4. Maymun (4MK Thriller, #1)

9 puan

http://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/04/4-maymun-4mk-thriller-1-jd-barker-kitap.html

Son zamanlarda okuduğum en iyi polisiye romanlardan olduğunu söyleyebilirim bu kitabın rahatlıkla. Genel olarak polisiyelerde bazı şeyleri, karakterlerin kanıtları birleştirmeleri ya da bir kanıttan yola çıkarak buldukları sonuçlar uçuk gelirken aslında bu kitabı okurken her şeyi mantık çerçevesine oturtabildim.
Neredeyse hepimiz üç maymunu biliyoruz. Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Katilimiz ise pek fazla bilinmeyen dördüncü maymun olan kötülük yapmadımı ilham alıyor kendine. Suçlu olduğunu bildiği insanların en yakın kadın akrabalarını hedef alarak onları kendince cezalandırıyor.
Yedinci kurbanını kaçırdığında, Dedektif Porter ve ekibi onu bulmak için yıllardır uğraştığından bir kez daha işe koyulurlar tabi işler bu kez farklı yürüyecektir.
Asıl olaylara ek olarak yazar katilin çocukluk günlüğüne de yer vermiş iki üç bölümde bir. Açıkçası kitabı okurken en çok keyif aldığım yerler o kısımlardı. Şimdi polisiye romanda niye onu merak ediyorsun diyeceksiniz, katilimiz nasıl bu şekil bir psikolojiye girmiş ilerleyen yaşlarında, en önemli etken yetişme şekli onlara tanık oluyorsunuz.
Olaylar çözüldükçe tahmin ettiğim kısımlar olsa da şaşırdığım, şoka girdiğim çok yer oldu. Yazar akıcı bir üslup kullandığından olanları rahat bir şekilde kavrayabildim. Ayrıca birkaç kısımda kurbanların oldukça kötü bir hale geldiklerini söylemem lazım, beni pek etkilemedi okurken ama midesi hassas olanların gözünde canlanacak şeyler onlara kendilerini pek iyi hissettirmeyebilir.
Katilimiz bayağı zeki beri, okurken onu sevmedim desem yalan olur. Tabi yanlış anlaşılmasın katilliğini değil karakteri sevdim amacı ve aklının farklı işleyişi güzel bir biçimde yansıtılmıştı. Zaten günlükleri sayesinde kitaptaki karakterlerden en çok onu tanıdım.
Sonu ise tam devam kitabı merak ettirecek türden. Bazı kitaplarda hiçbir şey çözülmüyor deli oluyorum ama bu kitap devamı için de başka bir potansiyel taşır nitelikteydi. Yani olaylar başka bir boyuta geçecek gibi.


Annem ve babam elleri birbirine kenetli, gözlerinde aşkla, yaşlı bir ağacın gölgesinden beni seyrederlerken, ben diğer çocuklarla oynardım. Bir top ya da frizbinin peşinden koştururken annemle babamın şakalaşıp gülüştüklerini duyardım. "Bana bakın! Bana bakın!" Diye seslenirdim. Bakarlardı. Ailelerin çocuklarını seyrettikleri gibi beni seyrederlerdi. Beni gururla izlerlerdi. Oğulları, neşeleri...Geriye dönüp o yaşlarımı düşünüyorum da...O ağacın altında ikisi de gülümserken onlara bakardım.Boğazlarının bir kulaktan diğerine kadar kesik olduğunu hayal ederdim, açık yaradan kan fışkırıyor ve fışkıran kan önlerindeki çimenlerin arasında birikiyordu. Gülerdim, kalbim güm güm atardı, çok gülerdim.
Tabi bu yıllar önceydi, ancak elbette ki bunun başladığı yıllar, o yıllardı.
🙈🙉🙊❓

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »