RPG ve Adventure meraklısı, okumayı seven yazamayan-çizemeyen, metal / caz / klasik müzikden hoşlanan, sporsever, hayvansever, muhabbetsever bir insan...

Kitaplardaki insanları, birlikte yaşadığın insanlardan daha çok sevmeye başladıysan; aynı ülkede yaşayan atalarımız olduğu aşikâr.

Filancayı şu hedefin peşinde, filancayı başka bir hedefin peşinde gördüm. İnsanları, birbirini tutmayan konularla büyülenmiş, her biri aşağılık ve tanımlanamaz olan tasarı ve düşlerin sihrine kapılmış gördüm. İsraf edilen onca ateşliliğin nedenlerine akıl erdirmek için her durumu tek tek incelerken, her hareket ve çabanın anlamsızlığını anladım. İnsanı yaşatan hatalardan etkilenmeyen tek bir hayat var mıdır? Kökleri küçük düşürücü olmayan, sebepleri icat edilmiş olmayan, arzularla ortaya çıkmış mitoslara sahip olmayan tek bir berrak ve şeffaf hayat var mıdır?...

"Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım." -Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna

Bazı kitaplar tadılmak, bazıları yutulmak, bazıları da hazmedilmek içindir. (Bacon)