Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Celâl Şengör’dür.
Bilimsel eleştiriye açıklığıyla, her ne kadar ilk bakışta bana Heidegger’i anımsatan politik duruşuyla bir “demokrat” gibi görünmese de aslında o bir bilgi demokratıdır ve eleştirel düşüncenin önemini tüm Türkiye’ye en iyi anlatan ve öğreten kişidir.
Bugün elinize aldığınız bu kitap, Türkiye’nin yetiştirdiği çok yönlü ve nadide bir âlimle, bizim Karl Popper’imizle yapılmış enfes bir nehir söyleşidir. Okuyacağınız sohbet, bir bilim ve bilgi insanının çocukluktan itibaren nasıl adım adım geliştiğini ve nasıl evrildiğini anlatan bir özet, bir yolculuk öyküsüdür.
Şen ve neşeli görünüşünün arkasında büyük bir ciddiyet saklayan, kendisine yapılan her türlü eleştiriyi kucaklarken bilime yapılan saygısızlığa büyük öfke duyan bir bilim insanı olarak tanıdığım Celâl Şengör’ün dediği gibi, başkalarının cehaleti nasıl bizim yaşamımızı etkiliyorsa Celâl’in bilgeliği de bizim yaşamımızı olumlu yönde etkilemiştir ve etkileyemeye devam edecektir.
Bu kitap da muhtemelen bu etkinin halkalarından biri olacaktır.
Fatih Altaylı
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Ce... tümünü göster
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Celâl Şengör’dür.
Bilimsel eleştiriye açıklığıyla, her ne kadar ilk bakışta bana Heidegger’i anımsatan politik duruşuyla bir “demokrat” gibi görünmese de aslında o bir bilgi demokratıdır ve eleştirel düşüncenin önemini tüm Türkiye’ye en iyi anlatan ve öğreten kişidir.
Bugün elinize aldığınız bu kitap, Türkiye’nin yetiştirdiği çok yönlü ve nadide bir âlimle, bizim Karl Popper’imizle yapılmış enfes bir nehir söyleşidir. Okuyacağınız sohbet, bir bilim ve bilgi insanının çocukluktan itibaren nasıl adım adım geliştiğini ve nasıl evrildiğini anlatan bir özet, bir yolculuk öyküsüdür.
Şen ve neşeli görünüşünün arkasında büyük bir ciddiyet saklayan, kendisine yapılan her türlü eleştiriyi kucaklarken bilime yapılan saygısızlığa büyük öfke duyan bir bilim insanı olarak tanıdığım Celâl Şengör’ün dediği gibi, başkalarının cehaleti nasıl bizim yaşamımızı etkiliyorsa Celâl’in bilgeliği de bizim yaşamımızı olumlu yönde etkilemiştir ve etkileyemeye devam edecektir.
Bu kitap da muhtemelen bu etkinin halkalarından biri olacaktır.
Fatih Altaylı
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Ce... tümünü göster
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Celâl Şengör’dür.
Bilimsel eleştiriye açıklığıyla, her ne kadar ilk bakışta bana Heidegger’i anımsatan politik duruşuyla bir “demokrat” gibi görünmese de aslında o bir bilgi demokratıdır ve eleştirel düşüncenin önemini tüm Türkiye’ye en iyi anlatan ve öğreten kişidir.
Bugün elinize aldığınız bu kitap, Türkiye’nin yetiştirdiği çok yönlü ve nadide bir âlimle, bizim Karl Popper’imizle yapılmış enfes bir nehir söyleşidir. Okuyacağınız sohbet, bir bilim ve bilgi insanının çocukluktan itibaren nasıl adım adım geliştiğini ve nasıl evrildiğini anlatan bir özet, bir yolculuk öyküsüdür.
Şen ve neşeli görünüşünün arkasında büyük bir ciddiyet saklayan, kendisine yapılan her türlü eleştiriyi kucaklarken bilime yapılan saygısızlığa büyük öfke duyan bir bilim insanı olarak tanıdığım Celâl Şengör’ün dediği gibi, başkalarının cehaleti nasıl bizim yaşamımızı etkiliyorsa Celâl’in bilgeliği de bizim yaşamımızı olumlu yönde etkilemiştir ve etkileyemeye devam edecektir.
Bu kitap da muhtemelen bu etkinin halkalarından biri olacaktır.
Fatih Altaylı
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Ce... tümünü göster
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Celâl Şengör’dür.
Bilimsel eleştiriye açıklığıyla, her ne kadar ilk bakışta bana Heidegger’i anımsatan politik duruşuyla bir “demokrat” gibi görünmese de aslında o bir bilgi demokratıdır ve eleştirel düşüncenin önemini tüm Türkiye’ye en iyi anlatan ve öğreten kişidir.
Bugün elinize aldığınız bu kitap, Türkiye’nin yetiştirdiği çok yönlü ve nadide bir âlimle, bizim Karl Popper’imizle yapılmış enfes bir nehir söyleşidir. Okuyacağınız sohbet, bir bilim ve bilgi insanının çocukluktan itibaren nasıl adım adım geliştiğini ve nasıl evrildiğini anlatan bir özet, bir yolculuk öyküsüdür.
Şen ve neşeli görünüşünün arkasında büyük bir ciddiyet saklayan, kendisine yapılan her türlü eleştiriyi kucaklarken bilime yapılan saygısızlığa büyük öfke duyan bir bilim insanı olarak tanıdığım Celâl Şengör’ün dediği gibi, başkalarının cehaleti nasıl bizim yaşamımızı etkiliyorsa Celâl’in bilgeliği de bizim yaşamımızı olumlu yönde etkilemiştir ve etkileyemeye devam edecektir.
Bu kitap da muhtemelen bu etkinin halkalarından biri olacaktır.
Fatih Altaylı
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Ce... tümünü göster
Rüyalar başlamadan önce Yonğhe ve kocasının hayatları gayet sıradandı. Evliliğin tekdüzeliğinde normal bir yaşam sürerlerken, Yonğhe rüyalar görmeye başladı ve vejetaryen olmaya karar verdi. Evdeki tüm etleri bir torbaya doldurdu. Kalamarları. Yumurtaları. O hafta kocası, iş yerine ilk kez ütüsüz bir gömlekle gitti. Bu, korkunç değişimin başlangıcıydı.
Han Kang bizleri cinselliği, şiddeti, ilişkilerimizi ve saplantılarımızı sorgulayacağımız rahatsız edici bir yolculuğa çıkarıyor.
Rüyalar başlamadan önce Yonğhe ve kocasının hayatları gayet sıradandı. Evliliğin tekdüzeliğinde normal bir yaşam sürerlerken, Yonğhe rüyalar görmeye başladı ve vejetaryen olmaya karar verdi. Evdeki tüm etleri bir torbaya doldurdu. Kalamarları. Yumurt... tümünü göster
garip bir aşk hikayesi. bu kitabın fazla tutulmamasının sebebi bence uç karakter tahlilidir. erkek abaza, kadın ise saf. dostoyevski sanki bu kitabı aşk aforizmalarını aralara serpmek için yazmış gibi bir his var. sonu da hayli ilginç biter. şaşırtır.
"Benim tüm yaşamım ancak koskoca bir sıfırdır, bir hiç, kurgulanmamış bir düştür..."
"Zaten insanlar mutsuz olmadıkça başkalarının mutsuzluğunu anlamıyor."
garip bir aşk hikayesi. bu kitabın fazla tutulmamasının sebebi bence uç karakter tahlilidir. erkek abaza, kadın ise saf. dostoyevski sanki bu kitabı aşk aforizmalarını aralara serpmek için yazmış gibi bir his var. sonu da hayli ilginç biter. şaşırtır... tümünü göster