayan, her şeyi es geçerek sadece cinselliğin ön plana çıkarılmadığı, tüm duyguları bünyesinde barındıran ve o duyguları sonuna kadar hissettirmeyi başarabilen, gerek kapak tasarımıyla, gerek iç tasarımı ve ayraç tasarımıyla çok emek harcanmış dolu dolu ve şahane bir kitaptı.
İçinizden, “Her şey iyi, hoş da bu kitap tamamen dört dörtlük müydü, hiç mi eksiği yoktu be kardeşim?” diyeniniz varsa cevabım şudur ki “Bir sürü yazarın bir sürü kitabını okudum fakat daha dört dörtlük olanıyla hiç karşılaşmadım.”
Elbette ki her kitapta olduğu kadar ufak tefek aksilikler vardı. Ama onlar bence işin tuzu biberiydi. Nazar boncuğuydu. :)
Yorumuma son noktayı koyarken sevgili Müptelâ Yayınlarına bizi bu güzel kitapla buluşturduğu için teşekkürlerimi sunuyor, canım ablamm Meral Kır’a kalemine, yüreğine, aklına sağlık diyor, daha nice nice kitaplarını okuma isteğimi şiddetle belirtiyor ve kitabı hâlâ alıp almamakta kararsız olanlara kesinlikle tavsiye ettiği söylüyorum. :)

Dipnot: Serimizin 2. Kitabı olan Doruk ve sarı şeker Asya’mızın hikâyesini merakla ve sabırsızlıkla beklediğimi söylemeden de geçemeyeceğim. Sevgili yazarım bizi çok merakta bırakma. :) Birde Sancaktar kardeşlerin hepsine hepsine ama hepsine kitap istiyorum. :)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »